Nasırlı Yollara Koştum.
Güftesiz bir ninni mi söylersin
Güftesi olmayan bir şarkımı söylersin
Cımbızla mı çekersin canımı uykusuz bırakmak için
Ey dünya
Nasırlı uykulardan uyandım
Nasırlı yollara koştum
Ayaklarım kanadı
Kanattın ey dünya
Yastığımı taş
Yorganımı gökyüzü yaptın
Üç metrelik mezar
Bir arşın kefen için
Âlemi kazandım doymadım
Boşa koşturttun dünya
Beş adım yürüsem yeterdi insana yarına
Hep kendime koştum
Sen dedin kendine koş
Kimseye bırakma
Hakkın
Senin sapın
Yitik sevdalara meftun ettin
İnandım kandım
Baykuşların iline saldın
Kör ışıksız kaldım
Ömür dünyasında ürkek bir kuş iken
Aslansın dedin kükredim
Parçaladı hayat beni
Mehtabın seyrine bakamadım
Şadırvanın soğuk taşında yattım
Rüya terzileri elbise biçti beğenmedim ben
Uzak diyarlara gitmeyi özendirdin
Oysa uzakta yakında içimdeydi
Göstermedin
Kandırdın
Kandım
Ne bir sahife bir şey okutturdun
Kapattırdın tüm kitapların sayfasını
Kendimi okuyamadım
Ne etrafımda gonca güller açtı
Hırçınlığımın babında
Ne bir gül öttü yamacımda
Gülsüz kalınca
Elimdeki makasla gezerken
Gülleri budarken ezerken
Artık yorgunum
Parmaklarım
Dilim sözlerim mısralarım yorgun
Bırak peşimi
Az kalayım kendimle baş başa
Kana karıştı bak bülbülün muhabbeti gülün kanıyla
Mehmet Aluç