Moda Dokunma İçgüdüsü
Mahkeme salonundayız, genç kadın kendisini el ile taciz
ettiği için, yolda geçen kaldırım mühendisi olmayan, karşıdan bakınca mütevazi lakin
bu taciz olayına nasıl bulaştığı bir anda anlaşılmayan, suya sabuna dokunarak gusül
abdesti alırcasına arınarak yıkayan kendini bilir Rükneddin iyi bilirden şikâyetçi
olması üzerine, uzunca bir dayak faslından sonra karakol hasta hane sorgudan
sonra hâkim karşısında. İçeriye giren uzun boylu irice geniş omuzlu babacan hâkimin
girmesiyle, sanıklar avukat ve savcı ayağa kalktı. Hâkim eli ile
oturabilirsiniz dedikten sonra hâkim söze başladı.
-Sayın savcım buyurunuz mütalaanız nedir? Söyleyecekleriniz
buyurun söyleyin.
Savcı genç bıyıkları terlemeden tıraş edilmiş genç ayağa
kalkarak.
-Sayın Hakimim, öncelikle mağdur olan ve elim bir saldırı ile
yolda yürürken genç kızlık duygularıyla alay edilircesine iğfal edilen, tüm
hayallerinin yıkılmasıyla şoka giren, bu şoku atlatamayarak buhrana giren
buhranın sonucunda bir buhar olmuş uçmuş edasıyla sanki hayatta olmayan mağdur,
Gülendam Kırıtır Hanım Efendi pardon genç kızımızın yolda el ile taciz edilerek
küçük düşüren, sanığa …… maddesince en az on beş yıl hapis cezası ile
cezalandırılmasını talep ediyorum.
-Hımm… Biraz, neyse sen Gülendam Kıvıran buyurun sizi
dinliyorum.
Gülendam Kıvıran öylesine mahcup mağdur olmuş edasıyla kalktı
ki, onun kalktığını görenler sanki ekspres treni önlerinde geçti sanarak sarsılarak
kendilerinden geçtiler.
-Sayın hakimim, ben o gün sabah evde yeni kıyafetim olan kısa
kotu bu arada bu yıl Paris’te alamode yani şu anda moda olan, arkası yani popo
etrafı chiş(şik okunur) yani modaya uygun şık anlamında özgür bir düşüncenin
şekil almasıyla tasarlayan Createur(kreatör) tarafından elegand şık zarif tasarlanarak,
arka popo tarafı kesik yalnız yuvarlak ve Fad(fed):Toplumca merak, heves, aşırı
bir merakla üstüne düşülen geçici eğilimi bir tarafa çekmek uzaklaştırmak için
tasarlanmış kısa kotumla, yalnız göbek hizamdan
beş altı parmak altındaki yeni kreasyonumla yolda yürürken, bu kendini
ve modayı bilmez sapık arkadan popomu elleyerek “Taş gibi mübarek taş” gibi
saçma sözlerle üzerimdeki kıyafetimi duygu ve hislerimi modaya bakış açımı
kirleterek taciz etmiş hem de el ile.
Hâkim
-Hımm…Demek el ile anlaşıldı. Sayın sanık Rükneddin iyi bilir
buyurun sizi dinliyorum. Bakıyorum avukat istememişsiniz.
-Evet hâkim bey avukata gerek yok, ben kendimi savunurum.
Efendim olay şöyle oldu, hatta daha ötesine giderek buyurun izleyelim karşıda.
