varlığıyla yeryüzüne bir değer katar ağaç





insanın hikayesiyle ağacın hikayesi ne çok birbirine benzer
ilkbaharda allı pullu halayıklar gibi giyinip kuşanır
çiçeklenir, güleç yüzü gökyüzüne ilham verir 
toza toprağa bulandıktan sonra 
usulca ikindi yağmurlarında yıkanır, arınır 
cıvıltılı sesler çıkarır
nefes alış verişinde 
yaşama dair sonsuz bir umudun ıslığı olur

bıçkın bir edayla kendinden başka
kendinden büyük, kendinden öte bir diriliğe 
bir dinçliğe hizmet eder
boyunu postunu bulmuş 
yerini yurdunu benimsemiş 
varlığıyla yeryüzüne bir değer katar ağaç

coşku doludur 
delişmen rüzgarlara kafa tutar 
bir sükunet kazanır 
ona buna yerli yersiz sataşmaz 
görmüş geçirmiş, azıcık hırpalanmış
mevsimler marifetiyle terbiye edilmiştir ağaç

gövdesinde oynaşan
düşlerinde gezinen yaşama sevinci
perdelerin ardında gün batımlarının o buruk kızıllığı 
aynı zamanda bir hayat gibi 
bu benzerlik kaderin bir cilvesi gibi 
insanla birdir kaderi 

serseri yağmurlarla başı belada
içi dışı bir kıvama erişmiş 
kimi yaralarını teninde 
kimi yaraları içinde taşır ağaç
yaşam dolu
sarıp sarmalar
koruyup kollar 
susup dinler

*
birbirinden habersiz apayrı ülkelerde yaşayan kardeşler gibi 
yolları bir mezarlıkta kesişir bazen
insan, ömrünün nihayetinde toprağa karışırken 
bir ağaçtan kesilen nişaneler başucunda ona refakat eder 
tıpkı doğduğunda ağaçtan bir beşiğin ona kucak açtığı gibi 
ağaç ve insanın aşinalığı
aslında çok daha eskilere dayanır 

adem’in şahsında insanoğlunun ilk hatası 
yasak bir ağaca yaklaşmak olmuştu
o günden sonra iflah olmaz bir yoldaşlık 
onların bahtına ilişmişti
ağaçlar da insanlar gibi
birlik içindeyken 
yeryüzünün bütün kuraklıklarını 
alt edecekmişler gibi güçlüdürler

yalnızken 
çevrelerini dokunaklı bir hüzün bulutu kaplar 
kimi yalnızlıklar biricik kılar onları
güçlendirir, ruhlarına kanat takar
her halükarda ağacın ve insanın hamurunda
bulunduğu zamana ve mekana ayak uydurabilecek bir maya saklı

yıllar ve nesiller boyunca 
bu iki yolcuya 
ayakta kalmayı, 
direnmeyi,tutunmayı
bütün hücreleriyle toprağa kök salmayı 
öğretmiştir dünya 

ikisi de bilmektedir ki 
toprağa kök salamazsa devrilecekler
yine bilirler ki 
çürük verimsiz bir toprağa kök salmaları 
acı bir yıkım getirecek onlara

ağaç diğerkamdır 
kuşları, kurtları ve kadim yoldaşı insanı 
beslemekten yüksünmez
azgın ırmakların birbirine kavuşmaz yakalarını 
ilk o birleştirmiş
yol yapmıştır yoldaşı insana

kimi ağaçlar insandan yardım bekler 
doğanın hırçın elleriyle budanmaya,
sulanmaya, okşanıp sevilmeye alışmıştır ağaçlar
kimileri ise insanın kendinden uzak durmasını ister
vefasızlığına katlanamaz

*
ağaç 
krallara taht, gelinlere baht 
dervişlerin elinde tane tane zikir
mekteplerde sayfa sayfa fikir olmuş 
dede korkut’un dilinde duadır
“yerli kara dağların yıkılmasın
gölgeli ulu ağacın kesilmesin “

yunus’un seyri sülukunda mecazdır, binittir 
“binem şol ağaçtan ata 
gidem hey dost deyu deyu”

ataların ufka bakan gözlerinde öğüttür
“ağacı kurt, insanı dert kemirir”

