Ben
Sakip,genelevde bekçilik yapıyorum.Burada çok acı hikayeler var.Aşık olduğu
adam tarafından buraya satılan var.Kocasının ailesi tarafından dışlananlar da
var.Ölüm bile var,kalpten gidenler oluyor ara sıra ambulans bile yetişemeden.
Geçen yine üst baş kontrolü yapıyorum.Çakı buldum yirmili yaşlarda apaçi saçlı
kot ceketli boynunda zincir olan gencin üstünde.Abim yasak dedim el koydum
attım çekmeceye.Diretmedi,iyi ki de diretmedi.Bütün sinirimi ondan
çıkarabilirdim.Patronun kesin talimatı var.Kesici delici ateşli alet almıyoruz
içeriye.Bulursak da çekmeceye atıyoruz,kullandığımız da yok ama bekliyor
öylece…Paralar da çekmecenin üst bölümünde saklanıyor.Üstünde kilit var ama
genelde anahtar kilidin üstünde duruyor.Unutmam,bir öğle vaktiydi,lavaboya
gitmiştim ve döndüğümde çekmeceye baktım para yok.Nereye baktıysam bulamadım.Patrona
da söylemedim.Bu hata beni kovdurur diye telaşlandım.Sıkıntıdan sigaraya
çıkmıştım ki derken yanıma prenses Melahat geldi.İlk defa mal görmüş ergen gibi
tedirginsin,neyin var söylesene yakışıklı dedi bana.Sanırım daha fazla burada
kalamam,para çekmecede yok,patron beni kovacak dedim.İyice baktın mı diye
sordu.Evet dedim.Ne kadar vardı çekmecede dedi.350 dedim.Dur burada hemen
geliyorum dedi ve kısa süre sonra elinde 350 lira geldi ve bana uzattı.Bak
bizim gibilerin artık buradan başka yere gidişi mümkün değil,sen bari kurtar
kendini dedi.Ben de neden böyle yaptın ablacım diye sordum.Sende zorunluluktan
buradasın,adamakıllı iş olsaydı hiç buralara gelir miydin dedi.Sen bari kurtar
kendini dedi.
Anamdan babamdan görmediğim iyiliği bir hayat kadınından
gördüm.