Firar Etmeden Gönüllere Ulaşmanın
Hayalidir Diri Ve Canlı Beni Tutan
Sessizliğe bürünmeden, sessizliğin
içinde ses olmak için yazmaya çalışırken, sessizliğin büyüsü ile avuçlarımda
dileklerimle bağrım açık, bir ses olmak için Rabbim de niyazımla istiyorum
elbette ki, bir ses bir görüntü bir iz bırakmak dileğim elbette ki yazarken…
Var iken yok olduğum andan geriye kalan olsun dileğim. Alaylı gülüşleri
silerken kelimelerimle sözlerimle silmeyen silgim ile duamla silinmesi için
niyazımla, Rabbime yalvarıyorum… Yüreğimizde acizliğimi bilerek, yaşamak değil
mi bu âleme gelişim bir gülümsemeyle gülmek ve gitmek değil mi?
Ağıt yakmak değil amacım, kâğıda
yamacın doruklarında bir gülümseme bırakmaktan öte aşağılara bir gülümsemeden
iz bırakmak için mütemadiyen çabalıyorum olan gücümle…
Buluşmak bekleyenle, bekleyenle
konuşmak güzel olana yaklaşmak anlaşmak olmadıktan sonra hayatın bir anlamı
olmaz biliyorum, hayatın sırrı bu değil mi buluşma veda edip/etmeden de bazen
aniden gitmek değil midir?
Bir yaşıma daha ya da bin yaşıma
dahi girsem, bırakıp gitmek peşimizi bırakmayacak, zaten gitmeye yaklaşmak için
yaşıyorum/yaşıyoruz buna vakıfım. Yeni bir yaşa girmekten öte, başlara bir
gülümsemeden taçlar takmadan gitmemek tek arzum.
Firar etmeden gönüllere ulaşmanın
hayalidir diri ve canlı beni tutan, sözler kelimeler başım etrafında raks
ederek dönerken, seçtiğim kelimelerin parıltısından, bir parıltı bırakmak
gayemiz sizler gibi… Muhafaza ettiğimiz dilekler gönlümüzde bahar havasını
estirirken etrafımızda da esmesinden başka bir dileğim yok benim… Ağaçta açan
taze bir yaprak gibi tazelikle geride sizlere bir gülüş bırakmak Rabbim
Nusret’iyle nasip olur inşallah…
Şerit değiştirmeden hakka ve
gönüllere yolculuğumuz devam ederken, varmak muradım sizler gibi, bunu burada
söylerken sizlerin gönüllerinde gezinti yapmak için yazdığımı da biliyorsunuz
vesselam, selamlarımla.
Mehmet Aluç