Monolog Röportaj -Mehmet Fikret
Ünalan Adaşımla Aşk Üzerine- 2
-Sayın adaşım bize aşk ve mana
hakkında neler söylemek istersiniz?
-Aşkta ruh vardır gözle görülmez,
gönülle hissedilir. İnsanda aşkta hal Mevla’nın eşsiz eseridir, aşkla aşka
meyilli olarak yaratılmıştır. Bakın etrafınıza gönül gözünüzle hislerinizle
bunu fark edeceksiniz. Aşk insanın uyuşukluğunu alır atar çöpe, coşkulu neşeli
şen canlı yapar, bu Mevla’nın bir hikmetidir. Hissederken titreyen gönüller,
gözde sevinçten dolayı akan iki damla yaş yâda hasret içinde akan yaş diri
canlı tutar bedeni, sevmek canlanmaktır canda canı, insanda gönlünde
canlanmaktır dirilmektir ayıkmaktır… Bak gözlere aşkla gönül gözüyle oku,
okumakla yazmakla bitmez o tatlı berrak manalı bakış… İnsanın önce Mevla’ya
sonra insanlığa insan hürmetidir aşk.
-O zaman her şeyi yaratan Mevla
bize aşkla her şeyi anlatıyor diyebilir miyiz?
-Mutlaka gönül gözüyle aşkla
sevmeye başla mesajı anında alırsın, vaz geçemezsin, aşk yeniden hayat
bulmaktır koşmaktır varmaktır. Kâinat ve aşk işte hakikat ortada sev diyor her şeyi
koru gözet aman ha dikkat et p gönüle o gönül benim dergâhımdır, ben sizlerin
gönlüne bakarım, suratınıza yüzünüze elinize ayağına zenginliğine fakirliğine
değil der Rabbim bizlere aşkla. İşte kulun arayarak bulamadığı hazinedir,
kıymetini kadrini bilir ise. İsterseniz şiirle devam edelim.
Gel eу sevgili istersen yâr ol gel,
İstersen уara,
Ne gönlümün ԁerԁini sor bana,
Ne sararan уüzümü sor,
Ey gönlümün sol уarısı,
Aklıma koyԁum seni aklım almadı,
Kalbime koydum seni sana doymadım,
Arşımın aşkı уar,
Aşk sandığın kadar değil уandığın kadar…
Cemal Büyükkaya
Ağlamak için gözԁen уaş mı akmalı?
Duԁaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenԁen uzak mı kalmaktır?
Özlenen уakınԁayken hicran ԁuyulamaz mı?
Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır?
Saaԁet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü ԁalınԁan mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül ԁalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
Victor HUGO
Sen geçersin içinden yıllar susar, çağ yanar
Gözlerinde tutuşan mavi bir çerağ yanar.
Düştüğü kuyulardan çıkar gider sefaya
İz bırakır çöllerde ardından çağlar geçer.
Kölenin çığlığıyla yankılanır kolezyum
Sessiz bir seyircinin kalbini dağlar geçer
Unutulur mezarı Zeus’un bir adada
Efsane yatağına görünmez ağlar geçer.
Boynu bükülür gülün; bahçe yanar, bağ yanar
Bu şehrin ebruvanı o koskoca dağ yanar.
Kusva düşer yollara tarihi görmek için
Hicrandan güvercinin saçlarına ak düşer
Kanat çırpar ayrılık Leyla’nın vahasına
Çölün orta yerinde mecnuna firak düşer
Başını taştan taşa vurarak giden nehir,
Bembeyaz gelinlikle denize berrak düşer
Dinamit patlar suda; avcı yanar, ağ yanar
Bir yüzüğün kaşıyla efsane otağ yanar.
Kız Tibet’in suyuyla doldurur kadehini
Avcının sadağında intikam oku kalır
Sular çekilir elbet her tufanın sonunda
Zeytin dalı o kuştan yadigâr doku kalır.
Şirin’in sevdasıyla erir gider koca dağ,
Küllerinin içinde yanık bir koku kalır
Nasıl ateştir böyle; hasta yanar, sağ yanar
Zemheri ayazında kalan Karabağ yanar.
Viralarla denize açılan düşler gibi
Yürüyünce zamana yıllar susar, çağ yanar
Bülbülün bir kanadı düşünce ark içine
Boynu bükülür gülün; bahçe ağlar, bağ yanar
Nil mi akıyor yoksa gözlerinde müjgânın?
Nasıl ateştir böyle; hasta kalkar, sağ yanar?
Bakma öyle ne olur taht yıkılır, tuğ yanar;
Gülme, öyle gülersen gözlerinde çağ yanar!
Adana / 2006
Mehmet Taştan
-Adaşım ben aşkla kendimden geçtim sende öyle okuyucularımızda
geçmiştir kendisinden bir ara verelim devam ederiz.
-Haklısın adaşım haklısın, gönlümüzde aşkın dumanları tüttü
az içimize çekelim sonra devam ederiz.
Mehmet Aluç