Gezgin bir şairim ben ve ruhum
hükmeden, yüreğim nüktedan…
Aşkın şerefine içlendiğim
Yalnızlığımın dikenlerinde
tütsülendiğim
Kaynakçam aşk ve hüzün
O devasa pencere ki pervazına
serildiğim
Kıblem ve kabili ruhun
Aşkın gönyesi uzandığım
Boylu boyunca huzurun
Nişanesi ve dünün na’şı
Kördüğüm bazen hayatın manivelası
Günyüzü sevgilinin yüzü
İçimdeki delişmen mevsim ve çağrısı
Dinden imandan ettiler aşkı
Aşkı sırdaş bildim özlemi içtim hece
hece
Kaybolduğum gizin öncüsü
Bir şiire meylettiğim ne ki
Hüznün girift varlığında
Seken yaralı kuşun kanat sesi
İçlendiğim değil içerlendiğim asla
İhtivası ömrün içimdeki gizil rabıta
Bir ön söz ise güne
Alt yazı geçtiğim şiirleri dikerken
tek tek ömre
Günsüzdür gecem
Geceye ettim sitem
İçtimada yürek mevsimse değişken
Bir nidadan çıkıp yola
Sessizce sevmelerin uğruna
Hitabım yâre
Yarenim kalem
Gizinde bu bilinmezin
Şiar edindiğim kadar görünmezin
Buğusu ve koşusu yüreğin
Nazlı sevdam nazenin sevgilim
Kayrasında umudun
Kürediğim nice duygunun tutuklusuyum
Mademki aşkın
Surlarda serili sırlarım
Sırra kadem de bastım mı ansızın
Yamalı bir yüreği dikerken oya misali
Aşkı içerken ölümüne şerbet misali
İçilesi oysaki yalnızlık iken mevsimi
Bir renkten diğerine konmak gibisi
yok hem
Yokluğun sesinde var olmanın meali iken
Yazmanın sırrı sevdaya dönük yüzüm
Gökte saklı gizim
Yerin kaç bin fersah altında
Aşkla tavaf ettiğim
Devasa evrenin müdavimi
Haiz olduğum o tek zerrenin çeperinde
İçtimada ve aşkla imtihanda gün ve
gece