Eskisi gibi
Boynunu büküp
Gözlerime doğsan
Karanlık kerpiçlerden ördüğün geceler yıkılsa
Hayatıma sabah olsa
Ayağın kayıp geldiğin buzlu yollar erise
Gitmesen bir daha
Vazgeçmelerini kurban etsem dönüşüne
Pay etsem siyah kahırlarını fakir fukaraya
Hüzünlensem dua ederken
Gözümden akan gençliğimi teselli etsen
Kolu kırık hayalimi
Tülbentle boynuna assan
Baksan içime
Açtığın irinli yaraları görsen
Tiksinirsin ama
Döş cebimin üstünden öpsen
Kabuk bağlasa
Heybende dolu beyaz suçlarımı
Havaya uçursan
Sonra bir dinlesen
İçimde esen fırtınaya bir söz versen
Duysan yangınımı üşüsen
Sırtımdaki ceketi örtsem pişmanlığına
Tir tir titrese geçen yıllar
Bassam seni bağrıma
Yıllarca sarılsam
Yıllarca aydınlıkta kalsam
Yıllarca ela gözlerine bakıp terlesem
Sonra
Serin serin affetsem seni
Olur mu?