Merhaba yavrucuğum
"Rehabilitasyon panosunda yer alan, 'Yapamadıklarımız ile değil yapabildiklerimizle görün bizi.'
Bu yazıyı her okuyuşumda size olan inancım artıyor. Eksikliği olan siz değil, sizi göremeyen bizlermişiz diyorum kendi kendime. Seni rehabilitasyon merkezine her götürüşümde öğretmenlerin ile yakaladığınız uyuma hayranlıkla bakıyorum. Teslimiyetin kulluğumu sorgulatıyor. Neden ismail olamadığıma yanıyorum!
Sen öyle misin? Şikayete dair tek bir tavır göremiyorum bakışlarında,davranışlarında. Göremem ki nasıl göreyim. Kalbimin kararmasından önümü göremiyorum. Sen ise şefafsın. Olağanın bu senin. Kıskanmıyorum seni desem yalan olur.
Ben senin kadar cesur değildim küçükken. Elimden almışlardı yaşama sevincimi. Böyle düşünüyordum. O hastalık denen illeti çok iyi tanıyordum. Nasıl mahvettiğini bedenimi. Gece kabuslarına dönüşlerini... O yüzdendir bazen yağmura susamış bulutlar ile yeryüzüne rahmet olup düşer göz pınarlarım. Sen aldırma olur mu? Bana metin olmamı söyle küçük adam! Yap babana bir babalık.
Gülüşünden ikram et. Yüzümde bayram sevinci olsun. Kalbim duyabilsin umudun ayak seslerini. Ne kadarda uzaktan geliyor. Kalbimin kararmasından mı acep? Bilmiyorum . Bu bilmeyiş kahrediyor beni.
Geceleri sen uyurken, avucunu açıp öpüyorum. Cennet kokuyor parmakların. Ayakların karşı yer çekimine! Tai mekan lazım sana. Gel umut ol yavrucuğum. Miskin babana
Miraç'ım, bir burak lazım bize. Göğe uzanmalı elin. Melekler tutmalı elinden. Nebiye komşu ol. Salavatlar hızla ulaşır belki de senin sayende. Yeter ki sen tut ellerimden. Seni kocaman yüreğinden öpüyorum."
Devam edecek