B/atıl bir rotasın: densiz seyrinde
ömrün
Dalgaların yaladığı ölümlü yüzümde
açan
Bir çiçeğin teninde d/okunamama
kaygısı ile
Yürekten taşan gizemin hazzında saklı
bir muştusun belki de.
Rivayet o ki:
Geçmiş zamanın ah, keşke olsa
telafisi
Ve işte şiirlerle tedavi
Ettiğim açık yaramdan akan imge yüklü
irindir
Yüzüme mahzun bakışları ile oklar
saplayan
Densiz sevgilinin kimliğini
Giyerim ben her şiir olup aktığımda
Şairsel bir içgüdü ile sevmenin ta
kendisi
Ait olduğum şu hüzün ırkında
unutulmuş bir beste
Semai gösterisi evrenin
Sedası yitik ve kayıp bir ritim
Olmazın oluru benliğim
Endamlı hüzün yüklü gönül teknem
Nasıl ki su aldığında batmamak adına
direnmekte
Dilemması zamanın
Bense yorgun fıtratımı dinlendirmek
adına
Açtığım bayraklarım
Elimde sancağı şafağın
Şafağım her attığında şakağıma
dayadığım
Şiir denen namlunun örtüsüyüm
Uçuşan tülün tüyü bitmemiş yetimin
güftesi
Hali hazırda içimden sökün eden
binlerce şiir ve beste
Kaynakçam duyguların zemheride donup
kaldığı
Dolan gözlerimde uçuşan kar taneleri
Nasıl ki yaklaşmaktayız senenin
sonuna
Şimdilerde daha da doğurgan umutlarım
Bazen fevri bazen sancılı bir fedai
Feda ettiğim ömrüm sevdiklerim uğruna
Yarı yolda kalmışlığımın ta kendisi
Yazmakla mükellef olduğum sonsuz
satırlarda
Nasıl ki saklı tutuyorum mevcudiyetimi
Bir d/okun bin ah işit misali
Kırdığım dümeni aşkın yitimi uğruna
özlemi ile
Diktiğim sökükleri yorgun ruhumun
Kaynadıkça taşan sözcüklerin ufkuna
b/andığım her yeni gün
Her yeni şiir
Her yeni bitimde saklı titri gizemin
Sancılı ve sanrılı bir ömrün devasa
dalgaları
Ardı ardına yıkadıkça ruhumu
Gözümden sakındığım sevgide bulup da
kendimi
Kimyamda saklı bunca acı bunca
sevginin titri
Bir bir nüksederken tohuma kaçmış her
yeni duyguda
Elem kuşları ile raks eden yüreğimin
amblemi
Bazen kaçınılmaz son
Bazen vazgeçilmez özlemi şairin bir
yitik gün daha eklendi mademki
Gücüme gitse de ahvalin tepkisizliği
Ve işte suskuyu giyinen kimse
Sükûnet dileyen bir minvalin izinde
Saydam bir tabakada asılı kaldığımın
ertesi
Yandığım kadar yazmaya yemin ettiğim
bir ritüel gibi
Giyinik sözcüklerin
Çıplak imgelerin
Sırtına bindiğim rüzgârın ta
kendisiyim…
Ben ki:
İçime estiğim bir türkünün arifesinde
İzahı olmayan bir ölümün miladi
tarifesi
Araf’ta kaldığıma da nasıl ki şahit
Tanrı
Edamla veda edeceğim bir tören ertesi
Elbet böyle olmamalıydı ömrün son
vadesi
Nasıl ki ıskaladığım mutluluğu
gıyabında sökün eden
Sonsuzluk hissinin kaidesi ve
kasidesi
İçime dikili bir anıt gibi üstüne ant
içtiğim günün yitimi…