Sami Bey Zor Durumda Mehmet Fikret’ten Yardım İstiyor!-2-
Bu arada bunu sanki anında hisseden
komşusu Karacakız Emi, geceden zeytinyağlı sarmaları hazırlamış, komşusu Sami
Bey için nasip olacağını bilmeden bir koca Tencere dolusu sararak pişirmiş
hazırlamıştı sanki. E iş hayırlı olunca hayırlı işler oluyor koşanları Rabbim
gönderiyordu. Bu arada Mücella kardeşim ve adaşım Mcu bunlardan habersiz
hayatına devam ediyordu. Hayırlı bir işti adaşım M Fikret ve Yengemiz Nevin
Hanım neşe içinde bavulları hazırlamış sabah alışverişe çıkarak alabildiklerini
alarak yola çıktılar. İnsan sevdiğinin mutlu olacağını bilince elbette ki
neşeleniyor sevinç ve mutluluğu tavan yapıyor işte bu halde sanki havada
kelebekler gibi uçuyorlardı, gerçi aşkla her an kelebekler gibi gönüllerine
uçarak konuyorlardı, lakin bu defa daha bir başka bir mutlulukla uçuyorlardı!
Karacakız emmi hemen elindeki tencere dolusu zeytinyağlı sarma ile kapıyı
çaldı. Onunda yüreği ayrı bir sevinç ve heyecanla çarpıyordu. Kapıya yönelen
Sami Bey içinden “Ne çabuk yola çıktılarda geldiler bunlar” diye düşünürken
kapıyı açınca karşısında, komşusu Karacakız emiyi görünce haliyle şaşırdı. Karacakız
-Sana yazıklar olsun, hayırlı bir
iş var ve bana haber vermiyorsun ben sitede kul Mehmet’in yazısını okuyunca
haberim oluyor. En yakının benim senin insan bir haber verir, benim elim hep
armut toplamıyor yani. Şimdi Sabahat ve Mcu haberi yoktur Allah bilir. Sana
aşkın tarifi ile geldim zeytinyağlı sarma köfte ile aşkı anlatıyor.
Bir anda soru bombardımına uğrayan
Sami Bey şaşkın bir vaziyette.
-Hoş geldin, kusuruma bakma seni
rahatsız etmek istemedim, aslında aklıma geldin fakat.
-Anladım anladım aklına falan
gelmedim şimdi durumu kurtarmak için sallama. Aşkla sevmek insanın ihtiyacıdır
senin de bunda hakkın var, hemen durma Sabahat hanımı ve Mcu ara ve haber ver.
-Haklısında kardeşim bu düğün değil,
ben istemiyorum evlenmek falan, ben sadece bundan beni kurtarması için yardım
istedim sadece Kul Mehmet’te biraz abartmış, alacağı olsun onunda hakkında
gelirim ben.
-Yanlış düşünüyorsun, herkes senin
de yeniden mutlu olmanı istiyor. Bak bir kuru kemik kalmışsın, sana aşkla
bakacak saracak birisine ihtiyacın var.
-Ben istemiyorum neden
anlamıyorsunuz ki? Ben şiirlerimi eserlerimi tek başına yazmak tek başına
Mozart dinlerken okumak istiyorum, benim isteklerimin yok mu hiçbir değeri?
Beni bulmaz aşkla sevecek olan!
-Sen zaten değerli olduğun için
bizler bu kadar seviniyoruz. Haydi, ara Sabahat hanımla Mcu kardeşimizi onlarda
gelsinler bu sevince ortak olsunlar.
-Arayayım, arayayım ortak mutluluk
şirketi kuruyoruz ya tövbe estağfurullah…
Kaçışı yoktu telefonu eline alarak
haber verdi önce Sabahat Hanım kardeşimizden fırça yiyerek sonra adaşım Mcu’dan
bir ton fırça yiyerek ”neden son günde haber veriyorsun bizim dostluğumuz bu
kadar ucuz mu” diyerekten. Haklıydılar insan son güne bırakmazdı k, böylesine
hayırlı bir işi. Karacakız elindeki tencere dolusu sarmayı mutfağa bıraktı, evi
şöyle bir gezdi.
-Sen az balkonda torununla otur,
ben odalara bir süpürge vurayım tozunu alayım, şöylesine düğüne yakışacak
şekilde.
Sami Bey Köpürerek...
-Ne düğünü? Sende Mehmet Fikret
gibi üstüme gelme, kendimi yıkarım.
-Tamam, sen köpürme otur sakin bir
şekilde şimdi onlarda yolda gelirler sonrasında bakarız, senin için hayırlı
olanın hayırlı olması için çabalarız, bundan emin ol. Biliyoruz bir beklentin
yok ama beklentinin sende beklentisi olamaz mı?
-Olmasın… Olmasın… Olmasın… Beni
delirtmeyin!
Bir anda apartmanı davul zurna sesi
kaplayarak apartman yıkılır gibi olur. Şaşırırlar bir anda. Neler oluyor diye
bakmaya giden Sami Bey kapıyı açınca Davul Zurna eşliğinde halay çeken Mehmet
Fikret Bey ve Nevin Yengeyi görür. Mehmet Fikret adaşım.
-Tey tey tey hey hey hey…
Bir anda apartmandaki insanlar
düğün var diyerek dışarıya çıkınca ortamı bir neşe kapladı, herkes birbirine
bakarken neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Şu anda anlamak zordu bunu
sonraya bırakalım.