NOEL BABA- COCA COLA - İMAM ZEYNELABİDİN (R.A) VE İMAM ZEYNELABİDİN'İN DUASI--1. BÖLÜM
Evet.. Yeni bir yıla giriyoruz ve her yıl olduğu gibi bu yıl da kurban koçu ile yılbaşı hindisi fena halde kapışmış durumda.
''Ey erenler ! Tebliğ denen şey sadece ve sadece her yılbaşı öncesinde Noel Kutlamak haramdır. Yılbaşını Hıristiyanlar kutlar demekten ibaret değildir.''
Kimse bir şey anlamayacak.
'' Zina- faiz- gıybet- dedikodu- iftira- yalan- stokçuluk ve daha nice cezası Kur'anda açıkça belirtilmiş günahlar yanında Yılbaşını kutlamak solda sıfır kalır. Öncelikle çok ağır günahlar olan bu günahlara karşı mücadele edilmeli. Her platformda insanları öncelikle bu günahlara karşı uyarmalı.''
Alacağım cevap malumdur '' Vayyy demek sen de o kafirlerin Yılbaşılarını Noellerini kutluyorsun ha?''
'' Yapmayın erenler ! Siz her sene yılbaşı hindisine saldırdıkça onlar da her sene Kurban Bayramında kurbanlık hayvanlara saldırıyor. Hatta şimdiden bileniyorlar Kurban Bayramında nasıl bir hücum yapalım diye.''
Yine alacağım cevap malumdur: '' Ne yapalım yani? Tebliğ görevimizi yerine getirmeyelim mi?''
''Onların, Allah’ı bırakıp tapındıklarına sövmeyin, sonra onlar da haddi aşarak, bilgisizce Allah’a söverler.'' ( En'am Suresi 108. Ayet. )
''Aynen böyle yapıyorlar. Siz onların inandıklarına sövdükçe onlar da sizin inandıklarınıza ve hatta haddi aşıp Allah'a sövüyorlar. Yapmayın! O insanlar hiç mi duymadı sizin tebliğ ettiğinizi zannettiğiniz şeyleri? Elbette duydular. Duymamaları mümkün değil. Ama sallamıyorlar. O halde tebliğinizi kendi ailenize yapın. Gerisine de karışmayın'' Desem biliyorum aforoza uğrarım.
''Çok çok büyük günahlar ( mesela kul hakkı yemek ) karşısında susup da her Yılbaşı öncesinde tebliğciliğe soyunmak samimiyetsizliktir. İşin kolayına kaçmaktır. Daha da önemlisi kendi kendimizi kandırmaktır.''
Maazallah taşa tutulurum.
Çünkü daha önce bir yazımda demiştim ya '' İnsanların ezberlerini değiştirmek( ya da bozmak ) bazen imkansızdan da öte imkansızdır '' diye. İşte o sebepten.
Çünkü maalesef insanlarımızın önemli bölümü Yüce Rabbimizin bize tek tebliğ görevi olarak her Yılbaşı öncesinde '' Yılbaşı ve Noel kutlamak haramdır. Müslüman Yılbaşı ve Noel kutlamaz. '' Demek gibi bir görev yüklediğini eğer bu tebliğ görevimizi yaparsak senenin diğer günlerinde artık sırt üstü rahat rahat yatacağımızı düşünmektedirler.
İşte o sebeple yukarıda '' Desem ki '' Başlığı altında yazdıklarımın hiç birini demiyorum.
Madem ki bir Tarihçiyim o halde alanımın dışına çıkmayayım da size tarihten bir şeyler anlatayım. Hem siz de merak etmişsinizdir Noel Baba- Coca Cola ve Zeynelabidin (R.A) arasındaki ilişkiyi.
Başlayalım o halde ama başlamadan önce sizlere bir soru:
Diyelim ki beş yaşında bir torununuz var benim gibi. Ya da evladınız.
İşte bu evladınız ya da torununuz Noel Baba'yı tanıyor mu? Ona bir Noel Baba resmi gösterip '' Bu kimdir?'' Diye sorduğunuzda '' Noel Baba '' Diyor mu?
Sorunun cevabını hepiniz biliyorsunuz: Evet
Peki aynı torununuz veya evladınıza '' İmam Zeynelabidin kimdir?'' Diye sorun bir de...
Anlamsız anlamsız yüzünüze bakacaktır.
Hem işin doğrusu siz de bilmiyorsunuz İmam Zeynelabidin'i değil mi? Ya da en fazla Hz. Ali'nin torunu ve Hz. Hüseyin'in oğlu olduğunu biliyorsunuzdur. Biraz tarihle ilgilendiyseniz Kerbela katliamında katledilmeyen ama sonrasında Emeviler yüzünden çok çileler çektiğini de biliyor olabilirsiniz. Alevi iseniz bir ihtimal ''12 İmamın dördüncüsüdür'' de diyebilirsiniz. Hepsi bu kadar.
