Ezikligin disa vurum bildirgesi,  her zaman her yerde durumu düzeni bozulmuslugunu hic bir kamufle cabayla  veya PANSUMAN türü makyajlanmayla örtülüp saklamasi mümkün olmayan hasar ve kayip tanimlamasini ifade eder.

 

Duydugu agrilar, tasidigi yükler, sürünüp sürüklendigi cilekeslikler, dermandan careden umudunu kesmis mutsuzlulkar,  katlanmak zorunda kaldigi dayanilmaz eziyetler ve biriktirip depoladigi kirli zehirli karamsarliklar ve yilginliklarla,  vucut yapisinin ve bedensel anotomisinin üzülüp yoruldugu örseleyen- yipratan nedenlere bagli olarak her hangi bir bölge sahasi veya kurulum noktasindaki tahribata ugramis bozulmuslugun insan ruhunda ve yasaminda neleri etkileyerek ne gibi kahredici ve kalici sonuclara yol actigini CAKRA HASSASIYETi olarak tanimliyor hekimler ve lokman hekimler.

 

Mesela oturak ve kalca kismindaki saglam yapiyi donatan omurlarda veya omurga donaniminda meydana gelmis köklü ve kalici hasar, kapi bucak doktor -hekim dilenip  gezdiren ve dayanilmasi günden güne katlayan güclükle ecel sancisini bulmus olan dert sahibi olmalarla kalmayip, kisinin yasadigi hayatinda da artik saglam temellere oturmayan bütün sosyal iliski düzensizligine, yikimina, güvensizligine ve bozukluguna yol aciyormus. Sirt veya omuz bölgesindeki ayni ve benzer herhangi köklü ve kalici hasar, herseyi itirazsiz kabullenip sineye cekmeye veya hic birseye katlanamayacak tahammülsüzlüge kendini eksik ve ezik sayarak umudu yitmis, nesesi tükenmis,  cesareti kirilmis  ,  kaygi ve karamsarligin tutsagi olmus ice büzülmeyi ve etrafindan sogulup kendi kederine siginmayi yükleyip alistirip kaniksatiyormus insana.

 

Bu ve benzeri, yillarin eze üze yorup yipratarak, yeri ve gününde itirazini ortaya koyan özgür irade sahibi tutum tavir tepki duyarliligi ve cesareti gösteremedigi; ve karsi koyamadigi yasama hakkina dair irdeleme aklini sorgulama hakkini ve direnme gücünü  yutkunup sindirerek sineye cekme sebebiyle, günden güne bilgisini atilganligini danisan kaynagini dayanan bagisikligini ve üreten becerisini yitirip kaybeden sogulup pörsümelerin yol actigi beden bozuklugu yikiminda; kas, kemik, doku, organ, sinir, eklem ve ruh bütünlügünün tamami birbirine dayanan; ve asla vazgecilmez degeriyle birbirini ayni hayatilikte yoksunlastiran yikim tahribatiyla, cinsel iliskisinden sosyal kültürel ve ekonomik bütün yasam döngüsünü topyekün felaket edip felce ugratarak sönmüs sogulmuslugun zavallisi sayar ve kabullenir insan kendini. Bu yüzden VUCUT DILI denen tanimlamadan kisiye ait cikarimlari yapan , en siradan günlük gündelik hal hatir bildiren kahir kederler tasiyicisi omzu düsük, yüzü asik, hali hareketi darmadaginik perisan mi üzgün mü; yoksa keyfinde zevkinde güler oynar rahatliga sahip siyasetten modaya, misafirlikten yolculuga, fabrikadan carsiya, evden sokaga,  mahleden ülkeye, yalniz veya kalabalik üniversitede veya kaynak atölyesinde herkesi duyurup bildiren ve herkese bir skilde sirayet edip saklanmaz gercekligini bir cirpida aciga vuran en görünür izah ve ifade tarifidir.

 