Şimdi Gülendam Kıvırır genç hanım efendi bir sürü modayla ilgili terimleri telaffuz
ederek kendini bilgili ad ederken, bende kendisine neyse efendim. Gülendam
hanımefendi sabah evden çıkmadan önce, egosu ile tavan yaparak üzerine giymiş
olduğu bir mayo kadar küçük güya elbise kot dediği, biz küçük bebek iken
kıçımıza sarılarak killi toprak ile beyaz bezle sarılarak, burası önemli
üzerine beyaz bez sarılarak kapatılan, oysa hanım efendi alenen arkası yırtık
altında külot olmadan şeytanında kendisine sana yakışır yakacaksın ortalığı
sözüne biat ederek evden çıktığını hayal edelim buyurun. Yolda geçenler
ağızlarının suyu akarcasına kusuruma bakmayın erkek milleti uçkuruna sahip
çıkmaya çalışsa da bazen böylesi vakalarda efendim ne mümkün…! Bunu ben hoş karşılamasam
da onun yanında olan şeytan aynı zamanda bizimde onunda şunun da hatta, burada
buluna hepimizin yanında, dürterek yoldan çıkarmaya çalışıyor. O günde bana
şeytan dürttü “bak taş gibi kalçalar ellemesi çok güzel olur, herkes
seni alkışlar, baksana kıçı başı açık utanmadan geziyor” diye fısıldasa da ben
göndermeme rağmen ısrarla telkin edince dayanmadım, hanım efendi evden çıkarken
nasıl şeytana biat etti ise bende o an biat ettim efendim. Yoksa ben her gün
biat eden değil kovalayarak yorulan bir vatandaşım, o gün öyle icap etti bende
yaptım efendim. Olay bundan ibarettir.
Hâkim uzunca bir süre dosyaları okudu düşündü taşındı.
-Hanımefendi beğenisi ve tarzı ile fark beğeni ile alkışı
almak için sokağa çıksa da bu onun özgür seçimi olsa da böylesine açık
kıyafetle hem de arkası yani kıç pardon popo kısmı yırtık, altında külotsuz
gezmekle fark ile farklı olanı yaşadığınızdan eminim. Değersiz nesne, niteliksiz ya da aşırı açık süslü olarak
algılanan biçimler ve sanat yapıtları için kullanılan toplum içinde aşağılayıcı
olan stilinizle, sanki sokakta defile yaparcasına gezinirken, görünüş ifade ve
tarzınızın etkisine kapılarak sizi taciz ettiğini sandığınız kişinin aslında
moda adına ne kadar, etkilendiğini ifade eden soruşturmadaki ifadesinden
anlaşılacağı gibi sadece hayran kaldığı için elbisenin çiziminde dikimindeki
modelistin bu tarz belirleyen stilistin dokunuşlarına dokunmak istediğini ifade
etmiş. Karakolda baskı altında olduğunu baskın anlarda kendine gelemediğini,
yanlış anlaşıldığını daha sonra eklediği dilekçesinde beyan etmiş. Tabi sizin
bundan haberiniz yok, sizin de sayın Savcı. Öyle değil mi Rükneddin Bey Efendi.
Rükneddin şaşkın! Gülendam şaşkın! Savcı şaşkın! Birbirlerine
uzun süre baktılar. Rükneddin ne diyeceğini bilemedi, tamda ifade şekli ile onu
kurtaran babacan Hulusi Kentmen’e benzeyen Hâkime şükran dolu bakışla baktı.
-Doğrudur hakimim, aynen dediğim gibi yanlış anlaşıldım.
Baskı altında kendime gelemediğimi, Tendance (bu arada iyi moda terimlerini
öğrendik buda benden size hediye) yani akım ve eğilimi ile modada devrim yapan stilistlerin,
kumaşa dokunurken hissettiğini bende hissetmek için dokunmuştum sadece! Giyimiyle
Beğenilme, tutulma, rağbet, itibar, seçkin yapan
bu tasarımın, tasarımına vurgun oldum ve bu vurgunluğumu dokunarak ifade etmek
istedim efendim.
Savcı mahcup.
-Sayın hakimim, gözümden kaçmış olmalı.
Gülendam Kıvırır, şaşkın ve sevinç ve hayranlıkla ayağa kalkarken
mahkeme salonunda aynı biraz önce olduğu gibi hızlı tren geçmişçesine
salınışıyla kıvırışıyla (tarifi mümkün olmayan hareketiyle) bu kalkışın meydana
getirdiği rüzgârın esintisiyle kalkarak kendisine taciz ettiği sandığı
Ruknettine sarılarak.
-Özür dilerim, bundan haberim yoktu. Buyurun tabi
dokunabilirsiniz.
Hâkim, tokmakla masada ki tokmağın dövüldüğü tahtaya vurarak.
-Şimdi burada sırası değil. Siz vücut dilinizi, baş başa
kaldığınızda kutlarsınız. Saf yoğun duygularınızı bir odada, salonda, davette,
ortaya çıkarmanızı hatta kendinize ait bir odada ifade edebilirsiniz teşekkür
olarak Rükneddin beyefendiye.
