Düşlerimi sonlandırabilirsiniz lakin
ölüler de rüya görür hele ki ansızın ölüp de şehitlik mertebesine erişmiş iken
insan hele ki bir kadınsa veya çocuk üstelik ömrünün baharını yaşarken hazanla
muhatap olan bir beden ve de ruh.
Devasa bir rahmettir vatan aşkı:
katıksız sever insan vatanını.
Katıksız da yâd eder şanlı tarihini
ve ülkesinin bekası için canını da kolaylıkla feda eder öyle ki bir saniye bile
düşünmez söz konusu vatansa.
Sosyal bir sorumluluktan da ötedir bu
aşk ve Allah aşkından hemen sonra Allah rızası için yaşarken severken Allah
rızası ile de ‘’önce vatan’’ nidaları ile ön safta siper eder bedenini.
Sözcüklerin dokunulmazlığı var aşkın
da yalnızlığın da.
Kolaylıkla irdeler insanlar birbirini
konu ne olursa olsun genelde yargısız infaza da giderler.
Kibirli bir bulut değildir oysaki
sonsuzluk ve içten içe büyüyen sevgi.
Kimi martaval okur.
Kimi şeceresini yok sayar.
Kimi çürük raporu alır öyle ki bir
tek çürük dişi dahi yokken ağzında ya da bedeninde en ufak sakatlık yok iken.
Sessizliktir aşkın hümayunu.
Allah bir ker buyurmuştur da:
Yaratan’dan dolayı yaratılanı
kolaylıkla sevebilirken insan…
İklimler saklıdır ruhlarda.
Ruhlar saklıdır bulutların
serpintisinde aşk ile ç/ağlar yürekler.
Muhatabı kim midir insanın?
Elbet öncelikle iradesi ve vicdanı.
Yok sayıldığında ise sadece kendini
suçlar ve o yara öyle büyür öyle büyür ki.
Yarasından nasiplenir.
Rabbinden nasiplenir ve sadece O’ndan
medet umar ve sevdiği kadar da coşkulu ve mutlu ve huzurludur bir de Allah
yoluna baş koymuşken.
Başı diktir yürürken ve yaşarken.
İnsan neyi için mi yaşar?
Elbet onuru ve haysiyeti önde gider:
ister kadın ister erkek sadece hamt etmeli ve sebat edip de sabrını
korumalıdır.
Günümüzde şerh düşülen nice sıfat nice
gizli özne ve nice emir kipi:
Sevgi diye çıktığımız yol.
Ailemizin bize sunduğu değerler ve
öğretiler.
Kimliği öncelikle insan olmalıdır
yaratılmış en üstün ve en zeki olan canlının.
Merhametli olmalıdır.
İçi dışı bir.
Yoksa değerlerin açığa alındığı mı?
Hüznün de müptelasıdır insan: illa
ki.
Seven insan ve duyumsayan ve inanan
her insan hayli hüznü de barındırır yüreğinde ve işte o hüzünlü kalbin tek
sahibi tek seveni tek koruyucusu da illa ki yüce Mevla’dır.
An gelir ağlar insan ama içine
akıtır.
An gelir ağlar insan ve hıçkırıklara
boğulur ve işte diğeri onu yok sayar ya da hor görür yetmezmiş gibi acısıyla
mutlu olur.
İnsanlığın kaidesidir inanç ve
merhamet hele ki merhametlilerin en merhametlisi iken yüce Rabbimiz.
İnsan aşk, diye çıkar yola ve
büyüdükçe büyür duyduğu aşk ve işte kavuşur Rabbine öncesinde sınanır da
defalarca.
Ama içiniz bir değilse dışınızla.
Bir gün öyle bir gün de böyle iken…
Kolaydır da basamak atlamak…
Kolaydır da gözden düşmek ve ansızın
gözünden düşersiniz de
Çünkü siz insansınız.
Tek numaranız ise kimlikteki kaydınız
olmalıdır da.
Olan biten neyse.
Onurunuz ve inancınız ile başınız dik
yaşarken…
Ve işte sıdkınızın sıyrıldığı oysaki
tek rütbedir size yapışan ve yakışan:
Her ne kadar kimsesiz ve yalnız
addedilseniz de…
Vardır bir sahibiniz ve
kimsesizliğinizi silip sizi sahiplenen.
Kadın ya da erkek belki çocuk hatta
ağzı var dili yok canlıların bile vardır bir sahibi yeter ki koruyun içinizdeki
iyi niyeti ve sebat edin asla da yılmayın sevmekten ve inanmaktan…
Kim olursanız olun ve İlahi Aşkın
güzelliğine denk düşen vatan aşkınız.
Bizi bir arada tutan.
Bizi bize sunan.
Hürriyetin ve bağımsızlığın
çağladığı…
Kimse de asla soramaz size: ‘’neden’’
diye…
Yeter ki mücadeleyi elden bırakmayın
ve bir kere de baş koymuşken inandığınız yola ve koruduğunuz değerlere…
Hayat baştan savma yaşanmaz.
İnsan durduk yere de sevmez her
halükarda istisnalar kaideyi de bozmaz ve insan durduk yere dahi öyle sever ki…
Önce Allah sonra vatan ve
kimliğinizin da yakasını ilikleyin ve asla baş eğmeyin hain rüzgâra ve sizi
savurmasına da asla izin vermeyin çünkü siz teksiniz ve biricik ve değerli
mademki size bu canı ve bu yüreği yüce Rabbiniz bahşetti…