Sen, hey sen!
Olduğun yerde kal:
zaman ve mekân
Uzlaşamadığımsın
asla da boyumun uzamadığı
Uzattıkça bu aşkı
Elimin ayağımın
dolaştığı
Hüznüme ban
saçlarını
Kırlarda uçmanın
ayrıcalığı ile saklı
Tutalım bu narsis
aşkı
Ah, sevgilim
İlahımsın ihaleye
çıkardığım
Yüreğin bilançosu
Sevip de
seveceğimden olsa gerek
Muhtevası
yalnızlığın
Kör hecelerde
kordan gözlerim
Kükreyen sesim
kardığım günlerin
Özlemi ile sana
yaklaştığım
Git gide
mesafelerin de uzadığı
Hoyrat bir iklimsin
sen
Ah, sözcüklerim
yırtık ceplerimden düşen
Asla da düşmeyecek
olansın gözümden
Varsın olsun
sensizlikle yüzümden düşen
Bin parça bin vakit
tek akit
İznini almadan
sevdim seni
İmha edemediğim bu
öfkeyi
Büyüttüm de için
için
İçerlediğimdendir
sana, aşkın inadına
Yol aldığım hüzünlü
süzgün gecenin
İdam fermanını
imzaladım
Günlerden arda
kalanları yağmaladım
Yağmayan yağmur
gibisin
Çakmayan şimşek
Kamaşan gözlerim
senin güzelliğinden
Semanın siması
Sindiğim yalan
değil, sevgili
Ne de olsa aşkın
doğası bu
En çok da duası
varlığının
Taş değmesin
ayağına
Yüreğinde saklı
olmadığımı bile bile
Sevdim seni sevecen
olmayı şart koşmadım
Şerh düştüğümdü en
başta bu aşka duyduğum saygı
Koptu kopacak son
bağımsın
Bilmezsin sen asla
bilmezsin nasıl da
Pamuk ipliği ile
bağlı olduğum hayatı
Adadığıma sana…
Gaipten gelen bir
coşkuyum ben
Garip akımında süre
gelen bir izdiham
Ve işte şiirlerden
çaldım ben bu aşkı
Na’şı mı özlemin?
Namert uçuşu kuşun
Kurda kuşa yem
etmeyeceğim seni
Elemle yüksünmeden
sevmenin gizinde
Saklı bir renksin
sen gök kuşağının dahi kıskandığı
Alacalı bulacalı
bir şafaksın sevgili
Bak ve gör şakağıma
dayadığım namluyu
Uluyan kurdun
İtin uğursuzun
gölgesine nifak soktum sokalı
Zulme ve kine
Aşkla ihya edeceğim
ben evreni
İmalat hatası
değildir yürek
Sözcüklerin
kürediğim kürek kürek
Ummanlarda saklı
olsan da bil ki gelip bulacağım seni
Hazanın neşri
Baharın çiçekleri
Kış güneşinde seken
bir kuş gibi
Yazın sitemi yaza
yürüdüğüm
Yaza yaza sana
yürüdüğüm
Yazmanın yoktur
sonu
Olsa da bu aşkın imkânsızlığı
Ben seni değil
Sensizliği sevdim
seveli