Bir Kelime Söz Ve Analiz Bakımında Analitik/Sanal-itik
İtmeyle Bakış Açısı
“Demlenmek”
Dem çay için söylen bir kelime ve söz olsa da bu insanoğlu
içinde bilgi ile dolmak anlamında kaynayarak dem almaya eşit demlenerek bilgiye
doyarak bilgilenmek anlamında da kullanılır. “Her dem” bilgiyle olmak,” er-dem”
ile olmak dolaşmak dolmak, açılsın kapalı” per-dem” aydınlansın dünyam ile bunu
çoğaltabiliriz. Birbirine yakınlığı ile demlenmek demin kendi rengine ulaşması
için yanması kaynaması fokurdayarak fokurdamasının kaynama noktasına erişerek
ben demlenme aşamasındayım ocağı kapatın anlamındadır.
A-Anlaşılması adına bende biraz demlenerek anlamaya çalışacağım.
B-Bakış açısıyla dolmak anlamında da demlenmek kullanılsa da
hemen hemen yan yana gelecek bakımında birbirlerine yakınlığıyla tanına
bilinirler.
C-Cavidan demlenmek adına her gün kocası evden gittikten
sonra, akşama kadar oturarak demlenmek adına huzura doğru demlense de, ocağın
altında kalmış çaydanlık gibi kaynayan suyun etrafa dökülmesiyle kaynama
noktasını aşmış haliyle, kocası eve geldiğinde o çirkin suratını en ince detayına kadar
göstermek adına, en üst kaynama noktasında kapıyı açsa da, kocası evde çayın
demini aldığını ve Cavidan’a, hayatım ben demli çay içmem, açık olsun benim
çayım Cavidan demli çayı önüne getirirken içtiği çayı ağzından burnundan
getirerek, demlenme noktasından coşma noktasına, birkaç saniyede çıkarak rekora
imza atarak rekorlar kitabı ”rekora koşanların yalnızlığı” girerek o yalnızlığı
da alt üst ederek rekoru tek başına ödülüyle almıştır.
D-Dünya kendi ekseni etrafında dönerken buna karşı çıkan
sömürgeci güçlerin güçleri tükenen kadar kendileri ekseni etrafında dönmesi
için çaba sarf etseler de dünya kendi demimi önceden almış olmanın keyfi ile
sömürgecilere” dönmem size yönümü bir daha” diyerek direnmektedir.
E-Elinde demli çayı ile dolaşan demine bakarak yudumlayan Emine
Hanım, akşam yemeği için mutfakta hiçbir kalmamış olmasının ve cebinde eşi
Engin Beyin bıraktığı paraya bakarak bunun akşam yemeğine değil, bir kedinin
bile midesini doyurmaya yetmeyeceğini anlayarak demli çaydan demlenerek
unutmaya çalışsa da, akşam yemeğini hazırlayamamanın sancısı içinde kanepeye
oturarak kocasını akşam gelirken belki ”Hayatım bugün yemeğini istersen dışarıda
yiyelim” teklifi ile mutlu edeceği anın hayalini düşünmeye çalışarak
gülümsemektedir, demlenmektedir.
F-Fırında ekmek alarak eve doğru giden Engin Bey, inşallah
hanım bu akşam kuru fasulye ile pirinç pilavı yanına cacık yapmıştır diye demlenmenin
arifesinde iken markette fiyatları görünce tüm demlenmeyle demlenen
düşüncelerindeki çayın demi coşarak etrafı sıcaklığıyla yakmıştır. Elindeki
sıcak ekmeği ısırarak eve doğru giderken karnını yavan ekmekle doyurarak
hanımın sinirlerini tavan yapmadan “Hayatım bu akşam ne pişirdin” dememek için,
akşam yemeği faslını nasıl kurtaracağının telaşı ile evin kapısından içeriye
girdi. Kendisini kızgın bir boğa gibi bekleyen eşine bakarken, ”hayatım bu gece
karşıdaki lokantaya giderek akşam yemeğinde bir çorba içmeye ne dersin” diye söylerken,
mahcup bir şekilde eşinin” “Ben hazırım hayatım haydi çıkalım” demesiyle kapıyı
örterek lokantaya doğru el ele yürüdüler. Bu olayı trajedik bir olaya
çevirmemek için kendine hâkim olmaya çalışan Emine Hanım akşama kadar
demlenmenin verdiği dem ile sakinleşmiş olmanın huzuruyla, masaya karşılıklı
oturarak çorbalarını içmeye başladılar.
Mehmet Aluç