-Sayın Hakimim şaşkınlığımı maruz görün, çok şaşkınım! Trend
yani moda akan bu tasarıma duymuş olduğu coşkun sevincine bende coşkulu bir
şekilde karşılık vereyim istedim. Yeniliğe tarz olan bu kıyafetimin kişisel
beğeniyle beğenilmesi beni hoşnut etti, ben şikayetçi değilim, davamı pardon
yanlış anlamış olduğum bu karışıklıktan dolayı olan davamdan çekiliyorum
Hakimim.
-Karar, ifadelerde anlaşılacağı üzere, modaya olan
yakınlığıyla stilistlerin dokunuşunu hissetmek için dokunduğunu söyleyen Rükneddin
Beyin ifadesiyle bundan hoşnut kalan Gülendam hanımefendinin, yanlış anladığını
ifade etmesi davasından çekilerek davalıdan davalı olmadığını, beyan etmiştir.
Her iki tarafından yanlış anlaşılmaktan dolayı açılmış olan bu dava kapanmış,
sanık yanlış anlaşıldığını sonradan verdiği dilekçesinde dikkate alınarak
serbest, hatta bu davanın siciline işlenmeden kapanmasına tarafımdan karar
verilmiştir.
Rükneddin sevinçten ağzı kulağına varıyordu. Koşarak hâkimin yanına vararak.
-Allah sizden razı olsun, beni bu beladan şeytanın sözüne
kulak vererek…
Hâkim
-Tamam evladım, tamam, sen şimdi git gönlünü al bakarsın yakında
düğüne de çağırısınız beni!
-İnşallah Hulusi hâkim baba.
Gülendam Ruknettine yaklaşarak isterseniz sohbetimize benim
evde baş başa devam edelim, ne dersiniz?
-Siz bilirsiniz memnun olurum.
-Biliyor musun, dilde her şey
bir göstermenin ifade edebilmenin aracıdır, modada bedenimizi hatlarımızı
özgürce ortaya çıkaran dildir, kendisi bizzat insanın kendini anlatımdır.” Moda,
kimliksiz nesneleri alır ve onları anlamla doldurur, onlara birer gösterge
olarak hayat verir” diye duymuştum.
-Bak bunu bilmiyordum yeni
öğrendim. O zaman sizde benden bir şey öğrenin “aynı zamanda giysilerin ve
giyinmenin bir çeşit iletişim olduğuna da dikkat çektiğini bilin”, aynen benim
dikkatimi ve diğer insanlarında dikkatini çekmek gibi…
-İlginç! çok hoşuma gitti, sizinle
çok iyi vakit geçireceğiz anlaşılan. Entelektüel üstün bakış açınıza da hayran
kaldım, bunu da ifade edeyim.
-Şey aslında giyim tarzınız, toplumun
ortalama kesiminin kavrayabileceği, samimi ve dürüst bir elbise olmasa da bakış
açısı size yanlış gelebilir, toplumun bakış açısı ile bunu yani sizin
içselliğinizi ilk bakışta anlamamız doğru olmasa da doğru bakış açısı ile bu mümkün…,
Cüretkâr olmanız beni etkiledi.
İçinden ah senin giysine de modana da…Diye
söylenirken adliyeden çıktılar. Bana kalırsa dikkatli bakıldığında, bu tarz
giyimlerin modada tarz ya da trend dedikleri her ne ise moda ise ölçmek,
çizmek, biçmek, sözcüklerinin böylece yan yana gelmesi ile dikilmesi, toplum
içinde giyilmesi toplum aile yaşantımız gereği hoş karşılanmaz, hatta sansüre
takılır her ne kadar sansüre karşı olsak ta, toplumsal doğrulamanın, değerlerimizle
ölçülecek uygunluğunun kurallara uymasın gerekir. Bize itici gelen kadın vücudunun
aleni sergilenmesinin, kadını aşağılayıcı hali ile sokağa bu hale sokan kendini
bilmez batılı modacıların, değerlerimizi yok etmesinin çabasından başka bir şey
değildir vesselam.
Mehmet Aluç