Öfkesine takılıyım düşlerin düşense
gözümden ve hasret yüklü bir sağanakta saklı o vaveyla.
Günü b/öldük de azizim ve b/ölündük.
Mavidendi muhtırası yalnızlığın.
Kefil olduğumuz kadar sevgiye bandık
hasreti
Dokunulmazlığı ise mevsimin
Saklı içinde bilinmezin.
Göğün menşei
Belki de duyguların meşrebi
Hazandı son resitali doğanın
Sondan başlamaksa saymaya
Varıp varacağımız ne kaldı ki?
Bir hazandık bir de hüzün
Muhbirdi imgeler
Çatık kaşlı karanlığa diktiğimiz
mumlar
Yana yakıla sever ve yaşarken
Yaktığımız çok mu belliydi sahi?
Zanlardı un ufak olan
Her anda saklıydı insan
Her insanda saklı kader ve keder ve
iman.
Gücüne şahit rüzgârın
Rüştünü ispatladığımız kadar
sevmelerin meali
Gökteki o sicim
Gözümüzü dikip de içinde saklı bir
düş
Tuzağa yakalanmış nice his ve kuş
Varlıksa hatırı sayılır kadar
yoklukta saklıydı
Sevdiklerimiz gözümüzden sakındığımız
Belki de hicreti dünün ve ömrün
Katıksız sevmek
Kanaat edip ermek
Hidayetin sancağına dokunmak
Her fasılada uzanmak gök kuşağına
Belki de belimize dolanan bir eldi
hazanın ç/ağrısı.
Arındığımız kadar ar bildiğimiz sevgi
ve saygının harmanı
Özlemle yâd edeceksek dünü
Gündü bizi kucaklayan
Neşreden her yeni günde doğan güneş
gibi
Saklı tutulası en derinde
Işıyan gözlerinde gecenin
Belli ki inançtı yolumuzu aydınlık
kılan
Tatmadığımız kadar aşkı
Acıya bansak da kimi zaman yalnızlığı
Şah damarımızdan yakın tek Güç
Güç bela yetişirken sona
Sevip de tarafınca sevildiğimiz
yegâne Güç.