Bir mızraksa ölüm
Eş güdümlü hangi günde saklıydın?
Sözcüklere kılıf geçiren değil
Sözcükleri aşk bilen şairlerin estiği
estirdiği
Mevsimse salınan
Rüzgârda saklı bir hayal gibi
Meyve veren ağacı sevmek değil mi ki
yüreğin tecellisi…
Sonda başa saydığımız kadar
Katık ettiğimiz güzelliklerle dolu
ömür
Gün yüzlü bir şiir
Geceye dönük yüzü şairin
Tevazu yüklü yürek ve gönül
Mavilerden nasiplenen kuşun kanat
sesi
Ve işte uçtuk uçalı aşkla
Kaybolmanın meali
Şiirler saklı göğün derinliklerinde.
İlahi bir sancıydı geceyi b/ölen
Aşkın da imha gücü yere serilen
sözcüklerden
Kendine ömür biçen şairin yürek sesi…
Endamlıydı hüzün
Ve gece de dudağı uçuklayan göğün
O devasa penceresi:
Nasıl ki şiirler sarkıtmış derinlere
Ve işte muadili mutluluğun
Bir şiir derken bir nazire
Gönlün kuytusu değil saklandığı
şairin
Gönlün ta kendisi
Egemen kılınan sevginin doğru adresi
Şiirsel bir teyakkuz
Ve de telaffuz
Şirin bir gülümsemenin ederi
Katıksız şiirler gömülü içi dışı
evrenin
Hitap edilesi aşkın da ötesi
Kocaman bir kanca şairin kalemden
yüreği
Ve ucuna takılı sözcükler ve dizeler
Büyümenin ta kendisi
Nasıl ki şair iştigal sevmekle ve
yazmakla
Bir tebessüm ekip de boşluğa
Gönülde saklı rüzgârın da
Savurduğu her hece her dize
Meylettiği umut
Sevginin buluştuğu kanatları ve
konduğu ne çok bulut
Unutmak ne haddine?
Bilakis şairin canı yandıkça
Ezildikçe de yüreği
Ayaklar altına alınan güzelliklerden
yana derdi
Teselli babında sözcüklerle diktiği
Kaybolmak ne ki?
Kaybettiği zamanın telafisi
Ve işte nüktedan mizacı
Sevginin de nüvesi iken kelimelerin
can bulduğu
Ne uydurduğu ne de uyuduğu
Gözü açık aralıksız
Hele ki kalp gözü
Yüreğinde saklı o teyakkuz
Nasıl da nasıl da pervasız sevgi
Her gün bir hediye
Umutsa küfesinde saklı
Göğün sancılı renkleri
Bazense inip çıktığı
O dik yokuşa şiirler eken
Hasat zamanında ömrün
Kanaviçelerle şiirlere sevgisini ören
Kazan kaldıran yeniçeriler gibi
Nasıl ki devşirmen, şairin acıları
Her açtığında yüreğini
Kopacak kıyamet öncesi
Haiz olduğu sessizlik ne de olsa
kibirli değil öznesi
Kodaman gülüşler adayan kalem
Devrik cümlelerde saklı ziynet gibi
Sevgiyi şiar edinen gün ve gece
Karaborsa da değil mademki evrenin
bahşettiği
Yorgunluk ne kelime?
Yoğun bir sevgiyle serili ömrün
Sararan yüzünde çiçeklerin
Yeniden açmanın yeniden doğmanın da
ta kendisi
Şair ya da şiir deyip de geçmemeli
Tüm ömrünü adamışken sevgi denen o
yürek iklimine