Bence Bunca Uyuşmazlık Uyumsuzluk Uyumun
Güzelliğini Ortaya Çıkarması Anlaşılması Adına Çok Sevindirici…
Uzatsam diyorum bugünden elimi tüm
geçmişe, silsem söz dizimi yanlışlığını ile yaşayanların yanlışlarını,
insanların hayatıyla oynayanlara sömürenleri, bir kazanç uğruna gözünü
kırpmadan öldürenleri, tek tek ellerini bağlasam, ağızların bantlasam acı
kırmızıbiberle, gözlerine sürsem kırmızı toz biberleri kıçlarına da biraz
nisadır sürsem bağlasam direklere, direkleri sökerek kıçlarına sürerek nişadırın…
Gidermek için çok güzel olurdu birazda vahşice olurdu diyerek vazgeçiyorum, sadece
ağızlarını bantlarken bandın içerisine de acı Arnavut biber sürerek ağızların
bantlayarak, kör kuyulara sallandırarak, günde birkaç dakika gün yüzü
görmelerini sağlamayı isterdim. Kıvrım kıvrım yolları düz eylesem, Tabansızlara
tabansızlıklarını söyleşende kıçıyla güler ve geçer! Kendilerini yok edeni
seçer ve elbet bir gün ömür biter… Bu tür
yanlışların önüne geçmenin çok zor olmadığını vaktinden önce hep birlikte
düşünseydik zor olmayacağını düşünüyorum, hatta vakit geçmedi diyorum.
Bir varlığa, kavrama, insanı bakış açısıyla
bakarken daha canlı ve daha duygulu sarmak varken, yaralamakta nedir güzellik
varken? Gözlerimizde mutluluk varken ağlatmak nedir sevmek varken? Hayatı yaşarken izlenimlerinden
hareketle gerçeği kendi algısına göre değil de, hayat zor değil de az sev sevil
de, insana göre varacağın hareketi seç. Bir gün dalga dalga saracak
pişmanlıklar yok olursa tüm insanlar varlıklar dünya sana ne kazandıracak? Bunu
da kendimize sormamız gerekir lakin soran yok, inşallah bir gün soranlar çıkar…
Düşünürken düşüncelerimizle insanın
yarınına dair anlamlı anlamlar ürete bilseydik şimdi üretici insanlar olurduk
bunca üretici olmayanlara rağmen! Kendi içinde kendisiyle çelişen hır gür
kavgayla kendisiyle barışmayan insanların azınlığına rağmen! Bence bunca
uyuşmazlık uyumun güzelliğini ortaya çıkarması adına mükemmel bir hayatı fark
etme adına sevindirici olmasına seviniyorum.
Gereksiz insanların kalabalığında
yaşamak çok zor, buda bizlerin imtihanı olsa gerek. Bin bir nimetle ahenkle
yaratılmış dünyamızın ahengini bozanların kalıpsızlığında ki kalıpsızlığına
tahammül etmekte çok zor bir ıstırap, ne yapalım sabırla, onlara bu
kalıpsızlıklarını anlatarak devam etmek gerekiyor ne yazık ki onlara kalıpsız
olduklarını kalıplanmalarını bir insanca duyuşla yaşamalarını söyledikçe, iyice
kalıpsızlaşıyorlar! İçsel çöküntülerini gözler önüne sermek sürüklendikleri
uçurumları söylemekte fayda vermiyor ne yazık ki! Vatanları vicdanları yok, karınları,
ruhlarını değerlerini satarak tok olanlara açlığı anlatmak kadar zor, lakin bir
gün anlamadıkları bir güzel kor. Haydi, yazarım sen gel bunu güzel olana yor, sabırla
devam et yoluna bakalım Mevla’m neyler neylerse güzel eyler. Rengârenk bir
sanat mozaiği gibi güzel olur hayranlık uyandırır bir gün bu yaşadığımız hayat,
yeter ki sen güzel olanla beraber ol…
Beraberce hayat yolunda ilerlerken
ayağımıza çelme takanlara, yan gözle bakanlara aldırmadan devam et, sadece az
sonra olacakları güzel gönlünle hayata sunarken seyret. Bırak onlar iletişimsizlikle
gezerken sendeki iletişimin hayranlığı onları öylesine çarpacak ki, sanki asırlardır
cehennemde yaşadıklarını fark edecekler.
“Sabreyle gönül derdine dermân ere
umma
Can atma oda bî-hude cânân ere umma
Gözün sadefinden nice dürdâne dökersin
Şol dişi güher dudağı mercân ere umma
Gel vasl dilersen ko bu feryâdı ey bülbül
Gül gonce gibi ağzı gülistân ere umma” (Alıntıdır)
Anladığım gibi yazayım
Sabır eyle gönül derdine derman
gelir bunu um bekle ey gönül
Canı atma ateşe boşuna canan erer
gelir bunu um bekle ey gönül (bunu um sen)
Gözün sedefinden nice inci tanesi dökersin(ağlarsın)
İşlenmiş yârin elmas dudağından
mercan tanesi bunu um bekle ey gönül
Gel birleşmeyi dilersen bırak
feryat içinde ötmeyi bülbül (gönlüne de söylemektedir)
Gül tomurcuk gibi ağzı gül
bahçesine çevirir konuşmayla gülüşüyle bunu um bekle ey gönül
Dürdane: İnci Tanesi
Umma: Ummak
BiHude: Boşuna
Güher: Elmas
Gonce: Tomurcuk
İnsanın aşkla, gönlüne aşkı dolduran
sözlerle yaşamak varken diğer insanların bu densizliğine bu sözler birer şifa
oluyor. Gerçek üstüne anlatımıyla hissiyle bizi aşkla dolu gizemli bir yolculuğa
çıkarırken şairlerimiz, olağanüstü öğelerle, olağanüstü bir duygu atmosferinde
gezdiren güzel bir dünyanın oluşması için gece gündüz yazanlara selamlar olsun.
Mehmet Aluç