AH BE ÖLÜM!
Her
aklıma geldiğinde, nefesim daralıyor,
Gözlerim
kararıyor, düşüyorum yerlere,
Aklım
karışıyor sonra, unutuyorum sağımı solumu,
Gün
ortasında güneşim batıyor,
Akşamın
kızıl karanlığı çöküyor yüreğime.
Dilim
tutuluyor, şiirlerim susuyor,
Aklımdan
çıkana kadar gelemiyorum kendime.
Halimi
görenler saralı zannediyor beni,
Burnuma
soğan tutup koklatıyorlar,
Faydası
olmayınca da ambulans çağırıyorlar,
Seni
hatırladığımı anlatamıyorum kimselere,
Ellerinden
kurtulmak için akla karayı seçiyorum,
Sendeleye,
yalpalaya kalkıyorum yerden,
Üstüm-başım
toz toprak, aldırmıyorum,
Aklımı
da seni de bırakıp düştüğüm yere,
Allah,
âcil şifalar versin duâları arasında,
Utana-sıkıla
uzaklaşıyorum bana yardım edenlerden.
Gelmesen
aklıma, rahat bıraksan yakamı,
Biliyorum,
sonunda nasıl olsa bir gün geleceksin,
Nerde,
nasıl, kaç yaşımda bilmiyorum ama,
Benim
zannettiğim emâneti geri isteyeceksin.
Vermek
istemesem de, zorla alıp gideceksin,
Hani
diyorum, hiç olmazsa gelinceye kadar,
Olur
olmaz yerde gelmesen aklıma,
Meselâ,
küçük bir çocukla şakalaşıp oynarken,
Sırtını
kaşıdığım kedimin mırıltılarını dinlerken,
Çok
sevdiğim bir yemeği yerken meselâ,
Eşimle,
çocuklarımla sohbet ederken,
Gelmesen
aklıma, küstürmesen beni zamana
Ah be ölüm! dünyadan
birazcık zevk alsam olmaz mı?
Babamı,
annemi, kardeşimi aldın isyan etmedim,
Rab’bimin,
emriyle beni de alacaksın biliyorum,
Bu
can tende, ruh bedende emânet, inanıyorum,
Ah be ölüm!
En
azından mutlu anlarımda gelmesen aklıma...
Olmaz mı ey ölüm?
Olmaz mı?
21 ŞUBAT 2021 DÜZCE