YAŞLILIK, OKSİTLENMEDİR
Demir bile durduğu yerde oksitlenir.,pas tutar.Zihin de beden de ona bakmazsan oksitlenir.
Allah bizi yarattı neden yaşlılığı yarattı?Doğduk, büyüdük geliştik, çocuklarımızı geliştirdik ve son çeyreğe girdiğimizde yaşam kalitesi, kişilerin bakış açısı, yaşlıya karşı neden olumsuzlaşır?
Kendi kızın bile araçta ileri yaşlılık dönemine girdiğinde araçta yanına oturmak istemez? Eskiden duvara çivi çıkacağı yaşladığında bir trençkot kopçasına dönüşmüş penisi ile artık deliği bile tutturamaz etrafı sidik gölüne çevirirken sen istediğin kadar"Ayağında pamtalon, elinde şişe erkesen gel de kızım ayakta işe "şiirini oku. Artık o penis yer çekimine bile karşı koyamayan damlaya damlaya göl yapan, bir uzuv . Keşke ayak da değilde oturarak işseydimde çevremdekiler, en yakınımdakiler bana küçültücü bakış atmayaydı demeye bile fırsatın kalmaz..Ya da sen bunun farkına bile varamazsın..
Hayat acımaz sen, sana acımazsan gençliğinde... İyi bakarsan kendine ve atana hayatta sana merhamet gösterir..
Kravatlı takım elbiseli olursun ama tam sidik torba kısmına gelecek sekılde nal gibi ıslaklık tüm façayı bozar..Y ada yerinden kalkamayan yaşlı nine altına becerdiğinde, utanan sıkılan yerin dibine girmek isteyen biri olarak yüzüne bile bakamaz..
Hani yaşlananan adamın bir fıkrası var....
Yaş almış bir erkek, zamanında zamparalıkdan başını kaldıramazken, zaman gelir, doktora gider..
-"doktor bey benim sağ elim sürekli büyüyor "der
Doltor ölçmüş biçmiş bir iki ilaç yazmış
Bir ay kullan yine gel demiş
Adam geldiğinde elinin büyümenin durmadığını yine izah etmiş
Tekrar doktor ölçümleme yapmış aynı ama bu sefer de merakdan soruyor..
-" Allah allah sen diyor nasıl anlıyorsun peki?"
Bundan sonrasını anlatmaya gerek yok.. Lafın tamamı arif olmayana. Anlatılır..
Küçülür her şey küçülürken, koskoca 80 kğ lık çuvalları kaldıran iskeletin bile eğrilmeye başlar, incecik pula dönüşür. Yediğin tuzun klorürü, kemiğindeki kalsiyumla erir sidiğinle dışarı postalarsın kendi bedenini....
Yaşlılıkta sadece beyin eskimez beynin hukmettikleri de eskir..
O çektiğin duman varya beyin onu korunacak zehir olarak algıladığı için kendi korumak için suyunu alar.. Beyin hücren harakiri yapar.İç oğlum iç gözünün ağına faydası var.. . Ya aldığın alkol, cesaret hapı içmiş gibi korkularını yenmiş birine dönderip seni osuruk kabadayısı yaparken, hangi hormonu salgılayacagını Sapıtan beyin, seni şapşallaştıror.. İç, hadi iç, yarasın. Ama gördüğün gibi yaramıyor. Beyni tüm zararlı kiöuasal sıvı ve dumanlardan koruyacaksın değil sigara dumanı sisli havada bile dışarı çıkmayacalsın.. Ölüm güzelde ölmeden kıçından nefes almak kötü...
Yaşlılıkda bulunduğun coğrafya da önemlidir.. Sana olan bakış açısını da belirler..
Kırsal kesim, kentli kesim, sonradan kentleşen kesim şeklini almış toplumsal şema da bakışlar ve duruşlar değişir..
Yaşlılar, Günümüzde hala kırsal yaşamda el üstünde bilgeliğin, hayattaki ustalığın, doğal yaşamın getirdiği besin ve zihin üstünlüğü ile baş köşe deki yerlerini korumaktadır..Hatta Hükümetin bağladığı, bakım ücreti de kırsal kesim de ballı kaymak olmaktadır.
