Bir rengin özlemi
var içimde bir de senin
Geceyi ilan eden
şiirin eşiğinde saklı sesin
Sevdalandığımsın
sen
Başına buyruk o
sevdalı beşinci mevsim
Kayıp uyruğu bu
şiirin
Bir buyruk belki de
uydurduğum değilsin
Başımı yaslayıp da
uyuduğum hasretin
İç cebimde saklı
mendilimsin…
Öykündüğümsün…
Maviden mintanın
hasretle eriyen anbean
İçimdeki devasa buz
dağı sıcaklığından eriyen değil
Soğukluğunda daha
da büyüyen
Bitimsiz bir
acımsın sen
Acımadığım kadar
açamadığım içim
Derli toplu
yalnızlığıma gölge düşürensin
Yâd edilesi o
maziden damlayan
Damıttığım bir su
Demlendiğim çay
Dağlandığım gece
Dağıttığımsın illa
ki arkamı toplayan bir başkası
Tanrı olsun ki
şahidim
Şehit düşmeyi için
için dilediğim
Sönmek bilmeyen
feriyim ben
Hem aşkın hem
ülkemin
Nice coğrafyalar
saklıdır ki içimde
Ülkümle ve ülkemle
bir de
İçimde kalan
binlerce ukde ile
Sayacı olduğum
Sonsuzluğun çağrısı
Bazen sitem
Bazen solan sinem
Bazense sireni
duyulmayan
Bir ölüm fermanı
aralıksız yazdığım
Dalım budağım
İçine saklandığım
hasretin duvağında
Tekbir getiren
yüreğim
Gecenin teninde
seğirten bir yaprak
Bir de budadığım
ağacın köküne uzanan bir hastalık gibi
Gaipten gelen
Ah, bu bitimsiz
coşkum ve sevgim
Galip geldiğim bir
dünyanın özlemi de bitti gitti işte
Bitimsiz bir aşkın
maruzatı
Nice şiir
İçime dikilesi nice
fidan
Sonlanmayan figanım
Sür git isyanım
Sergüzeşt makamında
o çalmayan şarkının
Sensin ilhamımı
aldığım
Hayatımı çaldığın
da değil asla yalan
Yine de en çok
yalan söylerken sevdim seni
Beni sevdiğinin bir
yalan
Olduğunu bile bile
Yalıtıldığım kadar
da kanayan yaramsın sen
Yağmalanmış
ruhumdaki izdiham
Köpüren bir denizin
en şaşkın dalgasıyım
Nihayetinde
döndüğüm yeniden makamım
Elbet hiçlikle
iştigal
Tek damladan ibaret
olduğum kadar
Varlığıma binaen
büyüdüğüm anbean
Fermanı kayıp bir
ölümden arda kalan
Tek yaşın da
izdihamı vesile iken
Bir şiire ve bir
şiire daha damgasını vuran
Vücudumdaki o isyan
dalgası
Nasıl ki
damarlarımda saklı mürekkebisin sevdamın
Sonlanmayan bir
ç/ağrı
Yeter ki Rabbim
yetişsin ansızın
Ben o son noktayı
koymadan…