Gecenin mâteminde düştüm yollara,
Yollardaki buzlar eridi de, sönmedi içimin ateşi.
Buz kesti elim, yüzüm, uyuştu ayaklarım,Kaynar sular akıyor beynimin kıvrımlarından,
Cismimle ismimi çarptım da birbirine,
Eşittir hiç çıktım kâinatın toplamından.
Varlığıma delilimi sordum mizan terazisi vicdanıma,
Gece yastığa başını koyar koymaz uyuyorsan,
Yoksun ey fânî, yoksun sen.
Aklımı aldım karşıma, hadi sen söyle,
Yok muyum, var mıyım ben?
Varlığının farkında değilse evren,
Heyhat! Hiç kere hiçsin sen.
Ruhunu alır azrail, cesedini sararlar on metre beze,
Gömerler toprağa, dolunca vâden.
Ellerin okşamamışsa bir yetimin taranmamış saçlarını,
Silmemişsen ağlayan bir öksüzün ateşten gözyaşlarını,
Sarmamışsan çaresiz kalmış bir dertlinin onmaz yaralarını,
Kapatmamışsan alacaklılarının üstündeki hesabını,
Cismin leş, ismin kalleş olmuşsa, varlığın zûldür bu âlemde.
Düşündüklerin, söylediklerin ve yaptıkların benziyorsa birbirine,
İnsanlığın huzuru için birşeyler yaptım diyebiliyorsan kendine ,
Rahmet, minnet ve duâ ile...
Anıyorsa geride kalanlar seni,
Okuyanlar, dinleyenler rehber ediniyorsa fikirlerini,
Hiç olsan da bu âlemde,Var edecektir Rab'bin ukbada,
Hem ismini, hem cismini.
#aslanyılmaz#sürgünadam#