Bir rengin suskunluğunda açıyorum ve
açtırıyorum da yürek hanesinin kapısında saklı bir dal gibi tünediğim sevgidir
ve inanç ve şerh düştüğümdür umut ve huzur.
Kıblemde saklıyım ve kuzey rüzgârlarının
dahi üşütemediği
Mealim yoktur benim mecalim de
Lakin muradım o ki:
Ufkun bitiminde saklı bir hareyim ben
Nazenin ufkun seyyah rüzgârı
Aşkın radarı
Tünediğim her an her ışık;
Türediğimse ölüm öncesi soluduğum
hava çaldığım ıslık
Islaktır gözlerim ama görmezler
Sevecendir yürek iklimim ama
önemsemezler
Öfkelidir içimdi çocuk ama itibar
etmezler
Bense ihtimamla yaşadığım kadar
Yâd ettiğim şüheda mazimden neyse
düşen payıma ve kader
Elbet biçimlenen içimde saklı umudun
da goncasıdır açan
İhya edilesi mevsim ve matem
Ve meşru müdafaam sadık olduğum
rahlem ve Mevla’m
Ne kadar gücüme gitse de insanların
takındıkları tavır
Ne kadar güç bulsam da sevgiden
Sevmeye meylettiğimden fazlasıdır
payıma düşen
Saygıdan noksan bir cihan
Semazen eteklerimde saklı hicran
Şatafatlı yalnızlığım ve evlat
edindiğim keder
Oysaki mucizemdir kader ve muhatabım
alın yazım
Yazgımı kabullendiğim kadar
Yazarım öykümü günü gününe de yaşarım
Yasadığım bir duygu bir özlem
Yeşeren gözlerimden düşen ne çok
insan ve isyan
Kabullenmediğim ne varsa
Taşıdığım Rabbime
Kaybolmanın ertesi
Hizaya gelen yürek iklimim
Ve gücümden güçtür de payıma düşenin
fazlası
Aşkın da kıyımında
Kıyamda olduğumun ta kendisi
İlahi Aşkın her kıvılcımı her zerresi
Gözlerimden saçtığım binlerce yıldız
Uzağında değilim de gök kubbenin
Ve işte konduğum merkezine evrenin ve
sevginin
Yıldız kimliğimle kaydığım
Çiçek kimliğimle bir solup bir
açtığım
Kayıpların ertesinde ertelediğim
Bir mutluluk ve ölüm
Dirayetimin sınandığı ufuk ve öfkem
Kaybolmanın ertesinde
Yeniden doğmanın var olmanın meali
Bir şiirden de fazlasıdır yazdıklarım
Ve daha nicesi saklı gönül kubbemde
Aşkla şahlanan ömür ve kaderim
Başım gözüm üstüne semazen varlığımla
Kat çıktığım hüzün ve huzur tepesi
İnfilak öncesi esen rüzgârın
dindirdiği
Bu aşkın ateşi
Nasıl da yakın kılar beni Rabbime…