Sözü Cem Özdemir`le yuvarlayip sürdürmeye getirmek istiyorum. Yakin zamanda Almanya`da yapilan genel secimlerle Hristiyan Birlikci  koalisyon iktidarina zerre miktar fark ve kil payiyla oy oranini fazlasi `sizi sectik `sonucuyla, kurulacak olan `Trafik Lambasi ` ( yesil sari kirmizi ) ittifakli hükümette TARIM BAKANI olacakmis Cem Özdemir. Soguk savas yillarinin BERLIN DUVARI yikilincaya kadar savas silah atom santral karsitligi POPÜLiST söylemlerin  esitlik, özgürlük, insan haklari baris, sevgi, saygi gibi en temel insan istemleri ve  hakki olanara CIA-MOSSAD merkezlerinin yogun ilgi gösterip en yakin takibe alma SPONSORLUGUYLA donatarak siyasi piyasaya FINANSE ettigi YESILLER markali günlük günceler siyasi gösteri sahnesi, Berlin Duvari yikildiktan sonra sahtekarlik foyasi meydan makyaj döküntülerde  ne dünyanin ölü böcekler toplayarak acliktan ölenleriyle ilgilendi, ne kirli atiklarini yoksul ve muhtac cografyalara satarak zehirledigi dünya hayatini masum ve temize cikaran haydut haramilige dair tek laf yahut eylemde bulundu, ne kizil kiyamet silsile süre giden savas sürgün ölüm zulümlerin adini andi, ne de toplumunu avanak ahmaga avutup uyusturan sinirsiz sorgusuz soyan sömürenlere karsi insan akil vicdan dairesinde tutum veya tavir sergiledi. Tam aksine, onlarin buyurdugu vurgun soygun ve sömürü ve talanlari ezenle ezilen arasi makas araligini daima büyütmekle en kabul görür mesruluga emir kullugu ve hizmet köleligi yapmak icin el pence divan durmayi kendine vazife edinen YESiLLER; kurgu yazilimina harfiyyen uygun sürekli  söhretlilik mikrofonunda ses denemesi yapan ve kamera kayitlarina en asimile olmus POPÜLISTLIK pozu kesen SIYASI GARSONLUGUN her buyrulani aninda yerine gtirmeye memur edilenleriydi. Cem Özdemir bu her firsat acikligini özellikle de ülkede yasayan YABANCI KÖKENLILIGIN bütün sorunlarini da kendi siyasi cikar payina hamurlayip havale eden diger benzerleri gibi , saglanmis olan düzene en eckin olma AVANSINDAN  gecimini bulan tülekligin uyanik merci ve mertebesiyle, TARIM BAKANLIGINA terfi edecekmis siyasi avantacilik konumunu. Getisisi ne mi olur. Sifir. Giden yillarla, toplumun biriken her alandaki sorunlarina cevaben, kendilerine sagladigi güveni sekiz yil kesintisiz iktidar olduklariyla `gelen gideni aratti ` hayat zoprlugu ve yasam pahaliliiyla sisteme hükmeden Patron Tanrilarin her istedigini en yüksek rekor kirimlarina yükselten yoksulluk – muhtaclik artirip artan yoksullugu HITLER KULUCKASINDAn HORTLAK yabanci düsmaligi prlamenter otakligiyla yan yana oturmayi benimseyip onursayan bu günlerin siyasi oynaklik piyasasi  mucidi Yesiller`i temsilen Cem Özdemir Tarim Bakanligi,  kendi politik caka satimli forsunu doyurmaya ve kendinde yanilsayan her beklentiyi avutup kandirarak bosa cikaran sahsi cikar mevzatindan baska, kimseye ne sagladigi sosyal siyasal yahut kültürel getirisi vardir ne de ekenomik rahatlik ve huzur daire düzenekli  kazanci .

 

Bu yüzdendir ki, PATRON`un  buyurdugu disinda düsünme davranma olma veya olmama sansi sifir olan, günlük alcalis- yükselislerin POPÜLER seckinliginde buraya ait DUVARA KARSI gibileri sistemin  ancak buyrulup begenildigi kadar EFTEN -PÜFTEN soyutlukla ilgili insan hayatinin anlamini insanin toplumunu dünyasini bütün kanayan-sizlayan gerceklikten uzak tutup saklayarak ödüllere bogulmus Fatih Akin sine-vizyonunu, kendi hikayesini carkita cikartmaya dair ünde söhrette her ne varsa özel seckinlige sayan; sipordan kabareye  tek kisilik yasam yalnizligi öven ve en son BIONTECH igneleme firmacisina varincaya kadar, milyonlarca inan kalabaligi sürgünlerini en görünür vucut dilli yipranmis ezilmis dislanmis horlanmis hakir görülmüs asagilarda ve disarilarda birakilmis ve kendini her alanda yitirmis SÜRGÜNLER YOKSULLUGUNU sadece cikari geregi lazim oldugu ve luzum ettigi kadar yakinlik duyup hatirlayan BOP ESBASKANLIGI katkisyla, özgün hayatinin yabancisi sahipsizligindekileri GÜNTER WALRAF ismiyle;  `En Alttakiler `kitabina yazdi unuttu bunun burasi.

 

Ani eziklige mahsus ülkeyi devleti milleti BABALAR GIBI sattigiyla övünenler, Fethulmetal ve Pekaka gibi YURO-AMERIKAN kiralik katilligin kurgulayip donatip terörize ettikleriyle akla gelen bütün hayati noktada ve yasamsal alanda is ve ortaklik ACILIMLARI köpürtüp kundaklayan  kimin ne kadar muhalif olacagini ve hatta düsünüp düsünemeyecegini dahi ölcüye yasaga buyruga rehin alan kusatmalarla piyasasini yapip pazarina koyan BOP ESBASKANLIGI iflas gündem güncellemesinde, bütün cografyasi kizil kiyametler yikim zulüm ölüm ve VAHSET ugragi olmus Patron Tanrilara ajan piyon hissedarlikla AVANTADAN gecimliligin petrol sarhoslari ve kendini bütün iradelerin üstünde sayip bilen gösteris,  görgüsüzlük, dangalaklik, bencillik, ihtisam dekor ve  düskünü  isbirlikci kuklalari, türlü yagma yikim oyunlari kurgusunda firsat bu firsat dercesine, kan gövdeyi götüren savaslara ve siyasi calkantilara ARAP SERMAYEDARLIGI ederek, BOP ESBASKANLIGI iflasi denetim gözetiminde hacize konmus son elde kalanlarini zapta gecirtip noter etmekte.

 

Seyfi Karaca………Kasim / 21

( Cakra Hassasiyetiyle başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 27.11.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.