Özetle: Noel Baba'yı çok iyi tanıyoruz ama İmam Zeynelabidin'i neredeyse hiç tanımıyoruz. Çünkü % 98 i Müslüman olan bir ülkede ne bizler anne baba olarak- öğretmen olarak ne de devlet devlet olarak bizlere İmam Zeynelabidin'i öğretmediği gibi biz de merak edip kendimiz öğrenme yoluna gitmemişiz. Eh arz o yönde olmayınca basın ve yayın organlarımız da İmam Zeynelabidin'i değil Noel Baba'yı anlatmış bizlere. Biz neyi talep etmişsek arz sağlayıcılar da onu koymuş önümüze.
Şimdi tabii ki soruyorsunuz: '' Hocam bu Noel Baba- İmam Zeynelabidin kıyaslaması da nereden çıktı? Hem Coca Cola ne alaka?''
Anlatacağım efendim. Anlatmasına anlatacağım ama öyle hemen paat diye değil.
Önce Noel Baba'dan başlayalım
Efendim artık bilmeyen yok. Noel Baba aslında Aziz Nikola’dan doğmuş bir hayali şahıstır.
Onu da biliyoruz: Bizim Kaş ilçemize bağlı Demre’de dünyaya gelmiş bir Hristiyan rahip… O zamanki adıyla Likya olan bölgenin Patara denen şehrinde dünyaya gelmiş. Gençliğinde Mısır ve Filistin’i dolaşmış. O dönemlerde Roma imparatoru olan Diocletian’ın ( Bizim kaynaklarda Dakyanus olarak geçer ) Hristiyanlara çok işkence yaptığını görünce üzülmüş ve Demre’ye geri dönmüş ( Dakyanus’un zulmünü Ashabı Kehf=Yedi uyurlar kıssasıyla biliyoruz )
Demre’de psikopos olmuş. Psikoposluğu döneminde her yılın 6 Aralık gününde çocuklara şeker dağıtmış. Sonra İmparator Büyük Konstantin döneminde İznik konsiline katılmış( MS.325 ) Yani Hz. İsa’nın sadece bir insan ve peygamber değil doğrudan doğruya tanrı olduğunu kabul eden konsile katılmış Psikopos Nikola.
Oldukça iyiliksever bir insanmış. Hatta yoksulluk nedeniyle fuhuşa sürüklenmek üzere olan üç genç kızın çeyiz masraflarını ödeyerek onları evlendirdiği, öldürülüp tuzlu suya bastırılan iki çocuğu canlandırdığı gibi rivayetler dolaşıyormuş etrafında.
Derken efendim her fani gibi Aziz Nikola da ölmüş ve Demre’deki mezarına gömülmüş. Ama ünü o kadar yayılmış ki mezarı her yıl akın akın ziyaretçilerle dolduğu gibi onun başlattığı 6 Aralıkta çocuklara şeker dağıtma geleneği ‘’Aziz Nikola Günü’’ olarak kutlanmaya devam etmiş.
Daha sonra dünyanın en açıkgöz tüccarları olan İtalya’nın Bari şehri denizcileri 1087 tarihinde Anadolu Selçuklu Devletindeki karışıklıklardan da faydalanarak- Demre’ye gelip Aziz Nikola’nın kemiklerini mezardan çıkarmışlar ve götürüp Bari şehrinde bir mezara gömmüşler. Böylece yaklaşık 700 sene sonra Demre’li Aziz Nikola, olmuş ‘’ Bari’li Aziz Nikola’’ Haliyle Hristiyan ahali artık Demre’ye değil Bari’ye gider olmuş.
Yüzde yüz yerli olan bizim Psikopos Nikola’nın adı daha sonra Hollandalı göçmenler vasıtasıyla taa Amerika’ya taşınmış ve orada da Santa Claus’a dönüşmüş. ( Aziz Claus )
Aziz Nikola adına Avrupa’da pek çok kiliseler, katedraller yapılmış, pek çok şairin ve ressamın şiir ve resmine konu olmuş bizim Aziz Nikola.
Nihayet karikatürist Thomas Nast 3 Ocak 1863 yılında Harper’s Weekly adlı bir dergide Aziz Nikola’yı çocuklara hediye dağıtan göbekli, kukuletalı yaşlı biri olarak resmetmiş. Yani Artık Aziz Nikola Noel Baba’ya dönüşmeye başlamış. İlle velakin dikkat edecek olursanız bu ilk çizim/çizimler şu andaki klasik Noel Baba’dan biraz farklı ve henüz Noel Baba tüm dünyanın '' Noel Baba '' olarak tanıdığı bir karakter değil.
