Satırlarımda Size Olan
Hasretim Kokar
Satırlarımda size olan
hasretim kokar, bizsiz dilim lal olur konuşamaz kelimeler bizsiz anlamını
yitirir, biz olmak Rabbin emridir, sonrasında tüm hayatınızın güzelliğiyle
hayatımın güzel olması için dilimdeki birkaç cümleyi gönlünüze bağlanmak için
yön veren Rabbim emri onun iman ki cennet kokan kokusuyla, yağan yağmurda
yağmurun kokusuyla bereketlenen toprak
gibi bereketlenmiş gönlümle size ulaşarak, özlemini gideren birisi olarak biz
olmanın çiçek kokulu bahçesinde benimle olan size yazmaktayım. Gerçekten sizi
özleyen ve sizi arayarak bulan biz olan ben size yazarak biz olmanın şerefiyle
şereflenen bir garip yazar olarak, size seslenmenin onuruyla bazen
sessizliğimde size ulaşarak yazmaktayım. İnsanın anlayanının olması çok güzel,
tıpkı bizi anlayan bilen yanımızda olan Rabbimin, dünya hayatında yanımda
olmasını istediği cennet bakışlı sizinle biz olmayı okumayı seven, gönlünde
bahar çiçeklerinin kokusunu taşıyanla olup, bahar çiçekleri kokmak için sarılan
birisiyim…
Kendi çayımı demlerken, size de sunan demli çayın deminde
demlenen gönlümle gönlüne bir selam bu yazmaya çalıştıklarım. Ömrümün içine
sığdırmak için kelimelerin ifadesizliğinde ifadenizdeki gülümsemeye talip olan
birisiyim. İsmimin ne önemi var? İçinde size olan özlemle muhabbetle varmaya
çalışan Yüce Allah’ın aciz kuluyum. Yazdıklarımın özeti size olan muhabbetim
diye adlandırırsak, ancak bu kadar güzel bir başlık olur. Ben bir ömür bir şey
anlatarak onu dinlemeyi de özleyen birisiyim desem, abartmamış olurum buna da
inanın. Yazarken heyecandan kalp atışlarımın sesini de duyarsınız okudukça.
Ben severken, Rabbimin bizi sevdiği gibi sevemesem de
gönlümde var ettiği muhabbetle sevmeye çalışan bir garip kulum desem kısaca. Betimlemesi
zor olan kelimelerin ifade ettiklerini tam olarak size yansıtamasam da sevdiğim
dediğimde, aşkla sevdiğimi bilin gerisine gerekte yok, sizin beni sevdiğiniz
gibi sevsem bana yeter. İşte asıl yaşamak budur ben değil biz diyerek yol
almak, yolda derdi olana varmak beraberce hayat bu değil mi? Yanlışım varsa
buyurun ifade edin birkaç satırla. Yaşadığımız hayat bir bilinmez hayatı değil,
hakka beraberce biz olmak için çabalarımızla devam ettiğimiz bir anlık bir
söğüt gölgesinde nefes alarak muhabbetle
gülümsememiz değil mi? Hayatımızın merkezinde bizi hiç yalnız bırakmayan Rabbimizin bizimle olduğu onuru şerefiyle yaşarken,
onur ve şerefi ayaklar altına almaya kalkanların haddini bildirerek bizi
muhafaza etmek değil midir?
Aslında daha fazla uzatmaya gerek yok, insanımıza imanın
merkezinde olan merhamet vefa dostluk onuruyla dokunmanın şerefiyle
şereflenmeye çalışan bir yazarım, bu
muhabbete hasret kalan birisiyim sana ulaşarak onur duyan, öyle güzel bir şey olacak ki severken güller bizi
kıskanacak, uçan kuşlar kanatlarını bizim kanatlarımızdan daha güzel olan gönül
kanatlarımızla birbirimize doğru uçarken uçuşumuzdaki ahengi kıskanacak, vesselam.
Mehmet Aluç