Hayat Bir Yolculuktur Yürümedir Ölüme
Doğru
Hayat bir yolculuktur, yürümedir
ölüme doğru. Bu, doğumla, yürümeyle, büyümeyle başlar ve ölüme kadar devam eder.
-Sayın Ruşen Yolcu, bize
yolculuğunuz hakkında bilgi verir misiniz?
-Bilgi zaten açık ve net ki ilgi
görmüş ve bana ulaşmışsınız. Siz yolcu değil misiniz?
-Ben gazeteciyim.
-Gazeteci olan yolcu olmuyor mu?
-İnanın bunu düşünmedim.
-Az düşünseydiniz bana gelmenize
gerek kalmazdı.
-Bilmeyerek geldi isem bana
bildirin.
-Bu bir bildiri değil ki, sana
anlatırım yüreğin parça parça olur dayanamazsın.
-Kebap gibi yanacaksam hiç
anlatmayın kalsın.
-Bak daha anlatmadan korktunuz,
oysa korksanız da bu yoldasınız korkmasanız da.
-Korkum belki harap olacağım
içindir.
-Harap olmuşsunuz zaten bilmeyerek,
oysa harap olmamak için kendinizi yeniden inşa etseydiniz , bundan
korkmanıza gerek kalmadığını bilirdiniz. Şimdi dönek dünyanın esiri olmuş
kendinizi bir şey sanarak, bundan kendinizi ayrı tutarak kurtulacağınızı
sanıyorsunuz.
-Bak beni azarlıyorsunuz?
-Azarlamasam nasıl farkına
varacaksın?
-Yaklaşarak.
-Sizlere yaklaştıkça kaçıyorsunuz, çıkarınız
olmadan yanaşmıyorsunuz.
-Sözlerinizde neden ateş taşıyorsunuz?
-Aşk ateşiyle yandığımızı içindir. Ondan
sonra hoşluğuyla oluyor yoldaş ve sırdaş.
-Nasıl yakan ateşi böyle
anlatabilirsiniz ki?
-Bu ateş başka ateştir, yakar kül
etmez Rabbine kul eder.
-Sen düşüncemin yolunu tıkıyorsun?
-Ben tıkalı olan düşüncenin yolunu
açmanı öneriyorum. Yolun yoksa yoldaşın da yoktur, bak benim yoldaşım ölümdür
yanında olan da aşktır.
-Ben korkarım yok olmaktan o yok
eden ölümden.
- Korkunun ecele ne faydası olur ki? Ölüm yok oluş değil yeniden diriliştir. Can korkusuyla dünya denilen celladın seni korkutarak yoldan çıkarmış, haberin yok. Feryat ve figanını duy sanki kıyamet manzarası.
-Anlayamıyorum seni!
- Anlayamazsın. Dünya sen gibi
bulmuş avını neyin var neyin yok almış, çıplak bırakmış.
-Üstümde elbisem var çıplak değilim
ki?
-Ben fikir bazında, öğrenmeme,
kabul etmeme, razı olmama anlamında, seni çıplak bırakmış diyorum.
-Neyse senden bana ekmek çıkmayacak
ben gideyim.
-Fırın başında hamurunu pişirmezsen
ekmeğin elbette olmaz. Elden gelen de bereketli olmaz seni doyurmaz.
Mehmet Aluç