ELVEDÂ İSTANBUL
Elvedâ İstanbul, senden gidiyorum,
Ömrümün gençlik mevsimine hicran oldun.
En güzel yıllarımı beyhude harcadım sayende,
Tel tel döktün gece karası saçlarımı,
Temmuzda karlar yağdırdın başıma, üşüdüm,
Kestin dermanlarımı, merdivenler kâbusum oldu,
Pusu kurdun gençliğime, ağırlığın büktü belimi,
Söndürdün gözlerimin ışığını, göremez oldum yakını.
İlk kez sende tekledi, mâteminle yorulan kalbim,
Çocuklarım, baharını yazını, kelebeğini kuşunu
Göremeden büyüdü, güneşsiz sokaklarında.
Sende öğretmenliğimin en zor yıllarını yaşadım,
Binlerce öğrencimi aydınlattım karanlığında.
Milyonlarca insan vardı, gündelik telâşelerle meşgul,
Sevgiden, dostluktan, vefâdan habersiz,
Binlerce tanıdığım oldu, üç beş de dostum,
Bugüne kadar bana yâr olmadın, bundan sonrası da
meçhûl
Sevgisiz, çaresiz bir yabancı gibi yaşadım sende,
Şimdi, şâirin dediği gibi, demir alma vakti geldi
limandan,
Daha fazla kaldıramıyor yorgun yüreğim keşmekeşini,
Bakma öyle mâsum, mahzun, ıslatma gözlerimi,
Endülüs’te Tarık gibi, yaktırma bana gemilerimi,
Bitti… Buraya kadarmış,
Haydi Allah’a ısmarladık
Hayâllerimi, hâtıralarımı, umutlarımı
Ve yaşayamadığım, yaşamdan saydığım yıllarımı,
Acılarıyla, hüzünleriyle bırakıyorum burda.
Elvedâ İstanbul, elvedâ sana.
13/07/2028
#aslanyılmaz#suskunyürek#
ASLAN
YILMAZ