ölümsüzlüğün simgesidir ağaç
ulu kişilerin mezarları
ulu ağaçların altındadır
ağaç annedir destanlarda 
kadim anlatılarda bereketin remzi
yaşamın kendini yenilemesini sembolü

insanın hikayesiyle ağacın hikayesi 
ne çok birbirine benzer
bu benzerlik 
kaderin bir cilvesi 
tıpkı doğduğunda 
ağaçtan bir beşiğin ona kucak açtığı gibi
ömrünün nihayetinde 
ağaçtan nişanelerin başucunda ona refakat ettiği gibi

dallarıyla göklere uzanır
yeri göğü birbirine rapteder
köylerde yanı başında ulu bir selvidir
hayatı ve ölümü, 
karanlığı ve aydınlığı kendinde birleştirir

kıyamet koparken bile insanlara 
ellerindeki fidanları dikmek öğütlenir
ağaç bir yandan hayatın içinde 
sokakta, cami önlerinde 
bir yandan da ölümün yurdu 
mezarlıklarda

rüyalara taşmakta 
istikbale dair müjdeler getirmekte
şeyh edebali’nin rüyasında
göğsünden yükselen çınar ağacıdır
kurulacak uzun soluklu devletin temsilidir
hurma, nar, incir, zeytin 
mushafta çokça zikredilir 

güzel sözün remzidir
kökü sağlam, dalları semaya yükselen 
korularda tek başına duran ağaçlar
etkileyici vaizlerdir

ağaçların düşünceleri insandan ulu 
sakin ve uzun soluklu 
daha bilgedirler 
ağaçlar dervişlere benzer
dervişler gibi yavaş yavaş olgunlaşır 
tedricen gelişirler
dalları yemyeşilken 
meyvelerinde kökünden topladığı gıdaları saklar
mest olmuş dervişleri andırırlar

*
canlıdır ağaç
gün gelir sert rüzgarlar tarafından beli bükülür 
boğazı yumru yumru 
sevdikleri tarafından içi oyulur
kurtulamaz aldığı yaralardan  
hançer izlerini sırtında taşır ömür boyu 

görünen yüzünün altında görünmeyen heyecanlar 
düş kırıklıkları ve yıkımlar halelenir
biri açıp göğsünün içine baksa 
ayan beyan görür orada 
yılların bıraktığı yaraları
yıllar yormuştur onu
yorgundur ağaç

sanki yıllarca birlikte şarkılar söylememiş
sanki yıldızlı göğün altında sazlıklardan gelen sesleri 
kol kola dinlememişler gibi 
en sevdiklerinin gadrine uğrar

bazen sert yağmurlara karşı koruduğu 
kol kanat gerdiği misafirleri tarafından canı acıtılır
gün gelir yalnızlığı fısıldanır kulağına
on yılların 
belki yüzyılların sonunda anlar ki 
gözünü dünyaya açtığı anda 
aslında yalnızlığa açmıştır gözünü

bahar rüzgarları dosttan busedir
bu buse nasıl ki sürgünleri titretirse 
kalpler de Allah’ın zikri ile titrer
büyük uyuma,
ahenge dahil olur huları
mecaz dünyasını aşıp 
gerçek dünyaya uzanır uğultuları

aynı cinsten her ağacın
ışık sayesinde eşit miktarda şeker üretir
yerin altında, 
köklerde meydana gelir bu dengelenme
orada kusursuz  
canlı bir alışveriş sürer gider
şekeri fazla olan diğerine verir 
fakir olana destek verir 
cömerttir ağaç

enerjilerini ekonomik kullanır ağaç
gücünün bir kısmını büyümeye
gerisini ağırlıklarını taşıyabilmek için dallarına 
uzamasına için çapına göre gövdesine dağıtır
sistemli bir şekilde 

hayatın doğal bir parçasıdır 
bir medeniyetin ruhu yatar ağaçta 
bütün mahlukatın canı azizdir 
bir ağacın kesilmesi 
canlıyken üzerine çivi çakılması
büyük günahtır insan için

susuz kaldıklarında ses ötesi seviyelerde 
ultrasonik çığlıklar atar ağaç
susuzluğa çığlığı
yaralandığında feryadı 
asırlar öncesinden gelen bir şuurla bilir

ağacında bir canı vardır
bütün canların sahibi gibi 
onun da sahibi 
Allah’tır

redfer

( Varlığıyla Yeryüzüne Bir Değer Katar Ağaç başlıklı yazı redfer tarafından 22.08.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.