Bir Şiir ve Analiz Tahlil
Leylâ'nın kabilesi yenilmez ki
Leylâ leylaktan yaratılmış
Üstünden rüzgâr geçse
Leylak’ın rengi değişmez ki
Leylâ gecelerin demirinden
Kılıçlarınız ona işlemez ki
Her gün doğan güneş O'nun izinde
sanki
Bin yıl doğsa yine ona yetişemez ki
Sezai Karakoç
Bugün Üstat Sezai Karakoç’un Leyla
için yazdığı bu güzel eserini kendimce Analiz Ve Tahlil etmeye çalışacağım.
“Leylâ'nın kabilesi yenilmez ki
Leylâ leylaktan yaratılmış
Üstünden rüzgâr geçse
Leylak’ın rengi değişmez ki”
Leyla’nın kabilesi güçlü yenilmez
ki, peki yenilmez kılan nedir? Mecnunun Leylaya duyduğu aşk mı? Leylanın
Mecnuna duyduğu aşk mı? İkisinin de hissettiği aşktır lakin nedir yenilmez
kılan? Leyla’nın kabilesi yenilse Leyla verilmeyecek Mecnuna, Mecnun kabilesi
yense Leylanın kabilesini, babası kardeşleri ölünce yalnız kalacak ve üzülecek,
buna sebep olmak istemiyor Mecnun, hangi yandan rüzgâr esse de -Leylaktan
yaratılmış Leyla- Leylak’ın rengi değişmez yani sonuç değişmez Leylayı vermeyen
babası vermez, o nedenle onlar kazansın ben yenilmez kabilenin kızını sevmiş
olayım. Belki savaşı kazansalar Leylaya kavuşunca aşk bitecek, aşk bitmeyense
böyle kalsın devam etsin diye düşünmüş olabilir. Aşkın “Leyla” hali, Mecnunu
besleyen ana kaynaktır. Aşkla düşünce
yok olur yolunu aşk tıkar, Leyla bir alev o pervane iken o ateşin içine düş se
yanıp yok olur muydu? Yandıkça kül değil hakka kul olurdu, nitekim de sonunda
böyle oldu. Yokluk yakışmazdı belki Leylaya, ailesiyle yaşaması Mecnunu yokluğa
çöle sürdürse de Şey Galibin Tasvir ettiği gibi Leyla” Fanusların içinde
parlayan mum alevleri, denizlerin dibinde gizli mercan dallarına benziyordu.
Parlayan bir mum tüm karanlığı aydınlatırken kim sönmesini ister ki?
“Leylâ gecelerin demirinden
Kılıçlarınız ona işlemez ki
Her gün doğan güneş O'nun izinde
sanki
Bin yıl doğsa yine ona yetişemez
ki”
Leyla bir dünya, gecelerin içinde
parıldayan ve karanlıkta bırakan olamaz, karanlık aşk dolu bakışıyla ona işlemez,
demirden kılıç karanlığı, aydınlık eden aşka işlemez ki, ortadan ikiye bölemez
ki çünkü aşk karşısında kılıç ortadan ikiye bölünür. Her gün doğan güneş aşktan
ve aşkla yaşayan Leyla’yı aşkı takip ederek aşkla doğarken, aşkın üzerine kara
perdeyi çekenler olsa da bu aşka engel olmaya çalışanlar çok olsa da güneşin
aydınlığını kapatamazlar, aşkın yaşanmasına mâni olamazlar. Aşk hep yaşanılır,
aşk hep yaşatır ve aydınlatır, söndüremezler. Bu kısacık aklım la birkaç hece
ile anlatmaya fikrimi diri tutmak için yazmaya çalıştım sürçü lisan ettim ise
af ola, selamlarımla.
Mehmet Aluç