İnsan, anılarıyla biriktirir bütünlüğünü
Dünün tozlu yollarında suretler arar;
Kavga eder onlarla.
Varmış ve yokmuşlar bir film olur,
Seyreder defalarca
Ağlar ve güler…
Nisan yağmurlarıyla yıkanır her bahar,
Islak bir ten ve toprak kokusu;
Göçmen kuşların yollarını gözler,
Arar içli içli, geçen hayatının izlerini;
Bulur da gam yüklü zamanlarında.
Bazen gülüşler bulur hesabı olmayan anların
rehavetinde.
İnce sızılar bulur,
Tutunur onlara; sanki yeniden yaşayacakmış gibi.
Müzik nağmesi gibi iner ve çıkar geçmişi;
Tamlanır eşliğinde.
Bir çocuğun oynarken düşüşü gelir gözlerinin önüne,
Ağlayışı gelir dizindeki sızıdan,
Annenin abartılı kaygısı,
Vurdumduymazlığı babanın…
Adam kisvesi yükleyecek ya;
Halbuki çocuk küçüktür;
Adam da küçüktür anılarının pusunda.
İnsan yaşadıkça mı parçalanır ki…
Yaşlanmak belki de bu.
Bir pusat olur yıllar,
Zaman kaynatır tenceresinde,
Ya da gece böler uykularını.
Ne fark eder ki;
Lime lime bir ömür, parçalardan toplanmayı düşlemek…
İşte böyle oluyor hep;
Konu dağıldı yine.
Rüzgârın savurduğu saçlarım uçuşuyor,
Tenim kavruk,
Dilimde sevda türküleri,
Mutlu kalabalıklar…
Bir seyir defterim var;
Doğaçlama seferler,
Yorgunluk bilmeyen bedenim
Bazen babayım çocuklarımın seslenişinde,
Bazen çocuğum babamın düşünde.
Ama ne var biliyor musun?
Öyle hafif ki varlığım,
Bütün yarınlar ayaklarımın altında;
Ve şimdi, orada soluklanıyorum.
Tonlarca yük, üstümde,
Dünün bastığı ayaklar;
Eskimişim…
İnsan anılarıyla kavuşur bütünlüğüne
Çünkü umutla yüklüdür yarın,
Güzel hayallerin panayırında coşar.
İşte o panayırlarda eğlence bitmiş gibi
Zamanı geçmiş şölenlerin
Belki de bu yüzden anılar sızlatır içini
Belki de bu yüzden tamlanır eşliğinde.
Bazen bir yarın görürsün
Yarımdır ama
Puslu bir hayal belki
Orada olmak istersin
Gülümsetir seni.
Bilirsin ki şimdi, güzelleşecek sonrada,
Bu anı taşıyıp tamlanacaksın.
İşte böyledir insan..
Ânı yaşamak bu yüzden değerlidir belki,
Belki de, yarının kayıp pazılıdır an.