İhtişamlı idi aşkın öznesi ve
hükmeden
O devasa özlemin
Sair gölgesi.
Mubahtı ya da değil
Alabildiğine muğlak ve de
Kara yüreklerde saklı bitimsiz kin
Özgür ve özgün ve özde saklı sözü
Sancılı mevsim geçişlerinde
Aşkın seyri
Külden küle uzanan her kul
Kul olmanın hükmü
Varsa yoksa kırılırdı kol
Kalırdı yen içinde
Bir de yan çizenlerden sökün eden
Aykırı fısıltılar
Sevdiği kadar özgür
Yandığı kadar ömür
Savrulduğu o rüzgâr
Eşlik edendi dipsiz efkâr
Bir yemin
Bir illet
Bir de ifrit gölgeler
Bir mevsim
Ölümü kollayan nefsin
İdamesi ölüden bir kelime
Yâd edilesi dünün
Kor yüklü dizginlenmeyen geminde
Ah, sevgili:
Yar olamadın gitti bana
Yandığım her gecede kolladığım şunca
şiirin uğruna
Kaçık aklım
Kaçkın uykularım
Uğruna inandığım her gülüş
Kucaklanası bir deyiş değildi asla o
var oluş
Dimdik yokuş
Adımladığım sırdaş kaldırımla
Dar bir dehlizn
Yüreğim aralıksız kanar
İthamı zalimi
İdam fermanı gizli saklı
Atılan o ıslak imza
Yemin ettiğim sığındığım yüce Huda.
Nezdinde zamanın
Biteviye tartaklanan varlığın,
Rengin isi
Şehrin sisi
Bilinmezin izini sürdüm süreli
Hatmettiğim binlerce kitap ne ki:
Ne de olsa;
O tek kelimeydi hayatın ve
yalnızlığın özeti
Kavuşmak ne mümkün?
Zaten bu değil miydi bu aşkı daim
kılan
Çaresizliğime hal çaresi bulduğum
Bir şiirden
Bir de sevdalı yüreğinde medet
bulduğum
İmkânsız seyrüseferi
Uğruna ölsem de yan çizmediğimdi
Bu bitimsiz duygu aşkın da külliyesi
Saklandığım kadar
Gözümden sakındığım en ihtişamlı
yangın
Hele ki doğduğum defalarca
küllerimden
Haraç mezat sevenlerden de olmadım
madem
Yaşasın mahremimde saklı o bitimsiz
matem
Hele ki acı ve aşkla pişti mi yürek
Sandığımdan fazlası saklı izinde
özlemin…