İçim ve itibarım;
Asılı kaldığım her surede
Nasıl nasıl da kanatlanırım.
İlahi bir yörünge benim dönendiğim:
Aşkı ve inancım daha dünden
nasiplendiğim.
Aşkın hegemonyası;
Yüreğin makberi ya da şehit düşmeyi
Dilediğim vatan sevdamda
Takılı kanatlarım:
Bir Türk evladıyım asil yurdumun
Kanatlarına kefilim
İçimdeki sevdayı deli gibi içime
çekerim.
Cennet vatanımda teyakkuzda her vatan
evladı:
Adıyla sanıyla ben bu ülkeye sevdalı
Bir Türk kızıyım:
İçimdeki coşku taşarken hece hece.
Hangi iklimsin söyle?
Devindiğin yolların ve hasretin
Hicretin ve inkılapların;
Yüzü suyu hürmetine Rabbinin ve
ülkenin
Aşka düştüğün her karışı
Bu toprağın vardır da asil bir ruhu
Gündür geceden sızan ışığın müptelası
Yol bildiğin ataların
Ne ki düşmanın ve onların dalkavuğu?
Müminsin ve Türk’sün sen
Türkiye sevdanda çığırılan türkülerin
Müdavimi olduğun vatanın, ırkın:
Asildir soyun
Asilzade yürek iklimin
O coğrafya ki kıyama durduğun
Şanlı bayrağın ve tarihin,
Fatih Sultan Mehmet ve Atatürk’ün
yolunda gittiğin
Namın almış yürümüş ey, ruhum
Semazen kanatlarım asla da korkmadan
ölümden
Ölümsüzlüğün ibaresidir şanın
Sandık dolu hüzün çekmecenden firar
eden
Reçetendir cesaretin
Asla esir düşmediğin bir Allah’ın
kuluna
Sandukan beklerken seni
Bir kere bile kırpmadan gözünü
En önde saf tuttuğun
Varlığın ve kaynağın ve şiarın
Allah aşkından çıkıp da yola
Kanının son damlasına kadar
mücadelesini verdiğin
Hürsün ve hürüm:
Hür doğduk hür yaşarız madem
Yaşımız ne ki ya da kim isek
Sadece tek yürek ve daim olsun birlik
Tek yumruk tek bayrak
Şühedanın izinde
Sancağın ikbalinde saklı tuttuğun
Nefesin ve ölü nefsin
Zincirleri kırdığın
Zanları gömdüğün
Zaafları mı düşmanının?
Sancılı değildir mevsim
Şeceren ve şerefin
En yüksek rakımdır gözünü diktiğin
Mademki söz konusu vatan
Ne anlamı kalır ki geride söylenenin?
Ayrıcalıktır neslimiz
Dünde saklı ve yarınları teslim
ettiğimiz
Uçuşan her terennüm
Umudun ikbalinde elden ele
Yürekten yüreklerdir kurulan
köprülere
Şerh düşen İlahi Kudret
Kutsal kitabının ve inancın nezdinde
Yaşasın Türkiye’m…