sevmekten daha kolay ne var
zorlanmadan zahmetsiz yorulmadan
bedeli en karlı alışveriştir sevgi
adını tekrar tekrar söyletir
en sıcak sözlerle
hem de çok
hiç hak etmediğin halde
hiç ummazken
hiç beklenmeden
sevdanın karası heceleşir
kelime olur cümleler kurdurur
tohumu çatlatır sevgi
filizlendirir
dal budak saldırır
tene neşter vurdurur
kan sıçratır beyne
yeni bir heyecan yürütür akla
çekilince sessiz köşelere
bir teselli pınarı akıtır gizli gizli
kalpte yol alır
mana sevgi olur
bütün sarp geçitlerde
keskin virajlarda
çıkmaz sokaklarda yetişir imdada
yeniden kıymetlendirir
fikirleri, algıları ,düşleri
düşüncenin tüm sınırlarını çizer
sebep-sonuç ilişkisini belirler
bütün soruların cevaplarını verir sevgi
bazen sıcacık ,buğulu bir bardak çay olur
bazen tütün içtirir en dumanlısından
en derin nefesleri çektirir
boş yollara salar derbederce
akşamı yaptırır bir sokağın köşesinde
puslu bir aynanın önünde
kendisine pür dikkat baktırır
geri dönülemez bir süreç başlatır
iklimler değiştirir
yangınlar çıkartır
buzullar eritir sevgi
her saniye gözlerinin önünden geçer
balıkçı ışıkları
yıldız çalkantıları
kuş ve böcek sesleri
gecenin perdesi yırtılır zamansız
pencerelerin camlarından seyredilir yollar
pembe hayaller kurdurur sevgi
muhayyilesinin içinde yürünür yalnızlığa
bir boğulma bir çarpıntı
bir sarsıntı sarar vücudu
rüyadan rüyaya kabuslar düşürür
behemehal bir hayatın
ve ölümün adını verdirir sevgi
en çok sesle sevilir
en çok sözle söylenir
sevilmek için kıvranıp durana
şiirler yazdırır
şarkılar besteletir
türküler yaktırır
sevgi büyük bir bekleyiştir
serin bahar rüzgarıdır
bir köy çeşmesinde
küçük bir bakır tasından
su içtirir
bir daha
bir daha
sevilmesen de sev
en güzelce sev
sevmekten daha güzel ne var
kusurların avuç içinde
hiç günah işlememiş gibi sev
yokluğuna razı olunamayacak kadar
varlığıyla sarhoş olunacak kadar sev
başlar hoş kalpler hoş duygular hoş
mutlu yaşamak için
mutlu yaşatmak için sev
“se”nin üstünüyle
“vav”ın cezmiyle
“kaf”ın esresi ile sev
tadıyla kokusuyla sev
masanın üzerinde ki fincanın dumanı tüter
fotoğraflar tek tek elden geçirilir
yağmurlu günde
bir eylül gecesi
kederli, telaşlı ,hüzünlü
şekiller sislenir, buğulanır
ışığın renkleri kaybolur sevgiyle
en damardan arabesk titreşimler doldurur kulakları
hüznün o sıcak uğultusu çarpar yüze
rutubetli soğuğun köpükleri donar gözde
duygular depreşir zamanın notalarında
zindana dönüşür zavallı sine
heyecanlanır kıvranır
küser darılır ağlatır sevgi
en uzak yerlerde bir küsuf
her anı ışıksız kılmaya meyyal
şehrin en güzeli yusuf olur
bazen önde bazen arkada
bazen yan yana yürürken
lambasız caddelerde
hayallerle akar gider sevgi
anlattıkça hikayeleri çoğalır
söyledikçe sözler uzar
ayağa kaldırır kalbin gündemini
attırır üzerinden çekingenlik örtüsünü
yırttırır gömleğin arkasını
uyuyanlara öteli bir mağara ufku sunar
sonsuz müjdeye nefes olur sevgi
saçları omuzlara döktürür sevgi
bakışlar ta gözlerin içine dikilir
gel derse gelinir
git dese gidilir
ruhun dili olur sesi
kalbe değmeyen dile değer mi ki
serin rüzgarlar estirir
setler yıkar, seller akıtır
izhara kavuşturur şiiri
farklı ritimlerle çıldırtır göğsü
küt kütler sığmaz olur sadra
kutlu bir yürüyüş başlatır sevgi
bir yerlerde bekleyen cümlelerin
büyüyecek başaklarıdır sevgi
düşecek cemreleridir
inşa edilen aşkın
sevinçte hüzünde
yakında ayrılıkta
gizli saklının adıdır sevgi
bir ateşgahtır
kızılca akan lavdır
bir yanardağ kıyısı
bir ateş ülkesi
yeri göğü cayır cayır yandıran
nar-ı cehennemdir sevgi
redfer