Sami Zade Sümbüllü Sami Efendi Ye Çağrıdır
1
Üç uç bölgenin tutucusu ve yutucusu yutkunarak boğazına
takılanları temizlemek için gargara yapıyordu. Bulduğu icat yani buluş ile
insanlığın derdine derman için bulmuşken, herkes sanki kıçıyla konuşuyordu!
Anlamıyorlardı! O kıçını ve kıçındaki donu yırtarcasına verdiği çaba güçle
söylemleriyle söylerken çırpınırken dikkate alan yolda çalışma var levhasını
görmeden çukurlara düşerek yaralanmalarının önüne geçemiyordu! Önüne geçmek
şöyle dursun ortaya çıkan kötü faz kokusunda zayiatlar çoğalmaya başlamıştı.
Oysa o ne istiyordu?
-Arkadaşlar yeni yıl gelirken, kırmızı don almak bize ait
olduğunu söylese de Sümbüllü Sami zade Sami Efendi, bu şimdi korona’lı günlerde
bunun korona yayılma haritası sayılarak haritaları (bunu aşağıda açıklayacağım)
Kırmızıya çevirerek Korona’nın bölgelerin artışa geçtiği yönünde anlaşılmalara
sebebiyet vermektedir. Bu yılda beyaz don alalım. Bu anlaşılmayla itibarımızı
karalayarak imajımızı dimağımızı hatta firmalarımızı virmanlarımıza karalar
sürülmesine sebebiyet vermektedir. En fakir semtimize ait haritalarda bu
kırmızı rengin yayılmasına beyaz bölgeler kırmızıya dönmüştür. Talep fazlalığı
ile” Kırmızı don giyerim” kime ne fabrikası CEO’su seosu yaptığı açıklamayla bu
yıl talepteki patlamaya kazancımıza kazanç, işçilerimize istihdam fazla mesai
ile bol kazanç sağlamasında etkisi katkısı olan Sümbüllü Sami zade Sami
Efendiye, bir gümüş plaketle kırmızı halıda karşılayarak elimi sıkarak, gerekli
ağırlığı göstereceğiz şeklinde açıklamalarda bulunmuşlar. Arkadaşlar bu
israftır, donu olanda alıyor Olmayanda hem de kırmızı don almaktadır. 2020 bize gözyaşı
döktürdü cevabımız çılgınlık içinde bu mu olmalı? Yeni gelen yıla, sen daha
fazlasını yapabilirsin diye daha gelmeden mesaj vermekte nedir? Germek gerçeği
ortaya sermek göstermek sergilemek varken bu nedir? Bu konuda Sami zade
Sümbüllü Sami Efendi den de yardım bekliyoruz. Bu bize ait olabilir, lakin bu
günlerde bunun yanlışa sevk ettiği yönünde bir kamuoyu boyu soyu açıklamasını
elzemle gözlemle destekle bekliyoruz. Onunda bu inancımıza olan güveni görerek,
toplumun yararına olacak olan bu dâhiyane fikrime hayran kalarak büyük büyük
saygı duyacağından eminim.
Şimdi bir gün geriye dönelim ve olayın gelişini izleyelim.
Bir gün önce.
Grafiker Gani Bey kırmızı don satışıyla ilgili grafik
şeklinde hazırlarken, çaycı Çağatay usta,
çayı bilgisayar masasına yerleştirirken yanlışlıkla eli her hangi bir tuşa (bu tuş
hangisi önemi yok.) değmesinin neticesinde harita şeklinde çıkmıştır! Grafiker Gani
Bey bu şekilde endişe verici olacağını beklemediğini de bilmiyordu, bu beklentisinin
de bu boyutta olacağını da beklemiyordu! Olanla olmuşa ölmüşe gün görmemişe çare
yok bilirsiniz.
Şimdi araya duvarlar ören “Korona’nın ” araya mesafeler
koyarak kırmızı donun eşler arasında, bir etkileşim sağlamayacağı da bir
gerçek! Kırmızı don giyen hatunların, beylerin içten patlamalarına bir katkı
sağlamaktan öte, daha geniş volkanik patlamalarla içten öfke tırmanmalarla öfke
çığlıklarına dönüştüreceği aşikâr bir durum. Sümbül zade Sami zade efendi bunun
farkına bir an önce vararak, vakıf olarak atıfta bulunarak bir eğitimci olması
nedeniyle yeniden parmak basarak, benim parmak basmam onun ki gibi etki
etmeyeceğinden, bununda farkına vakıf olacağından bu yönde yeniden yazmasını
bekliyor ve rica ediyorum. Bu yazısı yakınlığın ortaya çıkaracağı vahim durumun
telafi edecek boyutta olacağını umuyorum. Sümbül zade Sami zade Sami Efendi
için bu zor olsa da bu yılbaşında bunun gerekli olmadığı yönünde geriye 360
derece dönerek bu geleneğin böylesi durumların olduğu zamanlarda yanlış
anlaşılacağına vurgu kurgu burgu yaparak dönüş yapacağını da umuyorum.
Bu dönüşle beyaz don satışında patlama yaşanarak, kırmızı
dona olan talebin aşağıya inişiyle tablonun da yeniden elden geçirilerek beyaz
bölgeler yeniden haritayla işaretlenerek yetkililerin yanlış anlamasının da önüne
geçebilir. Kırmızıyla içimizdeki azgın boğayı bu azgınlığıyla şimdi ortaya çıkararak
korona’yı, Kırmızı don satışıyla içimizdeki boğayı harekete geçirerek yakınlaşmanın
etrafa yaymanın aile içine salmanın da gereği yoktur. Sizlerin de benim gibi
bunun farkına vardınız umarım.
Kapalı dar alanlara bizi sığdıramayan korona kırmızı donla
duvarlara tırmanarak yıkmanın da gereği şimdilik yoktur. Çok fazla yaklaşmayla.
Bu korona virüsü salanlar ya da kazanç olarak görenlerin içlerindeki korku
çığlığının sokaklara salınmasına sevinmesine bizler izin vermeden, sokaklarda
şehirlerde insansız yaşanmayacağı gerçeğini bir tokat gibi yüzlerine vurarak “mesafe”
temizlik” maske” ile biran önce inşallah kurtulmamız temennisiyle burada
Sümbüllü Sami zade Sami Efendiye duyuruyorum, selamlarımla.
Mehmet Aluç