Beyin Fırtınası İçinde Yanan
Beynimizle Fırtınaya Gerek Kalmadı!
Ramazan-ı Şerif Geldi Hoş Geldi.
Mübarek on bir ayın Sultanı Ramazan-ı
şerif, nuruyla geldi çok şükür. Geldi de kime geldi nasıl geldi nasıl
karşılıyoruz?
A-Aylardan mübarek ay geldi, hoş
geldi sefa geldi nuruyla sevinciyle geldi diyorduk biz ta eskilerden, ninelerimizden
dedelerimizden duyardık bunu! Şimdi kime geldi? Müslümanlara? Ülkemizde halkın
çoğunluğu Müslüman, geriye kalanlar gayrı Müslüm. Acaba neden bu gelen Ramazan
biz Müslümanlara geliyor da, marketler üreticiler fabrika sahipleri bize bu
kadar düşman ki Ramazandan öncede şimdi de fiyatları yükselterek bizden öç
almanın kavgasına girdi! Bunu anlayanınız var mı acaba?
B-Ben, yukarıdaki şıktaki arkadaşın
görüşüne katılıyorum, bizler sağılan bir inek miyiz ki her gelen bizi salak
yerine koyarak şağmaya soymaya çalışıyor? Buna dur diyenlerimiz nerede ne
yapıyor? Başkanımız Rusya Ukrayna savaşı için çaba sarf ederken, neden bizim
üreticilerle marketlerle olan savaşımızı görmüyor da gereken cezayı vermiyor
acaba?
C-Cumbada oturan Cavidan, marketlerdeki
pahalılığa yetişememenin sancısını çekerken, akşam sahurluk bir şeyler
alamamanın sancısını çeken eşi Cavit için, neler söyleyeceğini bilemez halde
mutfakta derin düşünceler içinde eli kolu bağlanmış oturuyordu! Oysa hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız ve
Müslümanız, buna şimdi bu bakış açısıyla bakınca, Müslümanlıktan söz etmenin
henüz vakti gelmedi diyerek sitem etmektedir!
D-Davul çalarak mahalledeki
insanları kaldıracak olan Davut, bu yılda bahşiş alamadan evine birkaç lokma aş
alamamaktan endişelenerek, insanların ıstırabını şimdiden duyumsayarak gözyaşı
döküyordu.
E-Elindeki iki poşette ki ihtiyaçlara,
üç yüz lira vererek evin yolunu tutan Engin, cebinde kalan iki yüz lira ile
maaşa, yirmi gün varken nasıl baş edeceğini düşünürken tanıdığı arkadaşından
borç almayı düşünürken, arkadaşlarının da kendisi gibi olduğunu anımsayınca,
üzüntüsünden başını öne eğerek eve doğru adımlarını hızlandırdı.
F-Dün marketten her gün satılan
Ramazan pidesini 2,75 kuruşa alan Fazıl Bey bugün 4 TL dan alacağını haberlerde
okuyunca, içinden acaba dünle bugün ne değişti de bu kadar, dün aldığım pideye
zam geldi acaba sorusuna cevaplar arıyordu şaşıp kalıyordu! Bu zammı yapanlar
insan değil galiba! Böylesi insanları bu ülkeden def edecek, bir yetkili neden
çıkmaz diyerek üzüntüler içinde elini cebine atarken boş cebinde parasının
kalmadığını fark edince, içinden şöyle derin bir beddua ile küfrü sıraladı
saydı!
G-Gelen Ramazan hoş geldi de bizler
layık olmayınca üzgün dönecek, kırgın dönecek endişesi içinde olan Gülten,
yarın akşam ilk iftarda bir şeyler almak için markete uğramanın cebindeki
parayla mümkün olmayacağını anlayarak içten gözyaşlarını mutfak masasına damlatırken,
elini Rabbine açarak, böylesi vicdansızları insanlık nedir bilmez açgözlüleri
Rabbine havale ederek âmin diyerek duasını bitirerek, yarın akşam iftarı için
neler yapacağını derin derin ah çekerek düşünmeye başladı. Düşünmek çare
getirmiyordu ki böylesi vicdansızlara, bir yetkili çıkıp asmalıydı böylesine
vicdansızları lakin bu mümkün değil di, mecburen çekmek katlanmak zorundaydı, katlanmaz
masa etrafında oturarak ahkâm kesenlere rağmen, keşke katlanır masa etrafında
toplansalardı bari masa onlara katlanırdı mı ki acaba?
Bugünlük bu kadar yeter diyelim, bir
yeter diyenin çıkmasın bekleyelim. Ramazan ayımız mübarek olsun inşallah
vesselam.
Mehmet Aluç