Kaybolmuşum…
Hisler bulvarına
adım adım ilerlerken
Sonsuz bir
sessizlik kaplamış etrafımı.
Çıt çıkarmak haddi
değil bir yaprağın bile…
O kadar yalnız bu
kent.
O kadar hırçın
aslında gizli gizli…
Korkmuşum...
Caddeler ıslak
ayakların izleri ile doluyken
Kuruyan dudaklara
inat çöl olmuş kaldırımlar
Damlasına muhtaç
bir yudum suyun
Öyle de yanıyor bu
kent
Öyle de sırılsıklam
olmuş görünmeden
Haykırmışım
Gösterişi leş kokmuş
kalabalıkların
Burunları
gökyüzüne uzamış her birinin
İnsana arıyor
sokaklar haykırarak
Bir o kadar kızgın
Bir o kadar üzgün…
Susmuşum
Duvarları yıkık
dökük evlerin
Biraz boynu bükülmüş
virane
Biraz da harabe
giymiş üzerine
Bahçeleri talan
edilmiş yollara nazır
Bir usta çağırsam,
yanında bir de bahçıvan
Kaybolmuş, Korkmuşum
Haykırmış, Susmuşum
Bu dünyanın hangi
sokağına varsam
Bir puslu solmuşum
Tuttuğumu insan
edene kadar
Yorulmadan
koşmuşum…
Not:
Bu şiir; yolu insana çıkamadan hayal kırıklığı yaşayan
Ve yine kırıklıklarına rağmen umudunu kırmadan
insanı bulan herkese armağanımdır…
Tuttuğunuz insan olsun. Yolunuz insana çıksın.
Allah gönlünüze göre insan versin.