Bu arada bir yanlış anlamaya yol açmamak için hemen belirtelim: Bu tarihe kadar Hristiyan dünyasında Noel elbette ki kutlanıyordu Christmas olarak. Ama Noel Baba diye bir kavram yoktu.( Ya da henüz yaygınlaşmamıştı.) Aziz Nikola ise anılmaya devam ediyordu. Mesela Aziz Nikola Günü’nde "Çocuk Piskopos" olarak adlandırılan bir erkek çocuğunu, temsili olarak, Kutsal Masumlar Günü’ne (28 Aralık) kadar piskopos atamak, tüm Avrupa’da yaygın bir gelenekti. Yani Noel ve Noel Baba farklı kavramlardır.
Peki günümüzdeki kırmızı elbise ve kırmızı kukuletalı, göbekli, beyaz uzun sakallı, tonton bir tip olan Noel Baba nasıl ortaya çıkmış?
Efendim insanların dini duygularını ve hassasiyetlerini sömürerek kazanç elde etme işi zannedildiği gibi sadece İslam coğrafyasında olan bir şey değil. Bu işin pîri üstadı aslında Batılılar ve bilhassa Yahudilerdir.
Coca Cola'nın reklam işlerini yürüten D'Arcy Advertising Agency yöneticilerinden Arcy Lee bakmış ki insanların bu Noel Baba’ya ilgileri oldukça fazla, hemen devreye girerek İsveç asıllı ABD li ressam/ karikatürist Haddon Sundblum'dan Elinde Coca Cola şişesi olan bir Noel Baba yapmasını istemiş ve 1931 yılında resimde gördüğünüz Noel Baba imajı piyasaya sürülmüş.
Bu arada anti parantez belirtelim Haddon Sundbloom'a ABD de bile '' Father of Noel'' Yani '' Noel Baba'' ( Ya da Noel'in babası ) derlermiş.
Kısaca: Benim beş yaşındaki torunumun bile görünce '' Aaa Noel Baba'' dediği o kırmızı kukuletalı - beyaz sakallı- tonton ve göbekli şahıs 1931 yılına kadar piyasada olan bir şahıs değilmiş. İllevelakin öncelikle ABD liler daha sonra da tüm Hıristiyan dünyası Coca Cola yudumlaya yudumlaya artık kafayı nasıl buldularsa bugün '' Noel Baba diye biri yok '' demeniz halinde dövülürsünüz. O denli benimsemişler Noel Baba'yı. Ama benimsemekle de kalmamışlar benimsetmişler de.
Noel Baba’nın hediye getirmesi geleneği, İskandinav Mitolojisi’ndeki tanrı Odin’e dayanır. Odin, uçan atı Sleipnir ile avlanmaya gittiğinde, çocuklar Sleipnir için çizmelerinin içine havuç ve saman koyup şöminenin yanına asarlardı. Odin’in bu iyilik karşılığında çocuklara hediye ve şekerlemeler getirdiğine inanılırdı. Zamanla bu gelenek Avrupalı göçmenler vasıtasıyla Amerika’ya ulaştı. Çizme yerine büyük çoraplar kullanılmaya başlandı ve bu gelenek Noel’e dahil oldu.
O da Hz İsa tekrar yer yüzüne inince bir çam ağacına konacağı için.(Hıristiyanlar böyle mi inanır bilmiyorum ama bizim hocalar çam ağaçlarının süslenmesi işini böyle anlattılar hep.)
Hepsini alt alta koyduğumuz zaman gördüğümüz şey ne peki? ‘’ Tüket, tüket, tüket…Harca, harca, harca’’ Hatta öyle ki ‘’ Kahrolsun Kapitalizm’’ diyenler bile Noel ve yılbaşı geldiğinde ellerini ceplerine atsın ve ‘’Aaa ne varmış, senede bir biz de eğlenmeyelim mi?’’ desinler. Kısacası vahşi kapitalizmin en sevimli yüzü.
Evet geldik Noel Babalı bir yazıda Hz. Zeynel Abdin’in(R.A) ve duasının ne işi olduğu konusuna:
Gelmesine geldik ama yazı çok uzadı. O da yarına kalsın.
Not: Bir de Türklerin Noel Babası pardon Ayaz Ata'sı varmış ama o konuya hiç girmeyelim isterseniz. Hiç çıkamayız işin içinden. Yok yani '' Yaz'' derseniz yazarım. Hatta daha önce yazdım da ama bence çok da gerekli değil.
2022 Yılının en azından 2021 den daha güzel bir yıl olması dileklerimle bu yazımı okuyan herkese ve tüm ülkeme sağlık- başarı- huzur ve mutluluk dolu bir yıl ve daha nice yıllar diliyorum.
(
Noel Baba- Coca Cola - İmam Zeynelabidin (R.a) Ve İmam Zeynelabidin'in Duas başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
31.12.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.