Ertelenmiş her düş’tü omzuma yük
Bahşedilen hüzne mi düşkündü yürek?
Göğün kıracı
Aşkın kırbacı
Mevsimlerden neydi sahi?
Neydi de neyden olduğunu bilemediğim
bu sihri
Yâd eden ben miydim saklı güncemde?
Sükûndu aşkın ihbarı
Rahlesinde kimi zaman gölgeler
Elbet battıkça çuvaldızı
Çuvallar dolusu heceyle
Mahrem kıldım içimdeki gülüşü.
Neşenin nezdinde yardım, yerildim
Yankısı düşlerin
Ölümün kafeslediği
Bir yenilgi adeta
Mihrabımda saklı ömrün reçetesi
Doludizgin yazarken
Doldukça yürek
Yangınlardan kaçtığım mıydı yoksa
İçine düşülesi tuzak?
Ah, etmedim mealine öfkenin
Azat ettim içimdeki güvercini
Yine de varamadım tepeye
Tepelendikçe ömür
Kitlendim sessizce
Ket vuran hangi zalim hangi haris
gölgeydi sahi?
Kat çıkacaktım göğe
Varmak adına Rabbime
Kıtalarda dolandım
Dizelerde solandım
Dizlerimde kalmadı derman
Bir maşuktum ki ömrü de heba ettim
Rengimde saklı beyaz pembe
Saklı tutulası ne kalmıştı sahi geri?
İndinde aşkın bir hüsran
Aşikârdı mevsim ve tozutan gölgem
İstimlak edildikçe heceler
Kaknem varlıklardan neydi düşen
payıma?
Arz ettim
Aşikâr yalandı.
Talep ettim
Baktım ki bendim bozguna uğrayan.
Mealinde gecenin
Koyudan gözleri sevgilinin
Oysaki beyazdı teni ve tini özlemin.
Bir benden saklı tuttum hayatı
Hayatı savurdum yerli yersiz sığındıkça
Rabbime
Sükûn eyledim şifa belledim
Kimi zaman şiirdi gizim
Kimi zaman gizimdi içimde saklı kalan
Dışa vurdum her acıyı her neşeyi
Göze geldim zaman zaman
Nazar etmedim oysaki kimselere
Ah da etmedim vefa bildim içten
sevmeleri
Şiarı mevsimin
Uçuşan saçlarım kopuk dalında dünün
Nice yaprak kâh düşen kâh uçuşan.
Kilit altında geçen her an
Kindar gölgelerden esefle uzakta
kalan
Bendim işti ben
Aşmadığım bent mi kaldı içimdeki
taşkın denizle?
Bir dehlizdi içine hapsolduğum
Kalp gözüme sadık
Yandıkça aşkla her şeye vakıf
Yâd edip dünü
Günü koydum kefeye
Yarındı ağır basan.
Ağırdan yaşayandı içimdeki matem
Aşkın rüzgârı ile tutuşan
O kelam o kelam
Kinayelerden uzak bir kesit
Kaça bölündümse illa ki eşit
Sevdim tüm evreni
Miadı dolmadı umudun
Meramı saklı ufukta
Allah katında estikçe içimdeki
pervane
Aşkla tavaf ettim ben evrenin
yüreğini.
Bir buluttum
Çok da çabuk unutuldum.
Bir nutuktu ki susmayan
Süslü yaşlarla gözlerimden
Firar eden o ışık
Kar beyazı bir aşktı benimki
Kardan bozma dünyam
Kanaviçelerde saklıydı el izim
ve yüreğim
İçten sevdim ve içimden
Dışta kalan neyse
Bendim illa ki cihandan ayrı kalan.
Usulca örttüm üstünü sevginin
Mevsiminden evvel solmaya haiz
Bir resimdim ki
Gülüşü asla solmayan
Geride kalacaktı ne çok şiir içimden taşan
Bense sığamazken yere göğe
Sığındığım sadece O ve şiirlerim
Sinemde koyu bir gölge
Siren sesleri susmayan güftelerin
yüzü suyu hürmetine
Hicap yüklü kimse
Haznemde yangın olmadan tek yaşan
Şiarım saklıydı O’nun katında
Katlarca acı burmalı yüreğin bitmeyen
nazında.