Kentli kesim yaşlılarının nerede olduğunu bile bilmezken, ölüm haberlerini bile günler sonra ele geçen kokmuş cesedin haberleşmesi ile haberdar olurlar. Çoğu 2.3. Dereceden üniversite mezunu torun torba sahibi olup 1.dereceden üst düzey bürokrasiden emekli olanların kaderi çoğunluk içinde yalnızlığı yaşamaktır..Bunun nedeni töreden kopmuş yaşamlara sahip olmaktır. Emekli bir savcımız vardı Ofis komşum.. 80 yaşındaki Adam sonradan fark ettim ofis de yatıp kalkıyor..Üzerinde kesif bir küf kokusı var.. Kıyafetlerin yıkanmaması sebebi ile oluşan bir koku.. Avukatlığımın ilk yılları Sonra araştırdım 50 li yaşlarda bizim emekli savcı, eşinden boşanmış sarışın bir bomba ile evlenip, 2. baharı yaşamış ama bu ofsayt yüzünden ilk eşinden olma çocukları babalarının üzerini çizmiş. Adam 75 yaşındam beri ofisde yatıp kalkıyor ve muhtemelen 50 yaşların olan 2. kadın eş adamı eve almıyor.. Çocuklar da kırıldıkları babslarından zaten bihaber.. Ne oldu şimdi? 2.bahar, son baharın başını yedi.. Oysa hayat her yaşda güzeldir.. 1.günde senin, sonuncu günde.. Ofsayta düşmeden 90 dakikayı bitirmek de marifettir..
Ya sonradan kentleşenlere ne demeli? Kentlilere ayak uydurmak için - mış gibi yaşamlarına devam ederken, ayıp olmasın diye aylık uzaktan tele görüşme, bayramların bile telepati düzeyinde kutlanması, onların öykündükleri hayatın kendileri sakladığı süprizdir yaşlılık...Acınacak hayatlarını hep öykünerek geçirdikleri yaşamda kendi yaşamlarına acımayanlar ana babasıda olsa yaşlının yaşamına acıyacaklar.. Asla..
Yaşlılık bir bütçeleme faaliyetidir..Konusu para olmayan bu bütçelemenin konusu Zamanı, vucudu kullanış şekli, evlatlarını bir değer yada encek olarak kendi kendine büyümesi ile denk bütçeyi oluştırduğun anda huzurda mutluluk da sanadır.. İlk günle son gün bu bütçeleme de eş değerdir.. Yoksa allah korusun son günlerinde ölmek istersin de canını bile veremezsin. Takatın kalmmamıştır
. Yaşlıların sağlık problemleri , ortopedik yada zihinsel problemleri, duyma yada görmeye ilişkn sosyal davranışlarında bozukluk oluşturan kulak ve göz problemlerini işlemeye gerek yok..Zaten onlar hakkında yazılmış yüzlerce makale var. Netiiceyi değiştirmez ve alim olmaya hacet olmaksızın da yapılabilecek tesbitlerdir.
Yaşam kalitesi arttıkça uzayan yaşamlar nufüs içerisindeki yaşlıların oranını sürekli artması sonuçunu doğurur..Böyle bir artış sağlık bakım giderleri ile dönüşü olmayan harcamalar ile ekonomik olarak sosyal güvenlik ve sigorta şirketlerinin büyüyen yarası olarak gözükecektir..Oysa tarihde Bir türk ün ortalama yaşı 39 dur.. Savaşlar hastalıklar ortalama bu yaşı tutturmuştur..
Modern çağa ulaştığımız da 70 li yıllarda jatırlıyprum 59 a yaşlı derken şimdi 60 lara genç diyoruz.. Artan yaşam kalitesi, ilerleyen tıp, 80 leri yaşlılık sınırına dönüştürürken aynı hız sağlanan yaşam kalitesi açısındam tartışılr.
Türk töresinde yaşlının yeri naş köşedir.. Dede korkut hikayelerinde ihtiyar heyetinin yaş almışlardan oluşması Türk Töresinde ve islam öncesinden gelen, genetik kalıtsal davranışdır.. Peki nasıl oldu da yaşlıya bakışımız platonik bir sevgi ile olmayan aşka dönüştü?
O halde incelenmesi gereken, yaşlılıkla meydana gelen davranış bozukluğu değil yaşlanmadan, kendi anne babasına yabancılaşan gençlerdeki davranış bozukluğu inceleme konusu yapılmalıdır. .
Gelelim yazıya ilk başlarken ki cümleye;Her şeye kadir olan Allah neden gelişme döneminde yaş almayı durdurmadı?Kendi yarattığı insan oğlunu pespaye bir canlıya dönüşmesine izin verdi? Hadis ne diyor? Çaresi olmayan tek hastalık, yaşlılıktır..
