Bir Şiir (“Huşu”)Tahlili İle Gülümseme 1
Bugün Güşta adlı mahlasla şiir
yazan Ferdide kardeşimin “Huşu şiirine az tahlille gülümsemeyle eleştiriden öte
anlamayla yazmaya başladım, gönüllerde gezmenin güzelliğiyle gezen kardeşimle
bende gönüllerde gezeyim kardeşimle dedim, Huşu duymak huşu içinde olmak
dileğimle. Oturup şöyle sakin duru bir kafayla gönlümüze imanı alarak o imanın
nuruyla aydınlanarak düşünürsek, sanki esir olmuşuz hayatın acılarına, oysa o
acılar birer imtihandır oyalanmadır, acının ardında Rabbim devasıyla tatlısını
gönderir, bunu idrak ederek damarlarımızda hissetmeliyiz. İçimizde acıları
atarak koparmaya çalışmayalım bizim atmamızla gitmez, gönderen Mevla’dır, bir
sebebi mutlaka vardır hikmeti vardır. Hani deriz yüreğimize yapışmış
çıkaramıyoruz böyle düşünmeye hiç gerek yok, Rabbim kendisi zaten gönderdiği
gibi geri alıyor binlerce kez şükürler olsun Rahmetine keremine mutlak güç ve
kudretine… Binlerce kez şükürler olsun, korkmayalım sızı akıyor diye
damarlarımızda, hissederek bir şeylerin akması hissedilmesi için bir şeylerin
olması gerekiyor ki acizliğimizi bilelim ve Mutlak güç ve kudret sahibi
Rabbimize varalım, Önce Rabbimizi bilelim haddimizi bilelim. İşte kardeşim
senin de dediğin gibi “Biz fidanın bağbanı ve tomurcuk gülüyüz Seherde
diriliriz sanmasınlar ölüyüz” Tekrar döneceğim bu kıtaya, girişe burada
yazarken, kardeşimde ki iman ve gönül güzelliğini inancındaki sarsılmaz
güzelliğini göstermek için, burada kısaca yazdım. Kardeşimden Allah razı olsun,
huşu huzur içinde gönlümüzdeki imanı coşturtarak , yazdırtan okutan Rabbime
şükür okuttu, idrakle izanla baş başa bıraktı…
Evlâdır şark'ımızda inleyen ezan sesi
Mevlâ'dır barkımızda kimsesizler kimsesi
Aslımız çetin bizim sarsılıp olmaz duman
Faslımız metin bizim sinegâha tercüman
Şiir saçaklarında vûkû bulur barkımız
Lamekânken habbeler şaha kalkar farkımız
Biz küheylan sevdası ve derdine bâkiyiz
Gâh hâkiriz nağmede gâh kalemde sâkiyiz
"Evlâdır şark'ımızda inleyen ezan sesi "Daha iyidir en iyisidir yani evla, gönül şarkımızda terennümünde okunan semaları kaplayan günde beş vakit hakkın huzuruna çağıran ezan sesi, onunla yeniden diriliriz iman eden gönüllere hakkın huzuruna saf saf dizilerek acizliği içinde Rabbine, Rabbi olduğuna iman ederek secde etmeye çağıran hakkın davetidir.
“Mevlâ'dır barkımızda kimsesizler kimsesi” Rabbimiz Yüce
Allah dünyamızda gönlümüzde bu âlemde hep yanımızda, hiç kimse kimsesizim
demesin Rabbimiz her zaman bizlerledir, iman edenle hakkı savunan da hak için
mücadele edenden yanadır. Şimdi diyeceksiniz iman etmeyenlerin yanında yok
mudur, haşa, tabi ki vardır her an yanında, onlar günaha dalarken onlara
verdiği mühlet boyunca kendisine Rabbi olduğunu bilmeyerek insanların hakkını
gasp ederken, Rabbinin emrine uymaz ve yanında bu dünyada olsa da ahirette olmayacaktır.
Bu gasp neden izin veriyor diyenlerde olacaktır bunu da Rabbimiz biz iman
edenlerce karşı çıkılsın ve bu karşı çıkmayla sevap kazansın diye imtihana tabi
tutuğundandır.
“Aslımız çetin bizim sarsılıp olmaz duman” Yukarıda dediğim
gibi haksızlığa karşı çıkmak gibi asli görevimiz vardır biz iman edenler için
bu zordur kolay değildir herkes talip olamaz. İnsanoğlu zor olana talip olur bu
zorluk yıkmaz imanla olunca hak Mevla yanında olunca, yanmayız severek koşarız
mazluma yolda kalmışa, sarsılarak yanmayız o nedenle yandığımızı dumanımızın
tüteceğini sananlar yanılıyordur.
“Faslımız metin bizim sinegâha tercüman”
Faslımız yani bizler gerçekliğin, hakkın, doğruluğun yanında
bulunanlar, imanın verdiği biçimle yaşantısıyla biçimi, anlatımı bazılarına zor
gelse de bize zor gelmez, sinemize yani buramıza gönlümüze tercümandır iman,
yoldur ışıktır…
“Lamekânken habbeler şaha kalkar farkımız”
Lamekân, mekânı olmayan mekânız tahıl tanesi kadar
evlerimizde, yani imandan aldığımız güçle mekânlara sığmayız, mekânları dar
edenlere dünyasını dar ederiz kısacası dünyayı mekân bilmeyen mekansızlara
haddini bildiririz, bu imanın gereğidir. İman ederken biz imanımızla farklıyız
mazlumun haksızlığa uğrayanın yanındayız, kalkarız şaha dünyanın bir ucuna
erinmeden çekinmeden gideriz tıpkı ecdat gibi, kardeşim bu mısralarla bizi de
şaha kaldırdı. Biz Hak Allah C.C. Aşığız Âlemlere Rahmet S.A.V. aşığıyız.
“Biz küheylan sevdası ve derdine bâkiyiz”
Biz,"Arap atı
ırkı içerisindeki erkekliğin, gücün ve dayanıklılığın sembolü olan at, seferlere
dayanıklıdır. "Küheylanla sefere çıkınca,küheylan bizim gibi coşar koşar şaha kalkar, üstünde taşıdığını
bilir seferin hak olduğu için olduğunu sanki hisseder… İşte bu küheylan at gibi
bizde sefere çıkmayı mazlumu korumak zalimi yıkmak için imanımızla talibiz
sevdalıyız, yoldaki çilesine yorgunluğuna, kızıl elmaya, güneşin ışığının
aldığı tüm coğrafyaya varmaya, bir bölgedeki dağların güneş ışınlarını alış
yönü veya Güneş'e bakış kısmının olduğu her yere gitmeye…
“Gâh hâkiriz nağmede gâh kalemde sâkiyiz” Bazen. Kimi vakit,
bazen, arada bir anlamlarında. Hakiriz, yani hakaretle bakmak. Hakarete
katlanmak zorunda kalsak ta bugünlerde Fransa’nın yaptığı Peygamberimiz S.A.V. Çirkin
sözlerine katlansak ta, sözde bazen kim vakit, kalemimizle yazar kükreriz yol
gösteririz. Sâki: Tasavvufta mürşit-i kâmil anlamında
kullanılır. Mürşit-i kâmil, tasavvufa giren kişiye ilahî aşk yolunda
ilerlemesi için yol gösterir.
Mehmet Aluç
Devam edecek