Değer yargılarımdan bir bir eksilen, senli benli varoluşlar karanlığın girdabında boğuluyor. Tasmasını bilerek sıkılamadığın köpeklerin etimden parça koparıyor. Cennetin ayakları altında olacağı kadın, benden gün geçtikçe uzaklaşıyor. Sen susuyorsun, ahkam kesen şiirlerini karalamaya devam ediyorsun. Talihsizliği yontarak ömrünü tüketemeyeceğinin, umarım sende farkındasındır.

Ben neslimin boranlarını üzerime yamamaya çalışıyorum. Sense, materyalist sinyallerinle aklımı karıştırıyorsun. Yapma bunu! Aşkı doksan dakikadan ibaret tuttun. Ama hala farkında değilsin… Her atağa çıktığında, sevdiğin kişi bir kontratakla kalene gol attı. Kuralı neydi?

‘’ Aşk bir futbol maçıdır. Mağlup olursan hayatını, kazanırsan onu kaybedersin. Berabere biterse evlenirsin!..’’

Bu denklemi, ilkokul üçüncü sınıfa giden çocuk bile çözer. Hayatın, Himalayaların burnunun ucunda… Şayet boyun eriyorsa, gidip almalısın. Ne yazık ki santimlerle kısıtlı dünyanda, kilometrelerce uzunluklara kafa tutamazsın…

Neremde atıyordun sen?
Sağ mı sol mu?
Sesin nasıldı unuttum inan ki…
İşte…
İşte buradasın!
Ağlamaklı bir ses tonu,
Hıçkıramıyorsun değil mi?

Duvarlarımı mistik bir renge boyuyorum. Sen, çarşafın bile iğrendiği zinalardan zevk alıyorsun. Ben almıyorum! Acaba infilak eder misin? Beni, dakikada kaç defa atacağını saymaktan kurtarır mısın?

Sen, hiçbir limanda demirlemeyi göze alamadın. Onun kaşı kalındı, bunun bacakları çarpık, öbürünün yüzü buruşuk… Bir önceki cümlede geçen hiçbir bahaneyi kullandırmadın. Sıktılar seni.. Sınırlarının işgal edildiğini anladığın an, menzilsiz yolculuklara çıktın.

Anne niye doğurdun beni?
Baba neden bu devirde yaşıyorum ben?
Her şeyden bıkıyor insan,
Aşktan da..
Söylediği yalanlardan da!
Baraj kapakları olmadan akmak istiyor insan,
Baharın emzirdiği yeşil çimenler üstüne…
Zor günde dost bulmak istiyor insan,
İyi gününde dibinde bitenler gibi!

Şehirlerin dili kesiliyor. Bu sabah araba kornalarına sövmeyeceksiniz. Her şey biraz değişecek! Bense kendimi tanıyamamış olmanın verdiği huzursuzlukla güne başlayacağım. Güne düşenleri takip edeceğim bir site açıp; aç karnına yavan dertlerle tükeneceğim. Sonra okula gidip, arka tarafta en sağa oturacağım. Karanlık çökecek..Ben yine düşüneceğim!

‘’Ben kimim?’’

//yalancı-ukala-dengesiz-egoist//

Gerçekler, tüm ürperticiliğiyle yağar mı üstüme?Yoksa, geri dörtlüde çömelerek zamanın akışını mı beklerim?Terazi burcunun denge teşkil eden kefelerine hiçbir zaman sahip olamadım.

Kalbim.
Sussan şimdi!
Hiç konuşmasan bir daha...
Bursaspor şampiyon olabilecek mi?...
Sussan şimdi de, görmesem mesela.
''tık'' demen bile yetiyor günah işlemeye,
Sussan ve konuşmasa dilim bir daha..!

Ben yine aksak uykularımda, aksakallı rüyalarımı bekleyeceğim. Gece;ini dibi gözükmeyen mağara bozuntusu! Hadi uyut beni... Yarın nasılsa aynı sorular tekerrür edecek dilime..!

''Kimim ben?''



Toprak

Balıkesir



''Tanımadan, anlatamazsın bal arısının gizemini...Tanıyan varsa;anlatsın beni...''

// çekinmeden-mertçe//




( Ben Kimim başlıklı yazı Toprak tarafından 4/5/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.