Bunun altında yatan gerçek diğer tüm hastalıkların çaresi vardır. Sadece sen bilmiyorsun,demektir O halde bu gerçeği yaşlandıktan sonra kabul etsen sonuca etkili değilsindir.. Ama yaşlanmadan bu gerçeği kabul eder vucudunada oksidasyonlar oluşturacak tüketimlere engel olursan, ibret alır kendi yaşlına sahip çıkarsan, cocukları büyümesi için kendi haline bırakmazsan, tüm problemlerin kendiliğinden çözümlemdiğini görürsün.
Ekonomik olarak da bir ülkenin yaşlı nufusu %10 tekabül ediyorsa yakın gelecek de bu %25 lere çıkacaksa yaşlına sen değil yabancı ülke vatamdaşlarına baktırıyorsan bu ülkenin ekonomik olarak da yıkımı demektir. Bugün bir yaşlı sebebi ile yabancı çalıştıranlar" 600 usd" cıvarında aylık ödemeleri vardır..Alınan para hemen yurt dışına karşılıksız olarak tranfer olmaktadır .. Yaşlılar sebebi ile açılan özel bakım evleri, yurtları milyarlarca dolarlık karşılığı olmayan yatırım harcamalrını ortaya çıkarır..Herkes yaşlısına sahip çıktığında yurt dışına kaçan paranın alternatif sektörlerde üretime katkısı inanılmaz boyutlarda olacaktır.. Nufısun %10 u Tüik verilerine göre yaşlıdır.. DSÖ e gere 65 79 genç uaşlılık, 79-89orta yaşlılık 90+ ise ileri yaşlılık olarak kabul edilmektedir.
Töre yaşlıya yaşlı bile dememiştir.. Ak saçlı, ihtiyar diyerek heyet adlarına bile konulmuş "kendiliğinden liyakat sahibi" olarak kabul etmiştir.. Hayat ustası olan yaşlılıkda kaybedilen en önemli özellik şaşırma özelliğidir.. Hayat size öyle süprizler hazırlar ki şaşkınlıktan küçük dilinizi yutasınız gelir Ama 80 yaşına geldiğinizde hayat sizi öyle hamur laştırmıştır ki "oğlun öldü" desen şaşırmak duygusu kalmaz .. Böyle bir deneyimlenme süzgeçinden geçmiş birisinin, anlatacak size yön verecek o kadar şeyi vardır ki dinlemesini bileceksiniz ya da derinlerdiği bilgiyi doğrı sorularla ortaya çıkaracaksınız..
Yaşlıyı kendi haline bıraktığınız da zihin daha da körleşir.Hücre cezasına çarptırılmış insanlardan" tecrit Edilmiş kimseler" de bu zihin donukluğu şeklinde kendini gösterir.. O halde yaşlıyı yalnız bırakmayacaksınız.. Allah kayırır deyip otel tatillerini kovaladığınız da ibret almadığınızdan, gün gelir siz de donuklaşma zamanı ile müşerref olursunuz.. Tekrar soruları, tekrar cevapları, tekrar hikayeleri sizi sıkmaya başladıgında ters giden şeyin gıdasız ve beyne giden oksijende sorun olduğunu bileceksiniz yaşlıdır yapar deyip tekrarlaeı aza indirip eskiye dayalı anıları tazeleyici sorularla hafızayı deşecekniz.. Aynı şeylerin sizi sıkmaması için onun gıdasında beyne giden oksijeninde bir eksiklik olduğunu anlayıp hemen suyunu çorbasını ı yumurtasını hazır edeceksiniz..
Yatalak mı hemen dış mekana cıkaracaksınız beyin gerekli oksijeni alsın glikozu eksildi, Ekmek bile beynw glikozunu gönderir.. Fazla verirsen konuşöa düzeni bozulur.. Gece uykusınu kesinlikle bölme.. Uyumuyor mu?Meyva çayları ile rahatlatıcı besin ve süt uyumasını sağla ki gece 23 sonrası beyin hormanları aktive olsun.. Asla uyku hapı kullanma bir ay somra zaten vucıd onada alışıp uyku getirmesini etkisizleştirecek. Doktor kız, 80 yaşında babasını zehirler mi? Yeşil reçete hapları ile sakinleştirmeye çalışırsa zehirler.. Meyve cayı alamıyor musun Akşam yemeğinde sarımsağı soframdam eksik etme doğak uyku ilacıdır.. Uyusun.. Ama illa uyusun.. Mekan değişikliğine gitme sürekli şaşırır seni şaşırtır.. Yaşam alanı aynı kalsın kendi evi olsun her tarafı kendi kurcalasın ama senin zoruna gitmesin.. Yaşlılar yapabilseydim gençler düşünebişseydim demeseydi hayat daha yaşanır olurdu..
O halde yaşlını dinle illa ki öğreneciğin vardır..
TORUN HALİLİ