Gömülmüş isyanların aşikâr kayıp
yokluğa karıştığı…
Neye vesile ise süregelen ömür ve
konuşlu olduğumuz duygulardan firar edip düşünce ikliminde sürüklenmek.
Acıların dik başlı hezeyanı ve uğruna
sevginin, alınan darbeler.
İtirafı zor olsa da: zaman ve sabır
tükenmekte.
Meddücezri ömrün bazen kıyıya vuran
yosun gibi taşlaşmış yüreklerden hala medet ummak ki…
Sevgiyle çıktığım/ız yol: sevgiyi
öğütleyen ailem ve tüm sevdiklerim.
Sevgiyle ihya olduğumuz bir dünya
özlemi aslında özlemle ihya olduğumuz kadar şiirlere serili yüreğimiz.
Şiirden çıkıp da yola bu sefer elbet
sevgiyle eşleşen kalemin yaşları asılı kaldığımız yasın mübalağa etmeksizin
hüzün yağan bulutlara konan göçmen kuş gibi hep de yürekten vurulurken insan.
Sözcükler.
Sıfatlar.
Ve şiirler.
İlham perimin eteklerine yapıştığım
koca bir on yılın da bilançosu iken yazdıklarım.
Tükenen bir şeyler var tüketildiğimi
geç fark ettiğim ve tükettiklerim…
Sözcük ikliminde uçuşan kalemim,
kalemin rüzgârına yenik düşen dünya aslında dünyanın bütçe fazlası iken
sevgiden nasiplenmeyenler yüzünde içine düştüğümüz tuzak.
Uzak addedilen gönül ve sevgiye de
ırak iken kimi insan.
Kimsesizliğin kimliği elbet şiirlerle
dikilesi yüreğin sökükleri.
Avucum kadar bir yürekte saklı
tutmaksa kâinatı ve koca kâinat bir kişiyi ve sevgiyi dahi sahiplenemezken ki…
Sahiplenmekten kasıt: pay etmek ve
ortak paydada buluşmak.
Renklerin solgun yüzünde açar mı
sahiden güller?
Dikenlerini kendine batıran tek çiçek
iken o gül.
Siması ve simyası umut olan.
Şiar edindiği sevgiyi iman gücü ile
eşleştiren.
Bir tasvir bir betimleme.
Şiirin gücü ya da şairin sessizliği
çünkü dünyaya ve evrene duyduğu saygı ile ayakta ve sahip çıktığı kadar
sevgiye, şair aslında hayatını yazmakta satırlara.
Bir şiir bir nesir ve bir hikâye
derken binlercesi şerh düşülesi duyguların firarı yürekten.
Diktiği o fidan elbet şiirle eşleşen
asla da yalan değilken beslediği sevgi ve umut.
Günler geçkin mevsime nazire eden.
Mevsimse ıslıklıyor rüzgârı aslında
içine ters esen rüzgâra şemsiye açıyor şair derken şemsiye de parçalanıyor ve
işte çıplak kalan ruhuyla şair, asla da ödün vermeden değerlerinden ve sevgiden
baş başa kaldığı kadar kâinatla s/onsuzluğa açtığı kanatları ile tarumar ediyor
kötülüğü ve nefreti ve kini.
Sevgiden nasiplenen birileri olmalı
illa ki.
Yoksa boş yere mi yazmakta ve
sevmekte şair?
Başa her geldiğinde sonlanmasını
dilediği bir masalın da başkahramanı iken ve üstünü örten sözcüklerden kendine
bir yorgan diktiği ve her nasılsa her yorgan gittiğinde kavganın da dinmediği.
Kavgası nefisle şairin.
Kavgası başıbozuk düzenle ve yalanla
şairin.
Kavgası belki de bir yitim addedilen
hayatın b/eşiğinde saklı hele ki şairin ruhu Araf’ta sıkışıp kalmışken.
Beyhude bir rüzgârsa eğer.
Şair ise berhudar olmasını dilerken
insanların.
İnsan olmanın gereklerine bir bir
uysa da kabul görmediği bir dünyada şair nasıl ne kadar diretebilir ki sevgiyi
eşlik eden sadece meleklerin kanatlarına konan o çiy damlası gibi ve işte zalim
ve iblis çiğ çiğ yemekte masum insanları.
Şairden öte insan.
Her şeyden öte canı yanan milyonlarca
çocuk ve mazlum bunların yanında şairin bir başına kalmışlığı ne ki?
Rencide edilen varlığı ve yok
sayılan.
Verilen hükümler ve yargısız
infazlar.
Bir peçesinde saklı rüzgâr bazense
uçuşan perçeminde aslında şair asla gizli saklı da değil sadece ses etmeden
önüne bakarken yaşar ve yazarken.
Muteber olan hangi duyguysa şefkatle
örülü ve merhametlilerin en merhametlisi yüce Rabbinde dilerken sadece.
Dikilesi bir ağız mı yoksa öfke
kusanlardan yansıyan ve sevginin buz dağı gibi eridiği ve damla damla tükenirken
sözcükler ve şair.
Ne bir itham ne bir isyan.
Sadece hayatın acı gerçekleri ile
yeni yeni tanışan.
Korumacı kim varsa uzağa kaçan ve
mabedi isyanlarla taşlarla yıkılan ve yağmalanan…
Elde tek kalansa duaların gücü ve
kalemin rahmet gibi yağdırdığı hele ki; Allah Allah nidaları ile ömrünü ve
çevresini kuşatanların nerede ise hepsi sırra kadem basmışken.
Adı sır olansa sevgi.
Sevgiyi büyütense iman gücü ve umut.
İnhisarında ömrün imtina ettiği kadar
da itina ile sevmenin ve yazmanın tek gayesi iken huzurun çatısına sığınmak ve
hayatına sahip çıkmak adına şairin elleri boş kalsa da sağdıcı kalem ve
solundaki yarayı da saklayan iken kalbi ve yüce Rabbi…