Mümtaz bir ışık, gecenin karanlığını
delen içten yakarış elbet hayatın ve inancın hâkimi, kudretli Rabbime hamt
olsun ki; bu gün de doğdu güneş ve geceye rağmen sürüklendiğim peşinden zifiri
karanlığa teslim olmadığım kadar iman gücümle ayaktayım ve Rabbimden diliyorum.
Muradım dillenirken dilemması
yalnızlığın ve işte yarattığı kadar hayatı ve beni başım öne eğik değil ki
sadece O’nun huzuruna çıktığımda kıldan ince boynum ve yeter ki; O, ‘’ol’’
desin bir tan vakti ve devasa rahmeti yağarken üstüme sözcüklerden de el ayak
çekildi mi sunumu yüreğin saklı Allah katında ve işte surdan kaleler selamı
yitik değil ömrün kelamı ve selamı sahiplenen Mevla’ma şükürler olsun ki
gelecek de devamı güzelliklerin ve umudun ayak sesi nefesimde saklı inancın her
zerresi.
Günü uyuttum da geldim yanına
Yâd edilesi bir ömür mazimde kül
bırakmadığım kadar
Kaderime ve rızkıma razı
Aşkın ibaresi iken bu coşku ve işte
işte
Yalnızlığımı sonlandıran umudun
çağrısı.
İklimler devirdim ben bir tek günde.
Ağdalı değil sözcüklerim azap dolu
olmadığım aşikâr
İçim yaralı yüreğim yamalı
Kanaat ettiğim kadar
Kaderime razı bir aciz kul uğruna
sevginin
Bir ömür peşinde koştuğum umudun ve
ufkun güzelliği
Sayacı aralıksız devinen nazım
niyazımla teslim olduğum
Rabbim ve kıblem.
Hazan başrolde.
Hüzün istikrarla yükselişte
Ama bir tutanağım var benim
Gerçi bir ömür neyse el attığım
elimde kaldı ama
Yarenim, nazenin ve sevecen bir
mevsim diliyorum Rabbimden
Şerden uzak hayra âşık ve yakın
Gönül kubbem ve yürek sesim
Yandaş sözcükler asayiş berkemal
Bir güfte idi madem yazdıklarım
Bir de şu hücremde saklandığım
yılların nazarında
Erdemli ve sevgi dolu bir kul olmanın
yolunda
Baş koyduğum kadar inanca ve aşka
Kaybolduğum zamanlardan elde kalan
Elimden kayıp gitse ne ki zaman?
Yeter ki kabul görsün dualarım.
Aşka namzet annem
Sessizliği bölen gözleri
Maviden bir ırmak ona her b/aktığımda
İçimi titreten narin elleri ve bedeni
Kudretlilerin en kudretlisi yüce
Rabbim
Merhametlilerin en merhametlisi
sadece O’ndan istediğim
Hamdım piştim ama
Kul köle de oldum mu aşkın doğasına
Ve işte niyazımda saklıyım
Nazım dindi Rabbim
Ben bir an evvel anneme kavuşmalıyım.
Ceketim omzumda
Hüzün bağrımda
Umut da var ettiğim dualarda
Kanadığım kadar kardığım önüm
Günyüzü görmenin vaktidir tek dileğim
Emsalsiz bir yorgunluk çökse üstüme
ne ki?
Nazarında kâinatın derdest olmuş
sözcüklerden inşa ettiğim hayatı
Bahşeden mademki O,
Sönük değil hevesim
Tuttuğum kadar içime çektiğim nefesim
Nefsimi öldüreli çok oldu
Bekası güzel günlerin
Surelerde esen İlahi Rüzgârın
emsalsiz serinliği
Vakıf olan biri var ki şükürler olsun
Sabrımı katık ettiğim bekleyişim
Yeter ki mutlu sonla taçlansın.
Ben ki bir taşı dahi sevebilirken
Yalnızlığımı sonlandıran
Umudun ve inancın silip süpürdüğü tüm
acıları
Kovduğum kadar kapımdan.