Kurumuş Menekşe Çiçekleri
Dudaklarının bir buselik tadının hatırası
Beni benden alıyor
Uzaklarda ki sana götürüyor
Biniyorum bir vapura tek başıma
İçinde senden saçlarından teninden kokunla
Sana geliyorum uzak ülkemin baş şehri olan sana
Dün fırtınalar koparken
Bugün dindi sana gelirken
Gözlerine bakmalıyım
Elini tutmalıyım
Sana aşkı anlatmalıyım
Sendeki aşkı dinlemeliyim
Beraberce gülmeliyiz
Gülerken gamzende açan çiçekleri koklamalıyım
Bana ekmek kadar uyku kadar lazımsın
Beni anlamalısın
Bende seni anlamalıyım
Git gide büyüyen karanlığımda yaşayamam
Sabahı olmayan gecelerde huzur bulamam
Seninle olmalıyım
Sana koşmalıyım sarılmalıyım
Yoksa sensiz bir uçurumun kenarındayım
Uçurum çiçekleri aldatıyor beni
Senin gülüşün gibi açmayınca anlıyorum
Sana geliyorum
Karanlık bir gecenin içinde kalmamak için
Geride sensizliğim kalmasın
Şiirler gibi berrak duru gözlerinde şiirleri okumalıyım
Sensiz ve şiirsiz kalamam
Bir buselik şiirde olsa okumalıyım dudaklarında
Gözlerinde
Ellerimle şiirlerime sana dokunmak istiyorum
Kaybetmenin zehrini içmemek için
Sokaklar dolusu sensizliği yaşamamak
Penceremin önündeki kurumuş menekşe çiçeklerini
Hıçkırıklarımla sularken kururken
Senin gülüşünle yeniden yeşermesi için geliyorum
Mehmet Aluç