Orda yoksun sen...
Uzun çam ağaçlarının kozalak tohumlarındasın.
Bir kirpinin ürperten saçlarındasın,
Ama orda yoksun sen!

// //

Ay çekiminde eflatun düşer pencereme,
Saksılar mülteci diyor bu bahara...
Alev olur bakışın, ormanları yakar!
Muhayyer Kürdi bir şarkı dilinde,
Ufuğunda gün doğumlarım var şimdi.
Sen perişan,
Sen huysuz kadın...
Ayrılık tasmasını geçirdin boynuma!
Gidiyorsun…
Kuduz köpekler misali çığlık çığlığa…
Can//sızım...
Arabesk tonlar kesik kesik işlenir derime.

// //

Acıya sevkettin bedenimi,
Yüreğimi hüzün dehlizlerine hapsettin.
Tapılası kadın furyası,
Sevdamı sürünmeden emekli ettin!
Ne ekmeğimi çaldılar yoksul sokaklarda,
Ne de şarabımı döktüler denizin mateminde.
Karterlere gömüldü öfke kanunları,
Sırt çevir hayata...
Günahın dostumdur artık!
Can//sızım....
Ansızın bastıran uykuların üşenciliği var gözlerimde.

// //

Bekareti kaybolmuş sadakatin,
Farkında olmaksızın yüreğimi taciz etmiş esaretin!
Keman solo düşünceler beynimde,
Başım öne eğik...
Sensizliğim perçemini indirir az sonra.
Alkol kokan bu masa,
Tatsız bir kavun meze olmuş damağıma.
Saçların gibi düğüm düğüm boğazım,
Son bulmadıkça bu mavi renk özlemlerim,
Daha bir ihtiraslı uzuyor sakallarım.
Can//sızım,
Fecrin kızıllığında kaybolmuş nefretim.

// //

Işığı büyüttüm bu gece,
Bir mumun ağlayan sarımsı gözyaşları ardında.
Sonra o da sattı beni,
Işık bile gözyaşları dindiği an taktı sepeti koluma.
Tutkulu sevmelerim doruğa ulaşmamıştı ki,
Sevişmelerim ersin muradına...
Kahin kesilir geceler hudut boylarımızda,
Mayın ablukasında bağrımızı deler aydınlık.
Tiz seslerde notalar üşüte dursun yüreğimi,
Ezan sesi çalar bölük pörçük düşlerimi.
Can//sızım...
Damlalar pinekler pencere kenarlarına.


// //

Sosyalist devrimler yapılır küçücük dünyamda,
Militan kanları akar bahtsız toprağıma.
Ayşe'nin, Ömer'in masumluğu gelir aklıma,
Leyla'nın dudakları birde..
Demir kapıların sürgüleri çekildiğinde
Mahkumların özlemi çınlar kulaklarımda..
Küfredesim gelir hayata,
Sövesim gelir!!!
Etme bulma yalanları söyletirler,
Dilime karabiber süresim gelir.
Hani yüreğinin kenti nerde şimdi?
Havlayan köpekler sustu mu sahi?
Can//sızım...
Güme giden kaldırım taşları altında.

// //

Suskun şehir...
Orhan Gazi girdi bu gece kanıma,
Yeniçeri ağasının hançeri kuşağımda.
Olmasın…
Seni kokuma bulamak olmasın kaderimde!
Yalnızlığın mazbatası kardır payıma,
Ömrümün efendiliği mükafattır aklıma.
Umutlarım yorgan döşek,
Sustu ayazı iliklerinde hissedince,
Sustu pencere kenarında hayallerim!
İstanbul kadar yorgun ve hasta,
Bursa gibi hasretin doruklarında…
Akşamsı renklerde,
Sabaha soyunmakta gün Balıkesir sabahında.
Can//sızım…
Yalancı baharların emziği yüreğimde..

// //

Aşk yorgun…
Ve ben can//sızım…

‘’Karanlık çömeldi yüreğimin dibine…Akıttım siyah demini yüreklerinize…’’

Toprak

04:44

Balıkesir


( Cansızım başlıklı yazı Toprak tarafından 7.04.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu