Göğün muhtırası…
Ah, hırpani telaşlarım ve yaralı
sözcüklerim.
Kiremit rengi bir avaz
Aşka doymayan kuşlar ve Huda
Bir engebeden ötesi önümde dizili
olan
Ömür yettikçe, hafız
Yürek kardıkça önünü
Kaç bir öğün atladım bir ömür
Öğütlerdi kulağıma küpe ve o sihir
Hani, aşkın duası ve duayeni varlığın
Göğe kamp kurduğum yıkıldıkça yüreğim
Saklı sandığımda düşler
Sanmadıklarımla örülü engebeler
Ruhani bir iklim aşkın nefesi
Yaren bildiğim kalemin de defterimi
dürdüğü
Hicazın ta kendisi o kesif sessizlik
Hicranımı dahi sevmeyi sonunda
öğrendim, hafız…
Ah, hafız, hafızladığım yüzlerce
kitap
Kim bilir kaç adam boyu?
Ne çok kelam yitik selam
Kelli felli adamlar kazar mezarımı
Aşkın hicreti ile koştuğum Huda:
Hem etim ne kemiğim?
Kız başıma bayrak açtığım şu kindar
gölgeler
İyi de sevgiyi şiar
Eylemedik mi bizler bir ömür?
Babadan tembihli
Verilen öğüde eşlik eden yüreğin sesi
En çok da kulağıma küpe
Ne hazdayım ne yasta oysaki
Yaşadığım kadar sevebilmenin meali
Elbet yüzümde açan güllerdir cenneti
Yürek ve sevgi
Bellediğim hüznüme gülse de kindar
yürekler
Teslim olduğum Yaratan
Kabir azabı çekecek olanların
husumetinden uzak bir rüyada
Yaşarım ben hayatımı eşlik eden
melekler
Ve de akıl melekelerim
Sirayet eden her nimet nasıl ki
hikmeti
Evrenden payıma düşen elbet sevmek
En çok da sevilmek Rabbimce.
Muğlak olansa uzağında olduğum
Tuzağına düşmedim şükür nefsin
iblisin
İhbar ettiğimse gün ve gece
İtikadıma sadık bir fani olmanın
ötesinde
Teslimiyetim kaderime
Kederimi dahi sevebildiğim nasıl ki
D/okunduğum ufuk ve rahlesi
Sevginin en muteber sezilerimde saklı
Binlerce hadis ve sure
Suretimse ne asıl ne kanlı
Yaşlarım varsın olsun karlı
Yağmur gibi yağan nur üstüme
Kalp gözüm eşlik eden en yücesi
Rabbim nasıl ki gerçek kıldı nicesini
Niyet ettiğim iyilik ve sevgi
Emsalsiz bir çiçeğim ben
Elbet Rabbin cennetinde saklı…