Ebediyete 4

Kendine yönelik tüm tenkit lanet ve eleştirilerin zerre kadarına umrunda olmayarak her kahırlı küçümseyiciliği kazanılmış puanların yüksek getirili hesabından sayan ; ve önceden provası yapılmış ayarlanmış dekor ve kurguya özel maksatlı özenti insanlarıyla….

Bu tip ve benzerlere özenip imrenerek

Her kişi artık burdan yürüyüp ilerlemeyi kendine denk ve ayar saydığı; nasıl ilgi görür dikkat çekerime çatırdayan esaret fanusları içinde akla fikre onura hayale gelmedik ne varsa ordan bükülüp yamulmaya insanlar birbirinden nispetle birbirini harcayıp tüketiyor.

Oysa yere düşen her ekmek kırıntısını başına öpüp koyarak dünya ve insanlık hayatının bulunmaz nimeti, kutsal değeri , emeğinin karşılığı, huzurun kıvancı, mutluluk sevinci ve tükenmez servet kaynağından bilir sayardı bu toplum.

O toplumdu ki ayrısız gayrısız herkesi bağrına basan konu komşuluk ilişkisiyle; eşi benzeri bulunmaz hoşgörünün sevginin saygının adını yurdunu ve insanlığını kendinden bilen onurun sorumluluğun vicdanın aklın fikrin sahibi olarak ömür beraberliğindeki insanı mezara gitse dahi mezardakini kalbinde sağ bilerek kimsesize bırakıp gitmemenin Türklüğünü, aşkını gururunu ve sevgisini yaşardı.

Sanki yarın birgün ölmeyecekmiş gibi ekmeğe sofraya kusuntu verici kibirliliğin aklına ne eserse onu işleyen ve toplum değerlerini sınırsız sorgusuz işlevsizlile yozlaştırmayı kendine hak gören; taa ki cılkını çıkardığı illet lanet getirtircesine her yaptığı kepazeliği canla başla herkese göstermeye öne çıkararak görgüsüzlüğe tapan; sonradan görünce ne oldum çıldırmışı her şekil rezilliğe sapıtan ve para pul fiyaka caka satarak topladığı puanları insanlığına değişen gösterişteki yeryüzü hikayesini kıyametlere kasıp kavuran ortak yaşam ve dünya günceline bakar mısın…?!

Asalet dediğin insanlık cevheri, kökten soydan yetişip gelendir, mala mülke servete duruma güce gösterişe dayalı ve bağımlı eğilip bükülen naylondan botokslu veya silikonlanmış hormon türevinden etiketle yapıştırılıp sökülebilen sentetik uyarlaması değildir.

Dünü olmayanın yarını, geçmişi olmayanın geleceği, akıl vicdandan olmayanın eğrisi doğrusu, kökten olmayanın dalı tutunacağı ve çocukluğu olmayanın insanlık gibi soylu asaletli ve her olup bitene duyarlılık gösterebileceği meramı merakı cesareti ilgisi belleği bilinci özgürlüğü ve insanlık gibi bitmez tükenmez varlığı yoktur.

O’ sebepledir ki…

Aklı fikri düsünceyi ve sorgulamayı terk tümüyle duyguların gelgit hükmüne verirse kendinde aşkta onurda haysiyette dengede ve dünyada yer yurt asla tutunamaz, iradeyi tedbiri ihtiyatı ve yetkiyi elden bırakarak hiç bir kişilik karakteri olmayan sürekli değişim dönüşüm muhtaçlığının kulu köleliğine savrulur insan .

Fakat duygusallığın yürekli vicdanını da elden bırakınca salt aklın fikrin yürüttüğü çıkar ve menfaat önceliğine ruhsuzların kayıtsız ilgisiz bencillik mahluku olur biter insanlık.

Bu yüzden her doğumla beraber hayata başlayan insanlık; varsa yoksa duygusal bağlı ebeveyn sorumluluğu ve kültürünün bakıo besleyip severek sayarak büyüttüğü aidiyetin kundağından itibaren her davranılı aşkın sorumluluğunu yüklenen duyarlılıkla herkesin yeryüzünü kendine yurt yuva bildiği aklın fikrin soran danışan beraberliği toplumsal ortaklığı yaren ve yoldaşlığında onurlu kişilikeliliğin hakkı hukuku gözeterek sınırsız sonsuzluğu yaşatan yüce değerdir İNSANLIK.

 

Seyfi Karaca………..Temmuz / 24

( Ebediyete 4 başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 14.07.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu