Bir aşkın müdavimi esir düşen zaman
ve hakkaniyetin de itibarı asılı kaldığımız gök kubbe.
Eşref saati imgelerin ve neşreden o
büyü.
Sözcükler yalın ve kasıtsız:
Aşkı da ihbar eden…
Yanan mevsim ve tebaası asılsız
sözcükler
İmha edip de mevsimi
Şimdi dirliğimi talan etti ölüm
kuşları
Aşkı da abat edip mevsimsiz bir ölüm
Seyyah yüreğin zaferine
Teslim oldu kalemim.
Aşkın da sancağı, şatafatı
Kıpraşan yüreğin muadili olsa olsa
Şiir olmaya meyletmiş dinginliğim
Anda saklı arsız bir sevgi
Yarına meyleden
Bir sergüzeşt sancı.
Latif rüzgâr indinde mevsimin
Mevsim salkım saçak yüreğin de
müseddesi
Kibirli bir sanrı ise yüklendiğim
Sancılanıp yeni bir güne devindiğim
Karaçalı misali gizlendiğim gül
bahçesi
Oysaki çehremde saklıydı açan
güllerin de nazına
Hürmeten
Gülümsemek boynumun borcuydu, azizim.
Şatafatlı bir yalnızlığın müdavimi
Aşkın beneklerinde yazılı alın yazısı
Hüznün ki
Kibirli bir tasvir de değilim
Elemin iz düşümü
Bir soyut rahle ki
Kazıdığım künyemi
Tahayyül ettiğim her imsak vakti
Çalan kapımı dingin bir eda ile
Neşreden şiirin de nüvesinde saklı
rütbem
Bir kanaviçe desen ki azat edemediğim
Bir coşku ki yüreğimle ait olduğum
Bir hürmet ki:
Önce Rabbime ve evrene
Gök kuşağında kalan üç beş rengin
hangisi ola ki?
Karadan yana asla tasvip etmediğim
Bir umut silsilesi
Maviye bandığım aşkı ve ömrü
Kör gözlerden çektiğim
Kalp gözüme emanet ettim tüm sefil
düşleri
Ve kazam da mübarek ola
Ezkaza yenik düştüğüm şu mevsimde
Savrulduğum beyit beyit;
Hangi çiçeksen solmaya biat
Asla da sonlanmayacak yüzümde açan
nurun ışığı.
Bir vesile madem kalemin iz düşümü
Avaz avaz haykırıyorum itibar
görmeyen yüreğimi:
Azığa aldığım mazi
Avunduğum nice şiir içime diktiğim
Bir bir
Bir de savruk varlığım
Kürediğim ne çok dert tasa
Yeter ki Allah katında
Kabul göreyim
Öncemle ait olduğum
Varlığımı emanet ettiğim
Bitmez de niyazım
Nefes alacağım sürece
Solmayacaktır nazım, umudum ve
dertlerim.
Solgun gece
Sevdiceğim ne çok hece
Ben ki;
Kabir azabına yatkın en yetkin
faniyim
Yaşadığım güne denk düşen
Her karanlık gece olsa da ikbalim
Tebessümlerim yeter ki kabul görsün
Pürü pak bir eda meleklerin dokunduğu
Her zerremde saklı ruhum, maneviyatım
Görüp göreceğim olsa da hüzün yüklü
bir günce.
Ruhumuzda gizli her bir duygu ve sır
Hakka gönüllere varmaktır işte kula bu yakışır
Sevmek sevilmek en güzel duygu ve his
Bilmeyenler anlayamaz nedir bunca sır
Bilenler anlar bilir budur gönüldeki şarkı
Budur insanın insandaki en bariz farkı