Alnına martı dokunmuş adamlar gözlerinden yıldız düşmüş kadınların, küsünce güneşi sönen sislenip kül olan çocukların ahı üstünüzde elleriniz tutsa da kavrayamayacak gerçekleri çünkü perdesi dikenli gözlerinizin siz eksik olanların önsözü fazlalıkların sonsözüsünüz.
Buz tutmadı hiç yüreğiniz beklerken koparken kıyamet bir t’arafta sessizce ecelini tanımadan ölüme koşanlara ve bahçelerinde çiçek yerine mayın açanlara da aldırmadınız sevinciniz bol köpüklü çünkü duyarsızlığınız mislince..
Vurulmadı umudun uçurtması göğünüzde sırtınız hep pek, karnınız tokdu kahvaltınız serpme, içkiniz paris renginde gözleriniz baksa da kör kulaklar onca kurşun çığlığına sağır hayatı ölenlere inat kahkahayla yaşıyordunuz o yüzden zor olmadı size yarını düşünmek.
Kırılıyor oysa şimdiler de en kutsal yerinden insanlık avuçlarına kan oturmuş duâların aminleri aranıyor inlercesine her salise diller de her gün doğumunda yeniden filizlenen kedere inat saksılara umut fideleniyor hâlâ alnından öpülüyor hüzün ışığı yitik yüreklerce.
Bunların hepsi hikaye belki sizlere çünkü siz, biz de eksik olanların önsözü öldürdüğünüz insanlığın sonsözüsünüz d’öğünün şimdi ettiklerinize zira gelecek size gelemeyecek hırs mezarlarınıza zaferleriniz dikilecek, yine de korkmayacaksınız çünkü sizin ne tutulucak bir yasınız ne akacak bir yaşınız var g’özünüzden tuğ dikin körlüğünüze...
( Öz Kirliliği Meselesi.. başlıklı yazı Nar-ı Çiçek tarafından 1.11.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.