Dediler Bir Sezai Karakoç Var
Dediler bir Sezai Karakoç var
Mona Roza’sıyla
Göğsünde aşkı taşıyordu
kurşun gibi
Saplanmıştı çıkmıyordu
o fecri
Duracaktı göğsünde
buydu ecri
Sakın kader deme
kaderin üstünde bir kader vardır
Kaderine razı geldi
kaderi ona yaşarken yardır
İnsan olma sevdasıyla kavuşamadı
Mona Roza ’sına
Kaderine razı oldu
ilham dağına baktı ufuklarına
Susamış gönlü varmıştı
bir pınara bir yudum içemedi
Ey aşk diriltici
ak pınar gibi sevdiği sevdim diyemedi
O erme fırsatına erişemedi
hakkın rızasına erişti
Mecnunla aynı anda dolaştı
çölü varamadı
Hak aşkıyla yaşadı yazdı
erdi hakkın rızasına kaçmadı
Gönül dağın zirvesinin altında kaldı
Ey üstadım seni diri tutan o yarandı
Sabah uyanıp bekliyordu
gelecek olan yeniyi sevgilim diyeni
Gelmedi yine bekledi
toprağın altına aşkıyla uzandı
Kanadı kırık kuş
merhamet ister merhamet yanaşmadı
Mona Rozası onsuz kaldı
bir yıldız gibi düştü
Aşkı uymadı hiçbir saza
kış ayı dönmedi ki açan bir yaza
Mona Roza dinlemedi ondan türküleri
düşmüştü ayaza
Bir kurşun söyledi en güzel türküleri
göğsüne saplanarak
Veda etti gitti bize arkasında
güzel olan anıları bırakarak
Yatıyor kara toprağın altında
içinde sızısı
Gitti onunla beraber
bizimde yüreğimizin yarısı
Bir gün kabul olur elbet
aşkla sevenlerin gönül duası
Mehmet Aluç