Selam Size, Büyük Geniş Dünyanın Korona Virüs Denilen Mikrobun Esiri Olmuş Garip Sakinleri
Selam size, büyük geniş dünyanın korona virüs denilen
mikrobun esiri olmuş garip sakinleri, az beni sakin kafanızla dinleyin. Gerçi
onca korku ve telaştan beni dinlemeye vakit bulabilirseniz, içinizdeki korkuya
az sus diyebilirseniz. Gündüz hayallerini kurduğunuz düşlerle, akşam olunca ona
engel olanların sayesinde, hemen vazgeçen sizlersiniz… O boş gereksiz korku
salmak için yaptıkları haber bültenlerini okuyarak size ezberletip,
kafalarınızın saflığını silen, size korku verenleri söyleyeyim, ey güçlü kendini
sanan ve ailesini koruyan siz erkekler, en çok siz kulak verin bana. Birde
süslenerek erkeklerin aklını çelen ama kendi aklından geçenleri açığa vurmayan,
siz kadınlar, sözlerimi yabana atmayın bırakın süslenmeleri artık yardımcı olun
eşlerinize. Siz güçlü olduktan sonra huzurunuzda size bu virüsü yayanlar, diz çökerek
emrinize amade olurlar artık anlayın bunu…Siz güçlü olup imanınızla
yaşamadıktan sonra, şeytanla onun işbirlikçileri hakkın önünde ne secdeye varabilir ne de bu kirli oyunları
terk ederek yakanızdan düşerler.. Bakın şimdi bile birbirinize uzak kalmanız
için çalışırken ve bunu başarırken, aranızda parendeler atarak taklalar atarak,
alay edercesine sizi birbirinizden ayırıyorlar.
Oysa bizler gönülden
birbirinize bağlı olsanız tıkış tıkış sıralarda aralarınızda dahi oturamaz, otursa
bile bu sıkışıklık içinde kımıldaması bile zor olur. Birbirinizin önünü kapatmaktan
başka bir şey gelmez mi bizlerin elinizden, ya da önünüzü kapatmaya çalışanları
yoldan atmaya gücünüz mü yetmez? Bizler milyonlarsınız onlar bir kaç yüz kişi!
Zaten nedense hep hangi birisinin
harekete geçebilmesini bekleriz, başkalarının öncülük etmesi gerektiğine
inanarak kendinimizi küçümsersiniz,size öncülük edenlerde bu küçüklüğünüzü
görerek olmadık işkenceler zulümler
yapar sizlere hala fark edemediniz mi?
Herkesin yapmadığı şeyi yapan dediğiniz,bizim gibi insan,onda bir fazlalık yok ki,fazlalık onun azıcık cesaretinin olması,bizlerin cesaretinin kapalı kapılar arkasında kilitli olmasından kaynaklanıyor. Sizler bu cesaretinizle neden bir adım öne adım atmazsınız bu cesareti hala neden bunu asla göze alamazsınız. Sesinizi kısmanızı kim istiyor? İsteyenler varsa bile neden keseyim diyerek karşı çıkmıyorsunuz? Sizler ey kadınlar, sanki siz erkekler ne çok konuşsun istersiniz, ne de siz erkekler kadınlarınız gür sesiyle yürüsün istersiniz. Sizden önce korona yoktu, iyiler çoktu sahip çıkamadınız iyilerinize, karşınıza işte insanlığından soyunmuş insanlar geldi geçti.Sizler gidinde diyemediniz,buyur ettiniz.Kusura bakmayın sizlerde de onlar gibisiniz, lakin onlar kadar cesaretli değilsiniz.
Ay doğarken gümüş renkli bir tepside sizler için, o an sis karanlığı dağıtmaya başlar aydınlığa doğru giderken, sizler hala sisler karanlığı örtsün istiyorsunuz? Neden? Suratlarınızdaki manasızlık iki, üç, beş yüzlülük zaten karanlıkta da hissediliyor karanlığa ne gerek var ki? Kalplerinizdeki çıkar savaşlarının rüzgârı eser harp sesleriyle birlikte kavurur sizleri… Doğuşunuzda bu güne kadar bu dünyaya birilerinin, birilerini sürgün ettiği yurdunu elinden alarak kaybolmuş insanlar haline sokarak katl ettiğinde, hanginiz karşı çıktınız? Sana bana benzeyen yaratıkları insan sanarak dostluğunu aradık ihanetiyle her gün hançerlendik, hangimiz dur yapma diyebildik?
Yeni şehirler kurabildiniz mi/kurabildik mi? Bula bula, onların bizlere verdiği kemiği çıkmış sürüler, kurumuş çayırlar, merhametten eser bulunmayan yani içinde insana dair bir değerleri olmayan şehirlerine sığındık, hayır diyemedik! Buyurun bakın boy aynasında kendinize, sizlerde bir şeyler söyleyin artık. Buna bende dâhilim, bakmayın karşınızda böylesine konuştuğuma, bende sizler gibiyim, neden böyleyim/neden böyleyiz sizlerde bir şeyler söyleyin.
Bizler birlik içinde olsak, gönülde düşlediğimiz düşlere kimler engel olabilir ki? Rabbim hariç. Faiz için kasalarda esir edilen onca helal kazanç faizle kirletilirken, yarın ahrette ateş olarak canımıza yapışacak iken, neden elli yüz kişi faiz yerine, bir fabrika kurmaz? Elli kişi dünyayı yıkmak için bir araya gelirken, binlerce insan o yıkılana neden sessiz kalır, inşa etmek için çaba sarf etmez ki?
Mehmet Aluç