Hazanı erteledim ötüşü ile günün:
ömürler devirdim saklı siyahi bir düşe nazireler eden yolun yolcusuyum:
kulağımda iki salkım üzüm ve besteler eşlik ediyor güftesine yüreğin bazen
aryalar dinmek bilmiyor. Aşikâr yakalandığım sağanak aşka âşık firari bir şair
ismimi sürükleyen rüzgârdan alırken hırsımı sönük bir kandil ışığı gibi
nemalandığım şu sızan ışık mabedimden.
Gün, çürük bir düş gibi beklemede
Geceye daha vakit var.
Mevsim rötuşladı gülüşlerimi
Sevdiğim kadar saygı duyduğum kader
Varsa yoksa o meçhul sona daha vakit
var
Kederden örülü bir çift çorap gibi
Kaçan aklım kaçan çorabım
Kaçın kurasıdır bu insanlar ki?
Mazlum gülüşlerimin ansızın
kundaklandığı.
Küresel bir çöküş
Hüzün saklı içimde
Ne dün ne bugünde saklı asayiş
Mademki aşka erdim ben nihayetinde
Bu yolun baş koyduğum aşka
Aşikâr yanıp sönen gözlerim
Firar edemediğim kadar bedenden
Ruhumla tavaf ettiğim evren
Ve muadili hayallerim
Müzmin bir hayalperestim ben
Bazen mütereddittir bekleyişim
Kıvılcımlar saçar gözlerim
Ben hep de yârimi özlerim
Firakı zamanın
Fidan boylu sevdanın
Film gibi geçerken hayatım gözlerimin
önünden
Oysaki bilemedim sona geldiğimi
Serildiğimde yere
Sarmalında sevginin kimse nifak sokan
Hükmeden elbet kaderin tekelinde
duruşum ve akıbetim
Bir çöküşse yürekten sökün eden her
zerre
Bir coşkuysa sevginin sarmalında
ihanet eden kendine
Bir çoğul zümre ki zanların olmadığı
ahrete
Göç etmeden önce
Yolu yarıladığım ne ki yarım kalan
bir hikâye
Daha susarken zamanın teninde
Ve donan varlığım
Göğe çaput asan bir kuşun
Kanadında saklı maruzatım
Zamlı tarifesi sevginin
Aşka ihanet eden iblisin
Sadık olduğum kadar sevgiye ve ulu
Rabbime
Her tökezlediğimde kalkıyorsam ayağa
Elbet inancın zaferi ve gücü eksik
olmasın yeter ki
Her şerden bir hayra vardığım
Hayra yorduğum kadar kaderi
Sevmeye doyamadığım bir evren
Aşkın saltanatı saklıdır en derinde
Nasıl ki sevgi merkezi kâinatın
İlahi Aşkın büyüdüğü o devasa rahle
Serildiğim üzerine ve şafak saydığım
Sabah öncesi gecede mahmuzladığım bir
düş gibi
İçine düşülesi bu aşkı mademki
bahşeden yüce Mevla
Konuşlu olduğum kadar o rakımı
Aşk bildiğim sevgiden ibaret bir
temenni ve niyaz benimki
Gölgemden dahi kaçtığım
Aralıksız hidayete yaklaştığım
Ne zifiri karanlık korkutur beni ne
de kötünün sözü, gücü
Andığım kadar Rabbi ve rahmeti
Bir hazan çeşmesi daha kurudu
içimdeki minvalde
Göğe dikili gözlerim
Aşkla safiyetle ben meçhul sonumun
yolunu özlerim
Mademki vakit bu vakittir
Mademki her şiir,
Altına imzamı attığım bir akittir
Şükürler olsun günüme beni yoktan var
eden Rabbime
Bir kuşum ki kuşluk vakti konduğum şu
dalda
Saklı hikâyem ve yazdığım nazirem
Namım nasıl da yürümüş zalimin
dilinde
Tefe konduğum kadar mazlum ruhumla
teslimiyetim
Elbet yüce Rabbime…