‘’Bu söylediğinizde bir yalnızlık
var.’’(Alıntı)
Düş mağduru bir iklim olduğum ne
malum, hafız?
Ya, aşkı körüklemediğim bir izdiham
mahsulü
Neşem de çalındı ya sonunda
Aksayan ayaklarında şiirin
Bir gülümsemeyi mi esirgediniz yoksa benden?
Düşler, hafız…
Yalıtılmışlığımın eseri ve esiri.
Aşkı azat eden bakir bir cümle
Elbet peyda olan yalnızlığı da
sürükleyen
Peşi sıra.
İhbar edilesi bir düşe konan son hece
ve tek:
Aşk.
Yaz.
Varlığı bir lütufmuş aşkın, hafız:
Üzünç esiri bir redif
Az evvel kapı dışarı edildiğim o dik
yokuş.
Varsam ne ki?
Hele ki yola düşmüşken bir kere
Ve azat edilmeyi bekliyorum hayattan
sözüm ona
İhanet edemediğim düşlerime de
kefilim hem
Elbette:
Ol, dedikçe Mevla’m
Yeşeren her çiçekte saklı gözyaşım
En azından susuz kalmamalı yerin
göğün tasası.
Taş, olurum sandım çocukken, hafız
O yüzden yalanı çıkardım lügatimden.
Kaç bin yaşıma gelsem de
Sözcüklerim gönül tezgâhında
İbreti âlem
Yazdıkça çözüldü işte dilim
Ve koptu da zincirlerim tek tek.
Basireti bağlanmış nice düş:
Latife yapmakta da üstüme yoktur
hani.
Azıcık hüzün mahsulü bir gülüş
Sevdalı gezegen
Nihayetinde kuruttuk ya sevgiyi ve
iyiliği
Kolaysa çık işin içinden.
Kodu neydi sahi mutluluğun?
Yalnızlıkla iştigal bir g/öç
Aklın almadığı kadar acı ve serzeniş
Mazlumdan yana olmaksa vazifem
Mazlumun ta kendisiyim, hafız
En azından vicdanım ve alnım pür-u
pak
Kalp gözüme ihanet edemem de bu
saatten sonra.
Kolaçan ettiğim sessizlik
Sanırım uykularımda gezindiğim bir
cennet
Ne de olsa ipliği çoktan pazara çıktı
iblisin
Allah katında kabul göreceksem
Yola da devam hani Allah’ın izniyle
Sevmeyi öğreten kalbime ve
hayallerime tek
Sahip çıkan:
Dünya gözüyle gördüm ya rahmeti
Asla da geri durmam sevmekten.